Ankara saldırısından sonra en çarpıcı analiz: Türkiye nerede hata yapıyor?

Eski Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı, Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı İsmail Hakkı Pekin, Ankara'daki terör saldırısı konusunda medyada bugüne kadar yapılan en kapsamlı ve en doğru teknik analizi yaptı.

Ankara'daki bombalı saldırı ile ilgili istihbaratın Amerikan Büyükelçiliği'ne gittiği ve kendi vatandaşlarını uyardığı ancak hükümetin Türkiye'de vatandaşlara yönelik bir uyarı yapmadığına yönelik eleştiriler üzerine İsmail Hakkı Pekin şunları söyledi:

"GÜVENLİK YOKSA HÜKÜMET DE YOKTUR"

"Bizim istihbaat teşkilatımızdan, emniyet birimlerimiziden bilgiler gitmişti Amerikan büyükelçiliğine, diğerlerine de gitmiştir. Ama Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin 'Kızılay'a gitmeyin orada bomba patlar' demesi beklenmemelidir. Beklenemez. Çünkü o zaman hükümet yok demektir. Güvenlik yoksa, hükümet de yok demektir. Hükümet kendi kendini inkar edemez. Böyle bir şey yapmak, kamu hayatını felce uğratmak doğru değil. O zaman herkes evinde kalır, herşey allak bullak olur. Yani o zaman ülke idare edidlmekten çıkar, kaosa dönüşür. O yüzden bir hükümetin böyle bir şey yapması mümkün değil"

"CAM FANUSTA OTURANLAR DIŞARIYA TAŞ ATMAMALI"

Türkiye'nin güvenliğini sadece istihbarat ve emniyet tedbirleri ile sağlanamayacağına dikkat çeken Hakkı Pekin, bunun için Türkiye'nin dış politikasında değişikliğe gidilmesi gerektiğini söyledi.

Pekin şöyle konuştu: 

"Ama hükümetin yapması gereken şey şu: Alınan tedbirler önemli değil. Stratejide yaptığınız hatayı, taktik bir takım tedbirlerle, teknik tedbirlerle önleminiz mümkün değil. Biz etrafımızda bir dostluk çemberi oluşturmamız gerekirken, bir düşmanlar çemberi oluşturduk. Suriye ile kavgalıyız, oraya harekat yapan kişileri destekliyoruz, Türkiye üzerinden geçiyor. İçeride PKK ile mücadele ediyoruz, dışarıda PYD ile mücadele ediyoruz, Rus uçağını düşürdük. Irak'ta Barzani'yi destekliyoruz, Irak merkezi hükümetini bir tarafa atıyoruz. İran'la ilişkilerimiz iyi değil. Mısır'la ilişkilerimiz iyi değil. Etrafımızda nefes alabilecek tek bir yer bile kalmamış.Bir tek Azerbaycan var. Batı ile ilişkilerimiz malum, Ege'den dolayı... Böyle bir ortamda, Türkiye'nin bütün bu tehlikelere karşı tedbir alması mümkün değil. Dünyanın en iyi istihbarat teşkiları da olsa alamazsın. Onun için, mutlaka diğer istihbarat teşkilatları ile de işbirliği yapmanız lazım. Bu işbirliği de diplomatik alandan geçer. Dış politikada siz barışçı bir politika izlerseniz,sınırlarınızı kapatır, karşı tarafa terör ihraç etmezseniz, oradaki adamları desteklemezseniz, onlar da size bir şey atmazlar. Yani, cam fanusta oturanlar dışarıya taş atmamalı, yoksa kendi bulundukları fanuslar da kırılır. Türkiye böyle bir ortama girdi şimdi. Türkiye'nin şu anda yabancı istihbaratlarla çalışıp tehditi azaltma gibi bir durumu yok. Bu ancak Türkiye'nin dış politikasını değiştirmekle, şu anki dış politikanın değişikliği ile olabilir. Bu olduğu takdirde, Türkiye içerideki tehditi de, dışarıdaki tehditi de çok aza indirebilir."

"BİNDE BİR HATA BİLE BAŞARISIZLIKTIR"

Pekin "Ama ne kadar aza indirirse indirsin istihbarat zaafları yine olacaktır.İstihbarat şöyle bir şey; önleyici istihbaratta binde bir bile hata yapsanız bu başarısızlıktır. Hata yapmamanız lazım. Önleyici istihbarat çok farklı, Hrant Dink olayında olduğu gibi, diğer bazı olaylarda olduğu gibi, hata yaparsanız işin içinden çıkamazsınız." şeklinde konuştu.

"İSTİHBARAT, İSRAİL, ABD, ALMANYA ÖRNEKLERİNDEKİ GİBİ YENİDEN YAPILANDIRILMALI"

Türkiye'de istihbarat teşkilatlarının örgütlenmesinde sorun olduğuna dikkat çeken İsmail Hakkı Pekin, "Türk istihbaratı bence yeni baştan ele alınmalıdır. Milli İstihbarat Teşkilatı, Askeri istihbarat, emniyet istihbaratı yeni baştan ele alınmalıdır. Gerekirse iç istihbarata yönelik aynı İsrail'deki Şin Bet gibi, ya da ABD'deki FBI gibi, Almanya'nın Anayasayı Koruma Dairesi gibi teşkilatlar kurulmalı Türkiye'de, aksi takdirde bu terör eylemlerini önleyemeyiz. Çünkü Türkiye'de istihbarata karşı koyma ve güvenlik maalesef yoktur. Kontr-istihbarat dediğimiz karşı istihbarat maalesef yoktur. Türkiye içerisinde cirit atan yabancı ajanların, yabancı istihbarat elemanlarının, onlar adına çalışan haber kaynaklarının, onlar adına çalışan kişilerin sabotajlarının veya diğerlerinin haddi hesabı yoktur ve bu konu maalesef ne MİT tarafından, ne Emniyet istihbarat tarafından, ne askeri istihbarat ya da jandarma istihbarat tarafından doğru dürüst takip edilmemektedir. Türkiye aslında, karşı istihbarat yeterli olmadığı için yabancı istihbaratçıların çalışma yaptığı bir cennettir. Ve o yabancı istihbaratlar adına çalışan haber kaynaklarının, haber elemanlarının cirit attığı bir istihbaratçılar cennetidir maalesef. Önce bunun değişmesi lazım" dedi.

"O ARAÇ KİRALANIRKEN İSTİHBARATIN HABERİ OLMALI"

Yetersiz ve geç alınan istihbaratın saldırıları önlemekte bir faydası olmayacağının altını çizen Pekin "Bir istihbarat örgütü, kendine haber geldiği zaman tedbir alsa ne olur. Zaten polis bu işi anca ne zaman anlar, kendisine 20-25 metre yaklaştığı zaman o aracın niyetini anlayabilir. O zaman da iş işten geçmiş olur. Patladığı zaman zaten, 100-150 metrelik bir alana dağılıyor. O araç oraya gelmeden, hatta o araç kiralanırken, patlayıcı temin edilirken haberleri olması lazım istihbarat örgütlerinin. İstihbarat örgütlerinin en önemli kaynakları açık kaynaklardır. Yüzde 80-85. İki önemli kaynağı var: Bir; insan istihbaratı, hırsızlar dahil herkesten alırsınız. İkincisi de dinelme istihbaratı, elektronik istihbarat. Bunu doğru düzgün yaptığı zaman Türkiye Cumhuriyeti'nin istihbarat yetkilileri, mutlaka bu işte başarılı olurlar." diye konuştu.