Devlet Bahçeli: Darbenin arkasında ABD varsa...

MHP lideri Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, darbenin arkasında ABD'nin olduğu ve ABD'li generalin darbeyi yönettiği iddiaları için "Eğer bu iddia doğruya, müttefiklik yeniden sorgulanır" dedi.

Bahçeli'nin konuşmasının satırbaşları şöyle:

KALEYİ İÇTEN ÇÖKERTME HAZIRLIĞIDIR
Himmet ve hidayet adı altında gizlenmiş ve yıllarca zemin yoklamışlardır. Dinler arası diyalog uydurulması da boşuna değildir. Erzurumlu bir vaiz Türkiye düşmanlığı konusunda eğitilmiş şakirtleri ışıkevleri adı altında karanlık mekanlarda yetiştirilmişlerdir. FETÖ'cü terörsitler asyanın işgali için yetiştirilmişlerdir. Bu bir kuşatma harekatıdır ve kaleyi içten çökertme hazırlığıdır. Terörist başı Gülen'i koz olarak elinde tutmuşlardır. FETÖ'cü terör çetesi kimin işine yarıyorsa silah gibi kullanılmıştır.

İŞGAL TEŞEBBÜSSÜDÜR
Bize göre 15 Temmuz bir işgal teşebbüsüdür. Bunun taraftarları da 1919 emperyalist komplonun kurucularıdır. TBMM'yi bombalayan namussuzlarla Söğüt'te Osmangazi'nin türbesini tekmeleyenler arasında en ufak bir fark yoktur. FETÖ terör örgütü müslüman dünyasının ihanetle anacağı bir isim olacaktır.
Bunlar devleti ele geçirip Türkiye'yi parçalamayı amaçlamışlardır. 15 Temmuz sonrasında bürokraside yaşanan toplu tasfiyeler tehlikenin önemini ortaya koymaktadır. 13 bin kişi gözaltına alındı. 125 amiral ve general tutuklandı. TSK'nın general kadrosunun yüzde 35'i şu anda demir parmaklıklar arasındadır.

ÇEKİNMEDEN DESTEK VERDİK
90 gün süreyle OHAL ilan edilmiştir. OHAL kararı aynı gün onaylanmıştır. MHP Türkiye'nin bugünkü kırılgan tehlikelere açık döneminde OHAL desteğini çekinmeden göstermiştir. Toplumsal huzurun temini asayişin sağlanması maksayıdyla devletin elini güçlendirmek pek tabi şarttır, doğaldır. OHAL millete karşı alınmış bir karar değil, devlete pusu kuran odaklara karşı anayasal bir tedbirdir.

BELGELERE DAYANMALI
Paralel devlet yapılanmasına ait olduğu iddia edilen 934 okul, 15 üniversite, 35 sağlık kuruluşu kapatılmış ve varlıklarına devlet tarafından el konulmuştur. Dikkat edilmesi gereken hususlar var: Askeri ve sivil bürokraside toplu görevden almalar yapılırken sağlam bilgi ve belgelere dayanmak esas olmalıdır.
Her ülkücü ya devlet başa ya kuzgun leşe diyen Türk milliyetçisidir. Ülkücü hareket Türk milletinin övünç madalyasıdır. İdari ve kanuni tasarruflar sürratle alınırken mazlumlara ilişilmemelidir. Toplumun her kesimi kaygılı ve huzursuzdur. Hükümetten beklentim FETÖ terör örgütünün kökünü kuruturken suçluyla suçsuzu karıştırmamamasıdır.
Geçmişte bir çok asker hem şahsiyetlerinden hem de görevlerinden ettirilmiştir. Askeri liselere giriş imtihanının şaibeli olması, soruların çalınması TSK'da derin yaralar açmıştır.

ARKASINDA ABD VARSA ALTINDAN KALKAMAYACAKTIR
Liyahakat arayışı gereklidir ancak sadakat öne çekilmeden Türkiye'nin istikbalini kazanması bizce mümkün değildir. Önce Türkiye demedikten sonra alim olsa ne olacak, arif olsa ne olacak! Üzerinde yaşadığımız topraklar tarih boyunca Türk'ün kanıyla sulanmıştır. Hem övüneceğiz hem çok çalışacağız. Bizim bizden başka dostumuz yoktur. Bakınız 15 Temmuz darbe girişimine batılı ülkeler kesin bir dille tepki göstermemişlerdir. Bu darbe sürecinin arkasında CIA'nın olduğu iddiası ortaya atılmaktadır. ABD'li askerin 15 Temmuz öncesinde Türkiye'ye 2 kez gizlice geldiği Erzurum ve İncirlik'te sır görüşmeler yaptığı iddia edilmiştir. Eğer doğruysa ABD bunun altından kalkamayacaktır. ABD, 15 Temmuz'un içindeyse ve İncirlik üzerinde devreye girmişse iki ülke arasındaki dosluk ilişkisi ciddi oranda zarar görecektir.

ABD İÇ SAVAŞ ÇIKARMAK İSTİYOR
Bu demektir ki Amerika Türkiye'de bir iç savaş çıkartmak istemektedir. 15 Temmuz'u OrtaDoğu'daki son gelişmelerden ayrı tutmamak gerekli. Büyük Kürdistan ve Büyük İsrail hayali söz konusudur. Halep'te yaşananların bunla büyük bir ilgisi vardır. Halep'e koridor açılmazsa çok sayıda sivil açlıktan can verecektir.

"15 TEMMUZ'DA ONLARIN GAYRİ MEŞRU ÇOCUKLARI KAYBETTİ"
Bahçeli, TSK'nın hiyerarşik yapı ve omurgasının hırpalandığını bildirerek şunları söyledi: "Bunun düzeltilmesi, askeri sistemin yeni baştan; ama mutlaka sadakatin öne alınarak takviyesi asıl ve zorunlu görülmelidir. Peygamber ocağı, din tacirlerinin, içi dışı fitne fücur olanların değil, samimi, devletinin ve milletinin çıkarlarını kişisel menfaatlerin üstünde tutan fedakarlık timsali kardeşlerimizle layık olduğu mertebelere çıkacaktır. Bu milletin tertemiz ve şerefli evlatları sokaklarda işsiz güçsüz gezerken, terör örgütü FETÖ'nün TSK'ya yasa dışı yollardan girip Türkiye'ye saldırma aşamasına gelmesi herkese ders ve ibret olmalıdır. Liyakat ve ehliyet arayışı gereklidir ve diyeceğimiz bir şey yoktur. Ancak sadakat öne çekilmeden, millet ve vatan sevgisi hak ettiği ödülü almadan Türkiye'nin istikbalini kurtarması bize göre imkansızdır. Yıllarca pırıl pırıl milliyetçi-ülkücü-vatanseverler bürokrasiden dışlanmış, eziyet ve suçlamalara maruz kalmışlardır. FETÖ'cü alçaklar dava arkadaşlarımıza olmadık oyunlar oynamışlar, görevlerinden almışlar, kul hakkı yemişlerdir. AKP hükümeti de maalesef buna sessiz kalmış, çok defa da ortak olup yönlendirmiştir. ABD, 15 Temmuz'un içindeyse ve İncirlik üzerinden devreye girmiş ise, bunun doğal sonucu olarak iki ülke arasındaki dostluk ve müttefiklik ilişkisi vahim düzeyde hasar görecektir. Bu demektir ki, ABD ve küresel güç merkezleri Türkiye'yi iç savaşa sürüklemeyi planlamaktadır. Suriye'nin kabus atmosferi Türkiye'ye kaydırılmak, yıkım ve parçalanmanın vasat bulması dayatılmaktadır. CIA'nın bir piyonu olan Gülen'in de ABD tarafından ülkemize teslimi bu aşamada inandırıcı ve ihtimal dahilinde görülmemektedir. Fethullahçı terör örgütü bunların Türkiye'ye tutunmuş ortakçılarıdır. 12 Eylül'de bizim çocuklar kazandı diyorlardı. Çok şükür 15 Temmuz'da onların gayri meşru çocukları kaybetti, bu kez Türk milleti kazandı, Türkiye ayaklandı, ayıklandı ve yeni bir tarih yazdı. Tankların önüne milli irade dikildi, teröristlere Osmanlı şamarını korkusuzca indirdi. 15 Temmuz'da millet kenetlendi, birleşti, oyunu gördü ve oyuncuların maskesini düşürdü."

"İDAM KONUSUNDA AB'NİN NE SÖYLEDİĞİ KENDİ BİLECEĞİ İŞTİR"
Devlet Bahçeli, bu süreçte yargılamaların adil ve hukuk içinde yapılması gerektiğini ifade ederek şöyle devam etti: "İdam konusunda AB'nin ne söylediği, nasıl bir pozisyon aldığı da kendi bileceği bir iştir ve Türkiye egemenlik haklarını ve tarihi devamlılığını korurken hiç kimseden müsaade almayacaktır, almamalıdır. Geciken adaletin, adalet olamayacağı gerçeğinden hareketle hainlerle ilgili davanın en kısa sürede sonuçlanması mutlak bir zorunluluk olarak karşımızdadır. Siyaset yapma ve hükümet etme anlayışlarının pozitif yönde değişeceği yeni bir dönem başlamalıdır. Şimdi herkes başlamasını temenni ettiğimiz bu yeni döneme samimi katkılarda bulunmaya hazır olmalıdır. Aksi halde gerilim ve çatışmaların sürmesi halinde, demokratik rejimin ve hukuk devletinin geleceğinin kararacağını söylemek ve bugünün bile aranacağını öngörmek kehanet olmayacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi, Türkiye'nin ve Türk milletinin beklentileri doğrultusunda yeni bir sayfa açmaya hazırdır." 

ERDOĞAN'A: AYNI GEMİDEYİZ
Cumhurbaşkanı herkesi kucaklasın, hainlere karşı aynı gemideyiz. Muhalefetsiz bir yönetim anlayışını özlemek demokrasiyle bağdaşmaz. Bizim başkaları gibi devletle, cumhuriyetle, demokrasiyle sorunumuz olmamıştır olmayacaktır.