Din Kültürü öğretmeninin çocuk istismarı Facebook mesajlarıyla ortaya çıkarıldı

Antalya'nın Alanya ilçesinde bir ilköğretim okulunda görev yapan öğretmen, 16 yaşındaki kız çocuğuna istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. A.K.’nin lise öğrencisi kıza tacizde bulunduğu, sosyal medya hesapları araştırılınca ortaya çıktı.

Yeni Alanya gazetesinin haberine göre, olay, geçtiğimiz pazartesi günü Tosmur Mahallesi’ndeki bir ilköğretim okulunda yaşandı. İddiaya göre, 16 yaşındaki S.Ö, kardeşini Tosmur Mahallesi’ndeki okula götürdü. S.Ö., burada bulunan kantinde bir süre kalarak çay içti. Bu sırada yanına yaklaşan A.K, birlikte çay içme teklifinde bulundu. A.K'nin çay içmek için odasına götürdüğü kızın saçını okşayarak sarılıp öptüğü iddia edildi.

ÖĞRETMEN TUTUKLANDI

İkili, olayın ardından sosyal medya üzerinden de görüşmeye devam etti. Durumu fark eden genç kızın ailesi sosyal medya mesajlaşmaları ile polise giderek şikayetçi oldu. Okulda gözaltına alınan A.K. savcılıktaki işlemlerinin ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Şahsın evli ve 2 çocuk babası olduğu öğrenildi. 

Olayla ilgili Alanya İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Alanya Sosyal Hizmetler Müdürlüğü de soruşturma başlattı. Olay ilgili açıklamada bulunan Alanya ilçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Er, söz konusu öğretmen hakkında gerekli şikayetin hemen ardından soruşturma başlattıklarını belirtti. Er, "Antalya Milli Eğitim Müdürlüğüne konuyu bildirdik ve hemen müfettiş tayin edildi. Müfettişin raporu doğrultusunda gereği yapılacak. Konunun titizlikle takipçisiyiz" dedi.

SOSYAL MEDYADAN TESPİT EDİLDİ
Kızın ailesi durumu öğrenince, sosyal paylaşım sitesi Facebook üzerinden öğretmenile kız arasındaki görüşmeler de, olayı kanıtlamak amacıyla bir süre daha sürdürüldü. Aile, bu görüşmeler sırasında öğretmenin itirafları üzerine şikayetçi oldu. Ailenin gazetecilere ulaştırdığı Facebook mesajlarında öğretmen A.K'nin kıza "Sevgilim olur musun?" yazdığı görüldü.

Çok sayıda Facebook mesaj fotoğrafında öğretmenin kızı gezmeye götürmek istediği, 16 yaşındaki kıza "2 yıl beklersen 18 yaşına girersin. Ben de eşimden boşanıp seninle evlenirim" yazması da dikkat çekti. Öğretmenin mesajlarda kıza okulda sarılıp, öptüğünü de itiraf ederek "Kıpır kıpır oldu içim" dediği görüldü.

İŞTE O MİDE BULANDIRAN KONUŞMALAR:

KIZ: Hocam bir şey sorabilir miyim? Tevhidin anlamı nedir? Bana yardımcı olur musunuz?
ÖĞRETMEN: Tabiki. Allah'ın bir olması. Bir Allah olduğuna inanmak.
KIZ: Hımm. Teşekkür ederim.
ÖĞRETMEN: Rica ederim, ne demek.
KIZ: Canım sıkılıyor. Başka da her şey iyi.
ÖĞRETMEN: Hayır mı? Neden sıkıntı?
KIZ: Sınav var önümüzdeki hafta.
ÖĞRETMEN: Ben de sıkıldım. Dışardayım. Okuldayım. Hafta içi gel de çalıştırayım. 100 alırsın.
Rica ederim canım. Senin neyinim peki?
KIZ: Ailemden izin almak sıkıntı biraz. 
ÖĞRETMEN: Anlıyorum.
KIZ: Ama pratik iyi olurdu aslında.
ÖĞRETMEN: Kardeşini almaya geldiğinde olabilir.
KIZ: Sınav öncesi.
ÖĞRETMEN: Matematik, fizik hariç.
KIZ: Güzel olurdu.
ÖĞRETMEN: Her dersten yardımcı olurum. Telefonumu yaz istersen.
KIZ: Ders konusunda iyi olur hocam. 
ÖĞRETMEN: Öğrencilerim kıymetlidir yanımda.
KIZ: Teşekkür ederim.
ÖĞRETMEN: Rica ederim.
KIZ: Sinemaya gidelim demiştin ama olmadı.
ÖĞRETMEN: Sağlık olsun. Başka zaman gideriz. Hafta içi ikimiz de okulu asarız. Kale'ye çıkarız. 
KIZ: Korkuyorum.
ÖĞRETMEN: Rahat ol. Benden zarar gelmez.
KIZ: 101 Market'e gittiler. Eminim babamgil pazartesi Antalya'ya gidecekler. Bir gün kalacaklar.
ÖĞRETMEN: Hımm. Annen de gidecek mi?
KIZ: Herkes gidecek. 
ÖĞRETMEN: Bana uyar.
KIZ: Okul var ya. O yüzden sadece ben Alanya'dayım. Okul olmasa beni de götürecekler.
ÖĞRETMEN: Okuldan sonra alabilirim, istersen. 
KIZ: Bilmem ki.
ÖĞRETMEN: Telefonu yazsana.
KIZ: Olmaz.
ÖĞRETMEN: Neden?
KIZ: Ailem her zaman yanımda. Konuşamam.
ÖĞRETMEN: Her zaman aramam ki. Sen çağrı atınca ararım. Okey.
KIZ: Ya. Buradan konuşalım. Annemler sıkıntı olabilir. Daha sonra hat alacağım. Alınca olur.
ÖĞRETMEN: Tamam canım. Nasıl istersen.
KIZ: Annem de kullanıyor.
ÖĞRETMEN: 101'den çabuk dönerler mi?
KIZ: 20 dakikaya falan gelirler.
ÖĞRETMEN: Pazartesiyi bekleyelim o zaman.
KIZ: Nereye gideceğiz? Okulu asacak mıyız?
ÖĞRETMEN: Evet. Dim Çayı'na da gidebiliriz. Kale'ye de çıkabiliriz.
KIZ: Kale olmaz.
ÖĞRETMEN: Dim Çayı nasıl? Anadolu köy evi var.
KIZ: Kimseler görür mü bizi?
ÖĞRETMEN: Görmez. Tanıyan yok.
KIZ: Birileri görse sen ne dersin?
ÖĞRETMEN: Kızım derim, ya da yeğenim. 
KIZ: Sen beni kızın olarak mı görüyorsun ki. Dışarı gidelim diyordunuz? Nereye gidebiliriz?
ÖĞRETMEN: Nereye istersen. Alanya merkeze geliriz.
KIZ: İnsanlar görürse yanlış anlayabilir. Çarşıda falan.
ÖĞRETMEN: Bere takarsın. Okula gidelim. En sakin yer orası. 
KIZ: Kimse yok mu okulda?
ÖĞRETMEN: Yok.
KIZ: Eğlence falan yok okulda. 
ÖĞRETMEN: Eğlence derken.
KIZ: Kimse yok okulda. O yüzden dedim.
ÖĞRETMEN: İkimiz olacağız. Ne oldu?
KIZ: Anlamadım. Daha açık olur musun. Dolaylı konuşmaları sevmiyorum. Ya direkt konuş.
ÖĞRETMEN: Pazartesi yüz yüze konuşsak iyi olmaz mı?
KIZ: Ben pazartesiye kadar nasıl bekleyeceğim? Zil çalıyor. Babamgil geldi galiba. Kapatıyorum.
ÖĞRETMEN: Tamam, cevap bekliyorum.
KIZ: Kapıcıymış ama evlisin. Sıkıntı olmaz mı senin için. Okuldaki eşin değil mi?
ÖĞRETMEN: Sıkıntı olmaz. 2 yıl bana yardımcı olman gerek. 
KIZ: Neden? 2 yıl derken...
ÖĞRETMEN: Hem 18 yaşına basarsın hem de benim planlarım var. Uyar mı sana?
KIZ: Ne gibi mesela. Bahseder misin?
ÖĞRETMEN: Ayrılacağız eşimle. Yüzyüze konuşuruz bunları.
KIZ: Tamam. Bir şey merak ediyorum. Aklıma takıldı. Geçen odanda bana sarıldın ve öptüğünde bir tuhaf oldum.
ÖĞRETMEN: İçimden geldi.
KIZ: İlk defa böyle bir şey başıma geldi.
ÖĞRETMEN: İnanır mısın? Benim için de ilk kez. 
KIZ: Senin için nasıl bir duyguydu?
ÖĞRETMEN: Kıpır kıpır oldu içim.
KIZ: Biraz açıklar mısın? Nasıl kıpır kıpır? 
ÖĞRETMEN: İlk heyecan gibi. 
KIZ: Bana karşı ne hissediyorsun ama doğru söyle.
ÖĞRETMEN: Sevgi, heves değil.
KIZ: Başka?
ÖĞRETMEN: Sıcaklık, sahiplenme. Sen kaçtın sanki benden?
KIZ: Benim aklıma hiç öyle şeyler gelmedi.
ÖĞRETMEN: Farkındayım. Arkadaş geldi, sonra devam edelim. Beni neden engellemiştin?
KIZ: Facebook komple engelliydi.
ÖĞRETMEN: Hımm. Ben de üzülmüştüm. 
KIZ: Sana özgü bir şey değil. Canım sıkıldı, kapattım.
ÖĞRETMEN: Anladım. (Kendi fotoğrafını gönderiyor) Köy ağası gibi oturdum. Sen de göndersene.
KIZ: (Yüzü kapalı fotoğrafını gönderiyor) 
ÖĞRETMEN: Yüzünü gösteren foto.
KIZ: Ya sıkıntı olabilir.
ÖĞRETMEN: Bir şey olmaz. Silerim.
KIZ: Nasıl bir foto çekip göndereyim. Zaten güzel de değilim. 
ÖĞRETMEN: Senin her halin güzel.
KIZ: Sence neyin olayım?
ÖĞRETMEN: Sabırsız mısın?
KIZ: Evet.
ÖĞRETMEN: Değerlisin desem, değerlimsin.
ÖĞRETMEN: Sevgilin var mı?
KIZ: Yok ki.
ÖĞRETMEN: Hımm. Okul çevresinde hocan, dışarıda arkadaşız. Uyar mı sana şimdilik? Aşağıya inebilirsen, geleyim şimdi.
KIZ: Nereye gideceğiz ki?
ÖĞRETMEN: Dolaşırız, 1 saat falan. Sigara tüttürürüz.
ÖĞRETMEN: Ben 1974 doğumluyum. Sen 2000. 24 yaş var aramızda. O zaman sana bir soru.
KIZ: Sor.
ÖĞRETMEN: Sevgilim olur musun?