Beşiktaş 'efendi' gibi bu geceki derbiyi izleyecek

Ali Kaya Soysal
Dün akşamkı Adana Spor- Beşiktaş maçını  izlerken kafam başka bir konuya takıldı, Adana Fatih Terim Stadı; bu konuyu daha öncede yazdım, bir kez daha dile getireyim..Dünyanın her yerinde heykeller, tiyatrolar gibi sanat abidelerine, saraylar, müzeler gibi tarihi yapılara o ülkelere  büyük hizmetler vermiş, "edebiyete intikal etmiş" değerlerin isimleri verilir, stadlar konusunda da  bazı istisnalar hariç bu kriterler gözönünde bulundurulur..
 
    Ancak bizim ülkemizde, özellikle son yıllarda dikkat ediyorum, sanat alanında eski değerlerimizin isimleri o yörelerin "belediye meclis üyeleri" tarafından birer birer değiştiriliyor, yok ediliyor,  yeni yapılan köprülerin, tünellerin , havalimanlarının adları belli bir ideoloji uğruna konuluyor...Spor alanına gelecek olursak, 20 küsur stadımızın, spor salonumuzun "Atatürk" olan adları "arena" olarak değiştirildi, sponsor firmaların isimleri tabelalara yazıldı veya " Recep Tayyip Erdoğan" oldu..
 
    Fatih Terim ismiyle anılan iki stad var Türkiye de, bu kişi halen yaşıyor, tanrı uzun ömür versin henüz ölmedi...Ülke sporuna, futboluna yıllarca hizmet etmiş, mesela Hakkı Yeten, Gündüz Kılıç, Lefter Küçükandonyadis , Turgay Şeren, Cihat Arman, Şükrü Gülesin, Coşkun Özarı stadı varmı, diğer branşlardada aynı vefasızlık, düşüncesizlik hakim ne yazıkki..Bu konuyu burada kapatıyorum, anlayan anladı herhalde...
 
   Maça gelince...Beşiktaş Adana deplasmanını 2-1 gibi oynadığı oyunu "filelerle kucaklaştıramayan" , kısır bir skorla geçti.. Antalya maçı dışında alışkanlık haline gelen bu durum ileride başına bela olabilir, bir kazaya kurban gidebilir...Notlarıma bakıyorum, siyah-beyazlıların  90 dakika boyunca 14 gol girişimi var, bunlardan 6 sı net olmak üzere ,  7 si gol öncesi pozisyon, 1 i de Aboubakar la gol, penaltıyı bu istatistiğin dışında tutuyorum tabi.
 
    Buna karşın bu sezon ilk kez çıktığı G.Gönül -  Marcelo - Atınç - Beck geri dörtlüsüyle rakibine bir buçuk pozisyon vermiş, ama bu sayısal üstünlük maçın son dakikalarında bir kaza golü yenmeyeceği anlamına gelmez, üstelik rakip 10 kişi oynarken..Bunun tek çaresi, 2-1 öndeyken son 20 dakika  birinci ve ikinci bölgede 200 yan+geri pas yapmak yerine 3. golü bulacak dikine oynamayı tercih etmek, üstelik rakip ligin en zayıf ekibiyse..
 
    Şimdi farklı bir konuya değinmek istiyorum; Beşiktaş ın son oynadığı maçlardan, özellikle Trabzon karşılaşmasından sonra medyada "hakem desteği aldığı" doğrultusunda bir algı kampanyası başladı..Doğrudur, Trabzon maçında Mete Kalkavan tarafından 2 düdük yanlış çalındı, bunu kulübün başkanı ve teknik direktörü bile itiraf etti,  ancak birşey göz ardı ediliyor, ligde dün akşam dahil 11 maç oynayan Beşiktaş , 5. hafta Galatasaray karşısında ortaya koyduğu ilk devre futbolu dışında rakiplerine hep ezici bir üstünlük kurdu..Bu üstünlük bir iki yanlış hakem kararıyla sonuçlara tesir edemezdi, hiçbir maç başabaş giderken hakem kararıyla Beşiktaş a verilmedi, bu tesbiti yapmak gerek..
 
    Ben şahsen dün akşamki maçın hakemi Palabıyık tan bu algının esiri olarak sahaya çıkacağını bekledim, ama yanılmışım, öylesine yanılmışım ki, 71 de Bekir in Atiba ya yaptığı normal faule doğrudan kırmızı kart çıkartmasını hayretle karşıladım, son derece hatalı olan bu karar yarından başlayarak art niyetli medyanın ağzına yine sakız olacak, maçın 4-1, 5-1 bitebilmesi  gerçeğini göz ardı edecekler, 57 de Atınç ın rakibine yaptığı hareketin penaltı olmadığını bile bile...
 
    Neyse, bakıp , yaşayıp göreceğiz, doğruları yazmaktan şaşmadan..Bu akşam "dünya derbisi" var, Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan  dan başka hiçbir ülkenin izlemediği, İspanya, Almanya, İngiltere, İtalya gibi futbol sanayilerinin "iplemediği" maç için keyifli seyirler dilerim..Maç 109 yıllık Fenerbahçe ile 111 yaşındaki Galatasaray arasında ,   tarihimizin şanlı isimlerinden birisi olan , henüz ismi değiştirilmemiş  " Şükrü Saraçoğlu " stadında oynanıyor , "domestic" onurumuz, yeterki uzun yıllardan sonra rakip seyircininde geleceği "müsabakada" tatsızlık olmasın...
 
    Ne demişti Büyük Önder...Ben Sporcunun .....    .....   Ahlaklısını severim...