AKP’nin tükenişi ve Abdülhamit zavallılığı
AKP’nin tükenişi ve Abdülhamit zavallılığı Bilindiği gibi, Abdülhamitçi propagandanın ayyuka çıktığı, aydınlanma ve modernleşme düşmanı padişahın adının kumu kurumlarına verildi bu dönemde, konuyu ABC Gazetesi’nin baş yazısında ele aldık. Sultan Abdülhamit’in...
Bilindiği gibi, Abdülhamitçi propagandanın ayyuka çıktığı, aydınlanma ve modernleşme düşmanı padişahın adının kumu kurumlarına verildi bu dönemde, konuyu ABC Gazetesi’nin baş yazısında ele aldık. Sultan Abdülhamit’in günümüz Türkiye gericiliğinin temellerini atan isimlerden biri olduğuna işaret ettik.
Osmanlı-Türk aydınlanmasının esas olarak Abdülhamit istibdatına karşı mücadele içinde geliştiğini vurguladık. Cumhuriyetin kuruluşunun da kurucu kadrolarının da Abdülhamit gericiliğine karşı ve onunla mücadele içinde şekillendiğini anımsattık.
Yani bugün Abdülhamit yanlısı olmak, onu yüceltmek, adını hastanelere, okullara vermek Cumhuriyetin temsil ettiği ve esas olarak Fransız Devrimi’nin insanlığa kazandırdığı bütün ilerici değerlere düşman olmak demektir.
Net bir şekilde saptanmalıdır; bugün Abdülhamit gericiliğini Cumhuriyetin karşısına çıkarmak tam anlamıyla bir tükenişi ifade ediyor. Bu bir kopuştur. Bu toprakların aydınlanma ve modernleşme çizgisi ve tarihsel yürüyüşü ile bütün bağların koparılmasıdır.
Bu Ortaçağ karanlığını temsil eden, Osmanlı Devleti’nin utanç verici şekilde çökmesinin sorumlularından biri olan bu gerici sultanın, “Ulu Hakan'' diye yutturulmaya çalıştığı bu günlerde, ABC olarak daha önce konuyu değerlendiren bir baş yazı kaleme aldık.
Bugün, baş yazımız niteliğinde olan ve “Keskin Kalem'' imzasıyla günlük gelişmeleri yorumladığımız “Günün Analizi'' köşemizi, tarihçi ve sosyolog Prof. Dr. Taner Timur’un kısa bir yazısını alıntılayarak tamamlayacağız.
İsteyen okurlarımız, daha önceki yazımıza arşivimizden ulaşabilir. Sitemize de önemli katkılarda bulunan Prof. Dr. Taner Timur, dün kişisel facebook sayfasında yer verdiği yazısında şunları söylüyor:
“Tuhaf günler yaşıyoruz. Zamanın ruhu, galiba artık zamanla savaşıyor! Gericilik moda, Abdülhamid’i tartışıyoruz: Konferanslar, paneller, TV programları, sergiler.. Meğerse ne kadar haksızlığa uğramış zavallı Sultanımız?
“Neyse ki bazı oryantalistler bu haksızlığı düzeltmişler!? Hani şu tarihimiz hakkında kara tablolar çizen ve bu yüzden de neredeyse her ağzını açanın karaladığı tarihçiler var ya, meğerse Abdülhamid’i en iyi onlar anlatmışlar. En başta da bu konuda bir kitap yazan François Georgeon geliyor.. Tarihçi İlber Ortaylı da, yazar Taha Akyol da önce onu okuyun diyorlar..
“Georgeon’u kırk yıldır tanırım, kitabını da çoktan okumuştum. Yine de bu ''uyarmalar’ karşısında ''bir daha bakayım, yoksa yanlış mı anlamışım’ dedim. Yabancı olduğum konu da değil; ben de bu dönemle ilgili iki uzun makale yazmıştım. Burada da tarihçi dostumun kitabını özetleyecek değilim.
“Sadece, Georgeon’un eserinin sonuç bölümünde vardığı hükmü, bu restorasyon döneminde merak edenler olur diye aynen aktarıyorum:
“Abdülhamid, Meclis-i Mebusan’dan kurtulduktan sonra, kendisini iktidarı tek başına kullanmaya, sarayında münzevi hayatı yaşamaya, müstebitçe içine çekilmeye ve devleti paranoyak bir biçimde yönetmeye mahkum etti.
“Birer adalet parodisi olan düzmece mahkemeler türünden iğrenç siyasi uygulamalara başvurdu; hafiyeliği, muhbirliği ve sansürü teşvik etti; muhaliflerin veya sorun çıkaranların uzak yerlere tayin ve sürgün edilmelerini emretti; bu yaklaşım sonunda tüm siyaset sınıfının cendereye sokulmasına ve Mithat Paşa’ya da yüz kızartıcı bir sonun reva görülmesine yol açtı. (Abdülhamit, Osmanlı modernleşmesinin öncüsü, Sadrazam Mithat Paşa’yı sürgün ettiği Taif’te boğdurarak öldürmüştü-ABC)
“Kısacası, Jön Türklerin söz dağarcığındaki anahtar kelimelerden birini kullanacak olursak, Hamid rejimi gerçekten bir ''istibdat’tı. Şimdi anlaşıldı mı?'''' (Homer Kitabevi, 2006, s. 511-512)
Cumhuriyet’in ilerici kazanımlarının karşısına Abdülhamit gericiliğiyle çıkanlar, Taner Hoca’nın uyarasını anladı mı bilemeyiz ama, onların 21. yüzyıl Türkiye’sinde bir geleceklerinin olamayacağı açıktır. Dinci gericilik, 1908 Hürriyet Devrimi ve 1923 Cumhuriyet Devrimi’ni yaşayan, Mahir, Deniz, İbrahim gibi evlatlarını yetiştiren, Haziran direnişini yaratan bu topraklarda ancak küçük bir parantezden ibaret kalabilir. Bu ülke gericiliği bir kez daha yenilgiye uğratacak ve onu tıpkı Abdülhamit gibi tarihin karanlık utanç köşesine gönderecektir.
Evet, yukarıda da vurguladığımız gibi bugün Abdülhamit’e sığınmak tam bir tükeniş halidir, zavallılıktır. Dahası, Erdoğan-AKP iktidarının kaçınılmaz sona doğru yaklaştığının en önemli işaretidir.
Keskin Kalem
* İstibdat: Uyruklarına hiçbir hak ve özgürlük tanımayan sınırsız monarşi, despotluk. Abdülhamit dönemi yönetimine verilen isim 'İstibdat Rejimi'
"AKP’nin tükenişi ve Abdülhamit zavallılığı" haberi, 26 Eylül 2016 tarihinde yazılmıştır. 26 Eylül 2016 tarihinde de güncellenmiştir. Gündem kategorisi altında bulunan AKP’nin tükenişi ve Abdülhamit zavallılığı haberi 2016 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. AKP’nin tükenişi ve Abdülhamit zavallılığı 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Gündem konusunda 27 Nisan 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.
YORUM YAZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.