İsveç eski başbakanı dilenciliğin yasaklanmasını istedi

İsveç eski başbakanı dilenciliğin yasaklanma... MUSTAFA SÖNMEZ (STOCKHOLM) - İsveç son üç dört yıldır çok hızlı bir dilenci akımına uğradı. En güneyinden en kuzeyine kadar yerleşim merkezlerini dilenciler sardı.Dilenciliğin isveç’te günlük yaşamda olağan bir durum...

MUSTAFA SÖNMEZ (STOCKHOLM) - İsveç son üç dört yıldır çok hızlı bir dilenci akımına uğradı. En güneyinden en kuzeyine kadar yerleşim merkezlerini dilenciler sardı.

Dilenciliğin isveç’te günlük yaşamda olağan bir durum ya da görüntü olarak karşımıza çıktığına tanık oluyoruz. İsveç halkının büyük bir çoğunluğu bu durumu kabullenmese de “yazık zavallılar'' felsefesiyle hareket ederek parasal katkı da bulunduklarını gözlemliyoruz.

İsveç caddelerinde her yirmi ya da otuz metrede bir dilenciyle kaşılaşıyorsunuz. Her alışveriş merkezinin önünde mutlaka ama mutlaka bir dilenci var. Bu insanlar kar kış demeden uygun sokaok köşelerinde geceliyorlar. Nerede ve nasıl temizlendikleri ayrı bir sorun olarak beyinleri meşgul ediyor. İnsanlar ister istemez bir ikilemin içerisine düşüyorlar hem acımak hissi ön plana çıkarken hem de sorun olarak görmek.

İsveç eski Sosyal Demokrat başbakanlarından Göran Persson (1996 – 2006) İsveç’in önemli liberal gazetelerinden olan Svenska Dagbladet gazetesine verdiği söyleşi de dilenciliğin toplum gözünde insanların aşağılanması düşüncesi doğurduğnu ve dolaysıyla yasaklanması gerektiğini ileri sürüyor. Persson’a göre, “Dizleri üzerine çökerek dilenen insanlar özgürlüğü temsil etmiyorlar. Başkalarından bir şeyler dilenmek hoş değil'' ifadelerini dile getiriyor.

Eski başbakan göran Persson Sosyal Demokratların dolaysıyla başbakan Stefan Löfven bu konuda birşeyler yapmasını arzu ediyor. Persson, “ düşünüyorum da eski anlayışlar yeni toplum anlayışlarını yansıtmıyor. Dolaysıyla dizleri üzerine çökerek dilenen insanlar özgürlüğü temsil etmiyorlar. Başkalarından bir şeyler dilenmek hoş değil. Bu durumu anlamakta güçlük çekiyorum'' sözlerini ifade ediyor.

Başbakan Stefan Löfven’in göçmen politikasına da değinen Persson, “Bu durum kaçınılmaz tamamen doğru olan bir durum. Hatta geç bile kalındı denilebilir. Neden önceden düşünülmedi diye şaşkınlığa düşüyorum. Her ülkenin belli bir kapasitesi var ve bu unutulmamalı'' diyor.

Persson, bunu dile getirirken, “Dostlarımın mülteci hakları konusundaki düşüncelerini anlayışla karşılıyorum. AB içeisinde bir siyasi baskı elbette olacaktır. AB ülkeleri mülteci sorununu bir kurallar bütününe bağlamak zorundadırlar. Aynı zamanda mülteci akımının yarattığı güçlü dalga mültecilik haklarına zarar vermemelidir'' görüşünü savunuyor.