17 Aralık büyük rüşvet ve yolsuzluk dosyası ABD'de 'doğru' kabul edildi!

New York Güney Bölgesi Başsavcısı Preet Bharara ise, belgelerin doğruluğunun FBI tarafından teyit edildiğini söyledi.

Amerika’nın Sesi’nden Can Kamiloğlu’nun haberine göre New York’ta devam eden Sarraf davasında hakim Richard Berman’ın New York Güney Bölgesi Başsavcılığı yetkilileri ile gerçekleştirdiği toplantının ardından Başsavcı Preet Bharara’nın 10 Kasım’da gizli kalmak kaydıyla yazdığı bir dilekçe, Federal Adalet Sistemi’nde yayınlandı.

Tamamı yedi sayfadan oluşan ve bir bölümü karartılan belgede Muammer Güler, Zafer Çağlayan, Egemen Bağış ve Egemen Bayraktar’la ilgili hazırlanan yolsuzluk ve rüşvet fezlekelerinin internette yayınlandığı belirtilirken, Adalet Bakanlığı’nın belgeleri görme talebine ilişkin “Türk Bakanlığı gerekli görür ve isterse kendisi bakabilir'' dendi.

Dilekçede söz konusu belgeyle ilgili Adalet Bakanlığı’nın Amerikan hukukuna müdahale ettiğini savunan Bharara, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ile görüşmesinde Sarraf davasını gündeme getirmesini ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın Washington ziyareti sırasında ABD Adalet Bakanı Loretta Lynch’le görüşüp, Sarraf davasının hiçbir delile dayanmadığını ve serbest bırakılıp Türkiye’ye gönderilmesini talep etmesi konularına da değindi.

'FBI AJANLARI FEZLEKENİN DOĞRULUĞUNDAN EMİN'

Kanıt olarak mahkemeye sunulan 17 Aralık fezkelelerinin doğruluğunun İstanbul’da görevli FBI yetkilileri tarafından teyit edildiğini belirten Bharara, dilekçede “İstanbul’da görevli FBI ajanları sunduğumuz bu fezlekeyle ilgili doğruluğu yönünde emin oldukları konusunda görüş bildirdiler. Gerek dava dosya numaraları ve fezlekenin hazırlanış formatının Türk güvenlik güçlerinin kriterlerine uygunluğunu ifade ettiler'' ifadelerine yer verdi.

'FEZLEKEDE BULUNAN BİLGİLER GERÇEK!'

ABD’de yetkili makamların da fezlekelerin gerçek olduğu konusunda fikir birliğine sahip olduğunu kaydeden Bharara, “Türk emniyet güçleri tarafından hazırlanan, yüzlerce sayfadan oluşan fezlekede tipik bir yasal güvenlik gücü soruşturma yöntemi uygulandığı görülüyor. Fiziki dinleme ve takip, telefon kayıtları, finansal analizler, elektronik araştırmalar yapılmış. Telefon konuşmaları kaydedilmiş, yüzlerce fotoğraf, imaj, ekran kayıtları, finansal kayıtlar elektronik ve fiziki kayıtlar yer almış. Hazırlanan fezlekede bulunan şahıslar gerçek kişiler, telefon kayıtları ve fotoğraflar gerçek. ABD yetkili makamlarının da bu konuda yapmış olduğu bağımsız soruşturmada vardığı kanı hazırlanan fezlekeyle örtüşüyor''dedi.

FEZLEKELER AMERİKAN FEDERAL ADALET SİSTEMİ'NE KAMUYA AÇIK BİÇİMDE KONULDU

Öte yandan 400 sayfalık 17 Aralık fezlekelerinin İngilizce çevirisi ve fezlekede yer alan görseller, ses kayıtları, Amerikan Federal Adalet Sistemi’ne kamuya açık biçimde konuldu.

Bu şekilde Türkiye’de yayın yasağı getirilen ve engellenen 17 Aralık fezlekesi kamuya açık bir şekilde dava dosyasına girmiş oldu.

17 Aralık fezlekeleri, Sarraf’ın e-postalarına ulaşmak için kullanılmıştı. Ancak Bharara’ya göre bu işlem hukuksuz değil.

''DAVA TÜRK POLİTİKACILARI İLGİLENDİRMİYOR AMA ZARRAB'IN SUÇ ORTAKLARINI KAPSIYOR'

Öte yandan Sarraf’ın olayı siyasileştirmek istediğini belirten Bharara, ABD’de görülen davanın Türk politikacıları ilgilendirmediğini ancak Sarraf’ın suç ortaklarını da kapsadığını dile getirdi.

Asıl davanın görüleceği süreçte neyin delil olup olmayacağı konusundaki son kararı New York Güney Bölgesi Federal Mahkeme Hakimi Richard Berman verecek. Bu konudaki duruşmanın tarihi henüz kesin değil ancak kasım ayı sonuna kadar yapılması bekleniyor.

ERDOĞAN VE BOZDAĞ SAHİP ÇIKMIŞTI

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD ziyaretinden dönüşte, Sarraf’ın suçsuz olduğunu savunmuştu. Hemen ardından Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da, “Vatandaşımızın hakkını gözeteceğiz'' demişti.

17 Aralık yolsuzluk soruşturmasında Sarraf’ın rüşvet alıp verme ve altın kaçakçılığı suçlarından 37 yıla kadar hapsi istenmişti. Ne var ki İran kökenli işadamı, 28 Şubat 2014’te tahliye edilmiş, dava sonucunda da aklanmıştı.

Sarraf, dört eski bakan hakkındaki yolsuzluk fezlekelerinin de merkezindeki isimdi. Fezlekedeki ifadeyle ''suç örgütünün lideri Sarraf’ idi. Sürecin sonunda bakanlar istifa etmiş, ancak AKP’lilerin oylarıyla Yüce Divan’a gitmekten kurtulmuşlardı.

Sarraf, gerek iddianamedeki gerekse fezlekelerdeki suçlamaları reddetmiş, kendisine yönelik bir ''algı operasyonu’ yürütüldüğünü savunmuştu.

">