Mustafa Şentop: 15 Temmuz bir işgal teşebbüsüdür

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop, Trakya Üniversitesi 9. dönem rektörlük devir teslim töreni öncesi Balkan Kongre Merkezi'nde gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Türkiye'nin tarihi bir dönemden geçtiğini, 15 Temmuz'da bir işgal teşebbüsüyle karşı karşıya kaldığını belirten Şentop, "Bu, Türkiye'nin iç dinamikleriyle gerçekleşen bir darbe girişimi değil. Darbelerin hepsi dış irtibatlarla gerçekleşebilir ancak. Dünyanın her yerinde öyledir. Gerçekleşmedeki şekli itibariyle bu hepsinden farklıdır. Millete, milletin seçmiş olduğu Cumhurbaşkanına ve milletin temsil edildiği TBMM'ye saldırılar ve uçaklarla bombalar atılması, dünya tarihinde benzeri olmayan bir hadisedir. Bu bakımdan buna bir işgal teşebbüsü demek çok doğru olur." şeklinde konuştu.

Milletin 15 Temmuz'da bir destan yazdığını vurgulayan Şentop, şunları kaydetti:

"15 Temmuz'dan bu yana milletimiz, tüm şehirlerimizde, İstanbul'da, Ankara'da milli irade nöbeti tuttu. Milletimiz kendi oylarıyla seçilen iktidara, seçilenlere sahip çıktı. Milletimiz iktidar şekline yani demokrasiye sahip çıktı. Silahların, tanların önündeki duruşu, uçaklara, helikopterlere meydan okuyuşu büyük bir destan ve tarihe yazılacak bir hadisedir. Bütün dünyada da bu böyle takip ediliyor. Şimdi bütün bu milli irade kıyamının finalini inşallah yarın Yenikapı'da yapıyoruz. Cumhurbaşkanımızın önderliğinde, siyasi parti liderleri Kemal Kılıçdaroğlu, Devlet Bahçeli, yüksek yargı organlarının başkanları ve kuvvet komutanları ile Genelkurmay Başkanımızın katılacağı bir miting yapılacak, milletle bir arada olacağız. Belki Türkiye tarihinin, belki bundan sonrasının da en büyük en kalabalık mitingini, toplantısını Yenikapı'da yapacağız."

Şentop, Yenikapı mitinginin 15 Temmuz'a tepki vermeyenlere ve dünyaya ders olacağını dile getirdi.

"FETÖ'NÜN ÇEŞİTLİ AYAKLARI VE UNSURLARI VAR"

Bir gazetecinin, "FETÖ soruşturmasıyla ilgili açığa almalar ve gözaltılar devam ediyor. Parti içerisinde de böyle bir şey söz konusu mu? İhraç olacak partili ve vekillerle ilgili bir çalışma var mı?" sorusuna Şentop, "FETÖ'nün çeşitli ayakları ve unsurları var. Bir kısmı askeri bürokrasi içerisinde ortaya çıktı ve bunlarla ilgili işlemler yapıldı. Sivil bürokrasi içerisinde Ankara'da ve başka illerimizde var. Bunun dışında basın medya ayağı var, işlemler yapıldı ve yapılmaya devam ediyor. Aynı şekilde iş dünyasında muhakkak vardır. Siyasette de muhakkak vardır. Sadece AK Parti'de değil diğer partilerde de uzantılar vardır. Partilerin en alt teşkilatlarından, ilçe, il ve genel merkezlerine kadar bu konuda bir çalışma yürütüleceğini biliyorum. Bizde de parti genel merkezimizden teşkilatlarımıza bu konuda dikkat çeken bir yazı gönderildi. Bununla ilgili çalışmalar yapılacak inşallah" şeklinde cevap verdi.

Mustafa Şentop, şöyle devam etti:"Bundan sonra hiç kimsenin 17-25 Aralık'ta olduğu gibi, işte Cumhurbaşkanımız feveran ediyor, yüksek sesle dile getiriyor, bu konuda yapılması gerekenleri söylüyor. Ama bazıları halen ikna olmamış, bazıları ikna olmuş iş yapmakta yavaştan alıyor falan artık öyle bir durum yok. Kimin ilgisi, ilişkisi tespit edilirse siyasetçi, bürokrat, iş dünyasından ne olursa olsun bununla ilgili hukukun gerektirdiği yapılacak. Bütün partilerde bu çalışma yapılacak."

"14 AĞUSTOS PSİKOLOJİK BİR ÇAĞRI"

"Gündemde 14 Ağustos'ta bir şey olacakmış gibi bir tarih verildiği konusu var. Bununla ilgili neler söylemek istersiniz?" sorusuna Şentop, şu yanıtı verdi: "Örgütün geri kalan unsurlarını ayakta tutmak için yapılmış psikolojik bir çağrı o aslında. Yeni de değil aslında o. 17-25 Aralık'tan sonra biliyorsunuz zaman zaman martta bir şeyler oluyor, nisanda oluyor, yok hazirana kaldı, eylülde-kasımda geliyor, hazirana kaldı gibi yapılan söylemler örgüt içerisindeki bu büyük hayal kırıklığını biraz zayıflatmak, onları örgüt içerisinde tutmak için yine yakalanan örgüt mensuplarının ifadelerini, açıklamalarını etkilemek için düşünülmüş bir şey. Artık milletimiz böyle bir şeye asla müsaade etmeyeceğini gösterdi. Devlette buna teşebbüs edenlere en ağır cezanın verileceğini uygulamaya koydu. Bir daha böyle bir şeyin, tehlikenin söz konusu olmayabileceğini söyleyebilirim. Ama milletimizin mili iradeye, devlete, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne sahip çıkma iradesi devam edecektir. Bu sadece akşamları yapılan 15 Temmuz'dan sonraki nöbetlerle değil, nöbetler sona erse de milletimizin uyanıklığı ve teyakkuz hali devam edecek. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Böyle bir niyeti olanlar bunun karşılığını en ağır şekilde görecekler."