Matteo Salvini, Senato’da: Avrupa’da sınırlara koruma…

Aslı KAYABAL / İTALYA

İtalya’da hükümet, sığınma talep eden her mülteci için günde ödediği 35 avroluk bütçede kesintiye gideceğini duyururken, Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Matteo Salvini’nin girişimiyle Avrupa’da “sınırların korunmasını'' gündeme taşıyan yeni bir aks şekilleniyor.

İtalya, yürürlükteki yasaya göre, her mülteci için günde 35 avro ödüyor. Bu konuda Almanya günde 26, Avusturya 23, Polonya 20, Fransa ise 25 avro tutarında bir bütçe ayırıyor. Salvini’ye göre bütçede yapılacak kesintinin yanı sıra sığınma konusundaki bürokratik işlemlerde de bazı lobilerin göçmenler üzerinden haksız kazanç sağlamalarını önlemek mümkün.

“Macron, konuşmasın! Fransızlar 10 bin göçmeni sınır dışı etti''

Çizme’de mülteciler sorunu sarı-yeşil hükümetin devreye girmesiyle farklı çerçevelerde tartışılmaya başlandı. Önceki gün 600’ü aşkın göçmen taşıyan Aquarius gemisine limanlarını kapatan İtalya’nın yaklaşımını “mide bulandırıcı'' diye yorumlayan Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron’a, Salvini yanıt vermekte gecikmedi,

“Fransa’nın sömürgeci politikasının faturası hepimize kesiliyor''

Fransızlar bu konuda seslerini çıkarmasın. İtalya sınırında kadın çocuk gözetmeksizin 10 bini aşkın göçmenin Fransa’ya girmesine izin vermediler. Bu arada İtalya’da Lombardia bölgesinin en çok sayıda göçmeni kabul ettiğini de hatırlatmak isterim. Irkçılığa gönderme yapan her türden eleştiriyi gülünç buluyorum. Fransa’nın Kuzey Afrika ülkeleri ile Libya’da yürüttüğü sömürgeci politikaların faturasını hepimiz ödüyoruz."

İtalya ile Fransa arasında göçmenler sorunu konusunda tırmanan gerginlikte başbakan Giuseppe Conte de Macron’u “ikiyüzlü'' olmakla eleştirdi.

Türkiye’ye ödeme yapılmasın

İtalya’da hükümet, AB’nin Suriyeli ve Iraklı göçmenlerin Avrupa’ya gelmesini engellemek için Türkiye’ye yapacağı 3 milyar avroluk ödemenin ikinci kısmının bloke edilmesini de savunuyor. Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz da Salvini’ye destek çıkarak, “Daha mükemmel bir yaşam düşüyle herkesin Avrupa’ya gelmesi mümkün değil. Sınır kapılarımızı koruma altına alırken, göçmenlere hareket ettikleri noktalarda yardımcı olalım'' diyor.

Avrupa Birliği 2021-2027 yılları arasında göçmen krizinin yönetilebilmesi için 35 milyar avro tutarında bir bütçe ayırdı. AB, Türkiye’ye 3 milat dolar iletti. Göçmenlerin Türkiye’de alıkonulması amacıyla aktarılan bu ödemenin ikinci aşamasının 2018 yılında yapılması gerekiyor. Ancak sarı-yeşil hükümetin Başbakan Yardımcısı Salvini, bu ödemenin bloke edilmesini savunuyor. Matteo Salvini hükümetin kurulmasından önce de Türkiye’ye aktarılan 3 milyar avroluk bütçeyi eleştirmiş ve AB’nin bir diktatörü beslediğini öne sürmüştü.

Bugünkü Corriere della Sera gazetesinde yayımlanan söyleşisinde Matteo Salvini, “Yabancı bandıralı sivil toplum kuruluşlarına ait gemilerle taşınan göçmenlere vurgu yaparak İtalya’ya yönelen mülteci trafiğinin yabancı STK’larca kontrol edilmesine izin vermeyeceğiz.'' dedi.

Alman Bakan Horst Seehofer’le görüştüğünü dile getiren bakan, İtalya-Almanya arasında Avrupa ülkelerinde sınırların koruma altına alınmasını öngören bir aksın şekilleneceğini, yeni savunma sisteminin Akdeniz’in yanı sıra İtalya’yı da koruyacağını dile getirdi.

Salvini, göçmen sorunu konusunda İtalya’nın Avrupa’da merkezi bir rol üstleneceğine vurgu yaparken önümüzdeki günlerde Fransa, Macaristan ve Hollanda’yla da bakanlar düzeyinde görüşmeler gerçekleştirecek.

Göçmenler, Avrupa’ya ucuz işgücü için getiriliyor

Salvini’nin gündeme taşıdığı bir başka konu ise Kuzey Afrika ülkelerinde göçmenlerin alı konulduğu merkezler oluşturulması. Bu proje için Salvini, Belçika, Avusturya ve Almanya ile görüşmeler yapmayı planlıyor. Bu merkezlerin “insani'' ve “dayanışmacı'' bir mantıkla yönetileceğine dikkat çeken Salvini, böylece ucuz işgücü için getirilen mültecilerin Avrupa’ya gelmesinin ya da Akdeniz’de can vermesinin önüne geçileceğini savunuyor.

Avrupa’nın ikiyüzlü politikalar güden ve sessiz kalan hükümetlerce ölme noktasına geldiğine dikkat çeken Matteo Salvini, getirdikleri önerilerle Avrupa’yı kurtarmak adına son kez çağrıda bulunduklarını dile getiriyor.