AKP İktidarının Gerçeklerle Kavgası

AKP İktidarının Gerçeklerle Kavgası

AKP İktidarının Gerçeklerle Kavgası Aydın Cıngı                                                                                                                           AKP türünden bir partinin, aslında “bilinçli''...

Aydın Cıngı 
                                                                                                                          
AKP türünden bir partinin, aslında “bilinçli'' davranabilmesine izin verilen bir seçmen kitlesinden çok az oy alabilmesi gerektiği görüşündeyim. Zaten AKP iktidarı da -tam bu nedenle- tüm enerjisini seçmen bilincinin oluşmasını önlemeye yöneltmekte. AKP’nin tüm politikası; seçmenin gerçeği öğrenmemesi, doğruyu bilmemesi, yalanlarla beslenmesi ve uhrevi alemle oyalanmasını güvenceye almak üzerine kurulu. Özetle AKP; bilmemenin ve öğrenmemenin süreklileşmiş hali olan “cehalet'' var olduğu için iktidarda; dolayısıyla da, bu durumu kalıcılaştırma çabasında.
Oyları dinbazlıkla rehin alınmış bir kesim seçmenin, olan biten karşısında, görece tepkisizliğini sürdürebilmesi için gerçeklerle yüz yüze gelmemesi gerek. Örneğin AKP Genel Başkanı’nın kısa süre önce “2 milyon kişi sığıyor'' demiş olduğu meydanda, Adalet Mitingi sırasında ancak 100 bin kadar muhalifin toplandığının iddia edilmesi, çoğunluğun buna inandırılması ve en azından bir an durup düşünmesinin engellenmesi için, o meydanı –gerçekte olduğu gibi- dolu gösteren “fotoşopsuz'' fotoğrafların ortaya çıkmaması gerek. 
İşte yandaşlaştırılmış gazeteler ve televizyonlar, vergi terörüyle korkutulup esir alınmış medya grupları bu gibi durumlar için var. Yine de sözgelimi hoşa gitmeyen bir gerçek, sosyal medya veya ele geçirilememiş iki üç muhalif gazete ve kanal tarafından çok mu dile getiriliyor veya yazılıp gösteriliyor? O vakit de yayın yasağı var; sosyal medyaya erişim kısıtı var. İktidarın silahı bol. Bütün “önlemlere'' karşın seçim günü sandıktaki seçmen sayısı ve oy tablosu “istendiği gibi'' çıkmıyorsa, o zaman da devreye sokulan YSK var. 
İktidarın işine gelmeyen gerçeklerden biri, ne yapılırsa yapılsın, bazen ortalığa saçılıveriyor. Onun da çaresi var; gerçeği açığa çıkaranlar, mutlaka “terörist''likle yaftalanıyor. Dolayısıyla bu “nahoş gerçek''; FETÖ’cünün, PKK’lının, DHKPC’linin –IŞİD’li nedense pek olmaz- yani bir teröristin iftirasıyla bağlantılı olup “inanılası'' sayılmıyor. Eğer bu arada AKP’ye ilişkin olumsuz bir “gerçek'' yurtdışından sızacak olursa, o vakit de bu, “alçak Batı''nın Türkiye düşmanlığının ürünü oluyor. Sonuçta, AKP’nin meşrebine uymayan herhangi bir “gerçek'' yoktur veya “gerçek'' yalnızca AKP’nin ve AKP Genel Başkanı’nın tekelindedir. Seçmene de, onun uygun versiyonları, her gün sunulan sayısız demeç ve tüm medyada “canlı'' servis edilen nutuklar aracılığıyla belletilip duruyor. 

Süreç içinde yine de belirli bir zemin kaybına uğranıldığında ise yeni mitoslar üretiliyor. Bunlar, “gerçeklerden kaçış''ın süreklileştirilmesine ve kitleselleştirilmesine yarıyor. AKP, yaptığı yanlışların sonuçlarına katlanmayı ve iktidardan ayrılmayı göze alamaz. Dolayısıyla heybesi de, bol yalan ve yanlışla doludur: Kıtlığın yaşandığı tek parti dönemi, ahır yapılan camiler, Müslüman’a zulüm, Kabataş bacısı, asrın lideri, Türkiye’yi kıskanan AB ve de şimdilerde “her derde deva, kullanışlı'' FETÖ, 15 Temmuz, ülkemize kasteden dış güçler… Bunlar, yinelene yinelene gerçek dışılığın ve yalanın, sıradan yurttaşın zihninde kalıcılaşmasına yol açan mitoslardır. Örnek mi? 15 Temmuz Darbe Girişimi etrafındaki örgü, kendi yanlışını örtüp bir de bundan kazançlı çıkmak için üretilmiş bir mitostur. Siyasal İslamcı bir illegal örgütün iktidardaki meşru siyasal İslamcıları devirmeye yönelik darbe girişimi, -meşruiyetçi TSK güçleri tarafından zaten durdurulmaktayken- yüzlerce sivilin tankların önüne gönderilmesiyle efsaneye dönüştürülmüştür. 
Bu arada siz, tüm iktidar üst kademesinin, 15 yıldır Fethullah Gülen’e düzdüğü övgüleri istediğiniz kadar nakledin. Bunu gören ve bilen azınlık, zaten görmüş ve biliyor. Medyayı eline geçirmiş olan AKP, geniş seçmen kitlesine kendi beğendiği versiyonu anlatmayı, hatta CHP’yi Fethullah dostu gibi takdim etme pişkinliğini sürdürüyor. Çoktan yazılıp kamuoyuna açıklanmış bir rapora eski Fethullahçı bir AKP’li politikacı tarafından bu doğrultuda eklenti yapılıyor. Böylece, gerçeklerin saklanmasının veya başkalaştırılmasının yetmediği noktada, devreye bir de “ters-gerçek'' yöntemi giriyor. Bir olasılıkla inananı da var.

Fethullahçılar ile AKP birbiriyle iç içe geçmiş iki gerici örgüttür. Aralarındaki ganimet paylaşımından kaynaklanan kavga ve karşılıklı kirli çamaşırları ortaya dökme süreçleri, biz cumhuriyetçi ve ilericilerin dışında oluşmuştur. Yaşamları boyu bu dinci yapılanmayla mücadele etmiş gazeteci ve politikacıları söz konusu örgüte yardımla suçlamak, gerçeği tersyüz etmeye yönelik bir “yavuz hırsız'' yöntemidir. AKP’nin, eski “kardeş'' örgüt ile arasındaki didişme ve hesaplaşmalardan bir ulusal destan çıkarma çabası, aklaması zor geçmişini unutturmak ve bu süreçten –üstelik de- iktidarını güçlendirerek çıkmak içindir. Kalkışma sırasında olan bitenin üstünü örtme çabaları, “destan''ın gerçek yüzünün kamuoyu tarafından bilinmemesi amacına dönüktür. 15 Temmuz’un, 20 Temmuz’a dönüştürülmesi, Allah’ın lutfu olduğu “ezeli mağdur'' bir kadronun sınır tanımaz fırsatçılığının ürünüdür. 

OHAL, devlet kurumlarının halkla en iç içe olanı TBMM’yi devreden çıkarıp ülkeyi, tek odaktan yönetmek ve gerçekleri kamuoyuna yansıtmadan çekip çevirmek içindir. Bu nedenledir ki, örneğin Varlık Fonu denen kapalı kutuda neler olup bittiği konusunda hiçbir fikrimiz yok. Saray’da konuşlanmış danışmanların sayısı ve maaşları konusunda bilgimiz yok… Yalanların, ters-gerçeklerin biçimlendirdiği bir kamu alanında yaşıyoruz. Şu anda Türkiye’de inanılacak bir resmi sorumlu veya güvenilecek bir resmi kurum kalmış mıdır? Öğrenci, sınav sonuçlarının manipüle edilmediğine; işadamı, ihale şartları üzerinde oynanmadığına inanabiliyor mu? Tüm kurumsal yapının çivisi çıkmış; iktidarın işine gelecek düzeltmelere uğratılmamış tek istatistiksel veri kalmamıştır. Şu anda ülkede işsiz sayısının, enflasyon oranının gerçekten ne kadar olduğunu kim, hangi “doğru'' verilere dayanarak söyleyebilir? 

AKP iktidarı da gelip geçer; ancak en büyük sorun, toplumsal ve kurumsal yapıya, bu yolla, konjonktürü de aşan bir hasarın veriliyor olmasıdır. Ne var ki, bu iktidarın her an, her yerde ve her konuda yalan söylüyor olması, paradoksal olarak, en geçerli umudumuz olsa gerektir. Çünkü bu yalanı “doğru yoldayız, daha uzun süre iktidarda kalacağımıza inanıyoruz'' derken de söylüyorlar!

"AKP İktidarının Gerçeklerle Kavgası" haberi, 30 Temmuz 2017 tarihinde yazılmıştır. 30 Temmuz 2017 tarihinde de güncellenmiştir. ABC Kritik kategorisi altında bulunan AKP İktidarının Gerçeklerle Kavgası haberi 2017 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. AKP İktidarının Gerçeklerle Kavgası 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. ABC Kritik konusunda 28 Mart 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

Hubbard Editör

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 15:38 Japonya yaşlanmaya karar verdi! Japonya'da büyük hamle!
  2. 15:32 Rıza Sümer’den Kepezlilere Çağrı Var!
  3. 15:32 Toyota'nın Küresel Satışları Şubat Ayında Geriledi: Çin'de Büyük Düşüş
  4. 15:28 Simpsons Dizisi ve Baltimore'daki Kargo Gemisi Kazası: Gerçeklik ile Kurgu Arasındaki İnce Çizgi
  5. 15:23 A Milli Kadın Futbol Takımı 2025 Avrupa Şampiyonası Elemeleri için Kadro Belirledi
  6. 15:18 İş Bankası'ndan heyecan verici duyuru: 16 İl ve 21 ilçede memur alımı başlıyor!
  7. 15:18 Yerel seçimlerde kolaylık: THY'den ücretsiz iade ve değişiklik hakkı
  8. 15:18 BM İnsan Hakları Komiseri: İsrail'in Gazze'de Açlığı Silah Olarak Kullanması Savaş Suçu Olabilir
  9. 15:17 İstanbul'dan milyarder sürprizi: Zenginler listesinde beklenmedik isimler!
  10. 15:17 İsrail Eurovision'a Katılıyor! Eden Golan Sahnede Olacak!
  11. 15:14 Çöl Tozlarından Korunmanın Önemi ve Yöntemleri
  12. 15:10 İlkbaharda Gül Dikimi: Bahçenizi Renklendirin!
  13. 15:05 Türkiye'nin Döviz Rezervleri 22 Mart Haftasında Hızla Eriyor: Brüt Rezervler 4 Milyar Dolar Azaldı
  14. 15:02 Yeniden Refah Parti'li adaydan mevcut iktidarın Gazze politikasını eleştiri
  15. 14:53 Trump Markalı Ürünler: Yüksek Fiyatlar ve Alay Konusu Olmalarıyla Gündemde
  16. 14:49 Kahramanmaraş'ta 6 Şubat Deprem Şehitleri Anısına Anıt Yapıldı
  17. 14:45 Özge Özpirinçci Saçlarını Boyattı! O Haliyle Kime Benzedi!
  18. 14:44 Muğla'nın Datça İlçesi Açıklarında 3.9 Büyüklüğünde Deprem: AFAD Verilerine Göre Detaylar
  19. 14:40 Fenerbahçe-Trabzonspor Maçı Sonrası Cezalar Neden Açıklanmadı?
  20. 14:35 Uraz Kaygılaroğlu Yeni Aşkıyla İlk Kez!
ABC Kritik Haberleri