"Ahrar'uş Şam'a destek için Türkiye'den 200 militan İdlib'e geçti"

ÖSO kaynaklarından edinilen bilgilere göre Suriye'nin kuzeyindeki İdlib kentinde El Nusra'nın (yeni adı Fetih el Şam Cephesi) öncülük ettiği Heyeti Tahrir Şam (HTŞ) ile El Kaide yöneticileri tarafından kurulan Ahrar'uş Şam arasında çatışmalar 3. gününe girdi.

HTŞ'nin Badiye bölgesi askeri komutanı Ebu Bilal Naci, Ahrar'uş Şam'la yaşanan çatışmalarda ölürken, Ahrar'uş Şam'dan da ölü ve yaralılar var. 

İdlib'in Cebel Zaviye, Dana, Serakib, Sermede, Hazzarin ve Atarib bölgelerinde Heyeti Tahrir Şam ile Ahrar'uş Şam arasında şiddetli çatışmalar yaşanıyor.

Sputnik'ten Hikmet Durgun'un haberine göre, çatışmalar Türkiye sınırına yakın Babul Selam Sınır Kapısı yakınında olurken, Heyeti Tahrir Şam, Atme Kasabası, Babiska köyü ve Dana bölgesini ele geçirdi.

Ahrar'uş Şam'ın elinde ise sadece Harem kasabası ve Bab el Hava kapısı kaldı.

Fırat Kalkanı'nda yer alan bazı ÖSO grupları da Türkiye üzerinden İdlip'e geçerek Heyeti Tahriri Şam'a karşı savaşta yer aldı.
Konuyla ilgili bir ÖSO komutanı Sputnik'e konuştu.

Fırat Kalkanı'nda yer alan 200 savaşçının Ahrar'uş Şam'a destek olmak için dün gece Türkiye üzerinden Babul Selam Sınır Kapısı üzerinden İdlib'e geçtiğini belirten ÖSO komutanı "Güvenlik gerekçesiyle çok detay veremiyoruz. Bu 200 savaşçı Heyeti Tahrir Şam'a karşı şimdi savaşıyor. Babul Selam Sınır Kapısı yakınında Heyeti Tahrir Şam'a karşı savaşıyorlar. Ağır silahlarla gittiler. İlerde ihtiyaç duyulması halinde yine takviye yapılır. İdlib'in HTŞ'den temizlenmesi lazım. Temizlenmese İdlib, Musul ve Rakka gibi olur" dedi.

Sputnik'e konuşan Suriye Türkmen Milli Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Tarık Sülo Cevizci de Fırat Kalkanı'nda yer alan grupların İdlib bölgesine geçtiğini doğrulayarak şöyle konuştu:

"Bölgedeki kaynaklardan aldığımız bilgilere göre böyle bir durum var. Geçişler olmuş ancak geçişler çatışmalar için mi olmuş yoksa başka bir şey içinmi o konuda net birşey diyemiyoruz. Ahrar'uş Şam, Fırat Kalkanı operasyonuna destek vermişti. Orada (Cerablus ve El Bab) silahlı kuvvetleri bulunuyor. Bunlar yine İdlib bölgesinden bölgeye gelmişlerdi. Şimdi aynı şekilde İdlib'e dönmek isteyebilirler. Türkiye'nin Fırat Kalkanı bölgesinde boş durumda olan militanların İdlib'e sevkiyatı konusunda hayır diyeceğini düşünmüyorum. Gerekli çalışmaları yapar. Olaya duyarsız kalmaz."

Türkiye'nin Ahrar'uş Şam'ı Nusra'ya karşı destekleyeceğine dikkat çeken Cevizci," Türkiye, Nusra'yı İdlib'de istemiyor. Çünkü Nusra orada olursa PYD ve DSG'nin oraya girmesi için zemin oluşacak. Astana görüşmelerinde alınan kararda Türkiye'nin İdlib'de asker bulundurma kararına Nusra şiddetle karşı çıkmıştı ve savaşacaklarını açıklamıştı. El Nusra terör örgütü listesinde yer aldığı için Türkiye, Nusra karşıtı bir tavır sergileyecektir. Türkiye'nin Ahrar'uş Şam tarafında olması için onlarca sebep görülürken, Nusra tarafında yer alması için açıkcası herhangi bir sebeb göremiyorum" ifadelerini kullandı.
Öte yandan 10 bin kişilik militan gücüyle HTŞ'nin kurulduğu süreçte El Nusra ile birlikte birleşimin bel kemiği olan Nurettin Zengi grubu Örgütü HTŞ'den ayrıldı.