Aldatılmış 'Tezcanlı' yandaş; Hesap vereceksin!

AKP iktidarının Suriye'de Beşar Esad rejimini devirmek için 'muhalif' adını verdiği cihatçı grupları silahlandırması ile Mart 2011'de başlayan Suriye iç savaşında sona doğru yaklaşılıyor. 300 binden fazla insanın hayatını kaybetmesine neden olan Suriye iç savaşı, Suriye Ordusu, İran ve Rusya ittifakının peş peşe cihatçı grupların elindeki şehirleri geri alması ve son olarak Halep'in kurtarılması ile yen ibir boyut kazandı.

CİHATÇILAR SIKIŞTIKÇA SALDIRGANLAŞTI

Suriye'de Sudi Arabistan, Katar ve AKP iktidarı tarafından silahlandırılan, aralarında ÖSO, Nusra ve IŞİD gibi örgütlerin de yer aldığı cihatçı gruplar iç savaşta yenilgileri kaçınışlmaz hale gelince daha da zalim yöntemlere başvurmaya başladılar.

İNSAN YAKMA VİDEOSU VE SAVUNMA TELAŞI

IŞİD son olarak El Bab'da elinde tuttuğu asker olduğunu iddia ettiği 2 kişiyi yakarak öldürdü ve görüntüleri internette yayınladı. Ayrıca 2 askeri daha silahla infaz ettiği görüntüleri de yine kendi sosyal medya hesaplarından paylaştı. IŞİD'in yayınladığı görüntüler büyük bir infiale neden oldu. Ancak yıllardır Suriye iç savaşında cihatçı grupları destekleyen AKP iktidarını ve onun destekçisi olan havuz medyasını telaşlandırdı. Söz konusu iddiaya yer vermeyen havuz medyası ve yandaşlar, görüntüleri yalanlama telaşına düştüler.

HAVUZUN 'MECZUBU' HADDİNİ BİLMEDEN TEHDİT ETTİ

Havuz medyasının bile 'meczup' ilan edip aforoz ettiği Fatih Tezcan isimli maskara, IŞİD'in infaz videolarını yayınlaması ile büyük bir telaşla önce görüntülerin sahte olduğunu iddia etti, ardından da infaz edilen askerlerin 'Devletlerine karşı ihanet içinde olduklarını' belirterek 'Gerçek Türk askeri olmadıklarını' iddia etti.

Milli Savunma Bakanı'nın 'IŞİD'in elinde 3 askerimiz var' açıklaması yaptığı ve esir askerlerden Sefer Taş'ın ailesinin açıklamalarına rağmen, IŞİD denen barbar sürüsünün elinde ölüm tehdidi altındayken AKP iktidarı ve Erdoğan'ın politikaların yönelik eleştiri içeren ifadeler nedeniyle infaz edildiği açıklanan askerlere hakaret etmeyi kendinde hak gören Fath Tezcan, ABC Gazetesi'nin söz konusu iddiaya yer vermesi ve kendisinin bu konudaki hadsiz yorumlarını haberleştirmesini hazmedemedi. Tezcan, ABC Gazetesi'nin haberi üzerine Twitter hesabından Merdan Yanardağ'a hakaret ve küfürler içeren mesajlar paylaştı. 

Burada şu kadırını söyleyelim; bu maskara ettiği ahlaksız ve iğrenç küfürlerin -altını çiziyoruz eleştiri değil, küfürlerin-  heabını uzaya kaçsa bile verecek. Kimsenin yaptığının yanına kalmadığını kendisi de herkes de görecek.

MAVİ MARMARA'DA GAZA GETİRDİĞİN İSLAMCILARA HESAP VER

Mavi Marmara gemisinin Gazze seferinin en büyük savunucularından olan Fatih Tezcan, AKP iktidarının İsrail yönetimi ile anlaşmasının ardından davanın düşürülmesi üzerine Tayyip Erdoğan'ı savunmak için kendisini siper edip kararı veren hakim ve savcıyı hedef gösterecek kadar seviyesi ve izanı düşük bir yandaş olduğunu göstermişti.

ESKİNİN FETÖ'CÜSÜ ŞİMDİNİN TETİKÇİSİ

"Benim de zamanında kenarında köşesinde olduğum " diyerek FETÖ ile ilişkisini kendi ağzı ile itiraf eden Fatih Tezcan, AKP-Cemaat ittifakı sürerken Fethullah Gülen övgüleri düzerken, FETÖ'nün kumpası sonucu cezaevinde bedel ödeyen bu ülkenin namuslu, dürüst ve muhalif gazetecilerinden biri olan Merdan Yanardağ'a saldırarak kirli geçmişini perdelemek istiyor olabilir. Mısır'da yaşanan iç savaş sırasında 'Kahire bizim 82. vilayetimzidir" diyen, ardından Halep'i Türkiye'nin 82. Musul'u 83. vilayeti ilan eden bir meczubu ciddiye alıp cevap vermek belki onu fazla ciddiye almak olacaktır. Ancak kullanışlı bir aparat olan meczupların en kullanışlı ve en meczubu olan Fatih Tezcan'a, ülkenin namuslu ve dürüst bir gazetecisine saldırmanın bir bedeli olduğunu hatırlatıyor ve bu bedeli hem tarih hem de hukuk önünde ödeyeceğini söylüyoruz.

Unutulmasın ki, cemaat tezgahında yeğurulduktan sonra AKP tezgahında pişirilmiş 'pişkinlerden' gazetecilik dersi almıyoruz. Bizler gazeteciliği, 'hayran olduğu lidere karşı sorumluluk içinde' yapan zihni kiralanmış Saray kullarından değil, halkına karşı kendini sorumlu hisseden ve bu uğurda özgürlüğünü, gerektiğinde canını ortaya koyan gazetecilerden öğrendik.

">