'Mezhepçi söylemlerin IŞİD söyleminden farkı yok'

CHP İstanbul Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Eren Erdem, Gaziantep’te bir IŞİD teröristin kendini patlamasının ardından IŞİD terörüne karşı mücadelenin yollarının belirlenmesi amacıyla TBMM Başkanlığı’na önerge verdi.

Gaziantep’te üç polisin hayatını kaybettiği, biri ağır olmak üzere 8 kişinin yaralandığı saldırının ardından konuya ilişkin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya soru önergesi de veren Erdem, siyasi iktidarın politik hataları nedeniyle IŞİD’in daha ciddi sıkıntılara neden olabileceğini belirtti. Önergesinde IŞİD’e karşı ideolojik bir mücadele gerekliliğinin de altını çizen CHP’li Erdem, selefi cihatçı anlayışa karşı toplumun bilinçlendirilmesi gerektiğini belirtti.

İşte CHP’li Erdem’in IŞİD’e karşı komisyon kurulması amacıyla hazırladığı araştırma önergesi:

ERDEM: IŞİD’İN HÂLİHAZIRDAKİ TERÖR POLİTİKALARIYLA BİTİRİLEMEYECEĞİ AÇIKTIR!
IŞİD’in Gaziantep, Konya, Hatay gibi büyükşehirlerde, tüm hücreleri deşifre olmasına rağmen rahatlıkla örgütlenmesi ve ölüm ve yaralanmalarla sonuçlanan saldırı gerçekleştirebilmesi, tıpkı IŞİD’in geçmişteki saldırılarında olduğu gibi yine ciddi bir güvenlik zafiyetinin olduğuna işaret etmektedir. IŞİD’in Türkiye yapılanmasına dair yüzlerce bilgi, belge, doküman ve habere rağmen, hükûmetin dış politikadaki tutarsızlıkları, sınır güvenliğinin tam olarak sağlanamaması, ülkede selefiliği savunan örgütlenmelerin görmezden gelinmesi, cihatçılığın eğitim ve medya yoluyla teşvik edilmesi gibi nedenler, IŞİD’in ülkemize yönelik plan ve saldırılarının hükûmetin terör politikalarıyla sonlandırılamayacağını da göstermektedir.

"ÖTEKİLEŞTİRİCİ, MEZHEPÇİ SÖYLEMLERİN IŞİD SÖYLEMLERİNDEN BİR FARKI YOK!"
Türkiye’de IŞİD örgütlenmesinin bitirilmesi sadece terör örgütüne yönelik ihbarların değerlendirilmesi ile değil; IŞİD’in ideolojik çerçevesini oluşturan selefiliğe karşı devlet merkezli medya ve kültürel bir mücadeleyi de içermektedir. Ancak son yıllarda, selefiliği açık şekilde savunan gruplar, kolaylıkla konferans, seminer, toplantılar organize edebilmekte, selefi görüş TV’lerde propaganda yapabilmekte ve işyeri, sokak veya okul gibi merkezlerde bu zihniyetin gündelik hayata müdahalelerine göz yumulmakta ve bunlara karşı bütünlüklü bir mücadele yürütülmemektedir. IŞİD, sadece büyükşehirlerin birbirinden bağımsız hücrelerinde değil, şort giydiği için kadınların dövüldüğü otobüslerde, küçük yaşta çocukların istismar edildiği okullarda, namaz kılmayanın “hayvan'' olduğu söylenen TV’lerde ve tektipleştirici söylemlerle mezhepçilik yapan siyasilerin dillerinde de örgütlenmektedir. Dolayısıyla terör örgütün lojistik merkezlerinin yanı sıra, ideolojik merkezlerine ve düşünsel kaynaklarına karşı da topyekûn mücadele etmek gerekmektedir. Aksi takdirde, bu örgütün kirli ve kanlı planlarıyla birçok insanımız güvenlik zafiyeti ve göz yumma neticesinde hayatını kaybedecektir.

Bu gerekçelerle ülkemizdeki IŞİD tehdidi ve tehlikesinin gerçek boyutlarını anlamak, IŞİD’in lojistik ve ideolojik kaynaklarına karşı mücadelenin yollarını araştırmak ve yurttaşları IŞİD terörünün tehditlerine karşı korumanın somut yollarını belirlemek amacıyla Anayasa’nın 98’inci maddesi ve TBMM içtüzüğünün 104 ve 105’inci maddeleri gereğince bir araştırma komisyonu kurularak konunun tüm boyutları ile araştırılmasını saygılarımla arz ederim.?