Paris'e ilk bilet Portekiz'in

Ali Kaya Soysal

Fransa 2016'da yarı finalin ilk ayağında Portekiz ve Galler Stade  de Lyon'da karşılaştılar ve oyun olarak başabaş, hatta Adalıların biraz daha etkili gözüktüğü maçı Akdenizliler 2-0 kazanarak Paris için biletini aldı. İlk kez büyk bir turnuvaya katılan Ejderhalar 5 maçta 4 galibiyet alarak bileğinin gücüyle yarı finale kadar geldi ve tarihi bir başarıya imza attı, şans biraz yardım etse finale dahi çıkabilirlerdi. İlk onbirinde atılan gollerin 4 tanesinde pasörlüğü olan  Arsenalli Ramsey'in cezasından dolayı oynayamaması çok büyük handikaptı herşeyden önce, çünkü yedek kulübesinde rakibine göre yaratıcı futbolcu eksikliği zaten vardı.
 
Portekiz ise, en son 2004'de kendi evinde düzenlenen şampiyonada finalde Yunanistan'a kaybetmiş, Fransa'ya da acabalarla gelmişti. Gruptan 3 beraberlikle 16'lara kaldılar. Hırvatistan'ı ezik bir oyundan sonra uzatmanın son dakikalarında geçebildiler ve Polonya'yı penaltılarla saf dışı  bırakarak, bir başka deyişle 90 dakikalarda bir kez bile kazanmadan yarı finale çıktılar. Onlarda da sakat Pepe ve cezalı Carvalho yoktu ama kadro zenginliğiyle bu iki oyuncunun eksikliğini hissetmediler.

Sahanın içine girersek; ilk 45'de pozisyon kısırlığı vardı. Ancak gole yaklaşan ataklarda Galler 3'e 2 öndeydi. Topa sahip olmada az bir farkla öndeydiler ve devrenin büyük bölümü Portekiz yarı alanında oynandı. İkinci yarının tamamını Galli futbolcular forse etti, fakat işte futbolda gol önemli. Önce 50. dakikada kornerden gelen topa sahada o ana kadar hiçbir varlık gösteremeyen Ronaldo 1.5 metre yükselerek müthiş bir kafa golüne imza attı, ardından 53'de yine aynı futbolcu kaleye cılız bir şut vurdu, auta gidecek topa altıpasda Nani dokundu, bu şans golüyle skor 2-0 a geldi..
 
Takdir edersinizki bu tip maçları iki farktan geriye çevirmek çok ama çok  zordur. Hele rakip Portekiz gibi bu tip yarı finalleri defalarca oynamış tecrübeli bir ekipse.. 57 ila 65 arası 8 dakikada Coleman 3 oyuncu değiştirdi, Gareth Bale olağanüstü çaba sarfetti, kendi yarı alanından forvete toplar taşıdı, yıpratıcı driplingler yaptı, uzaktan şutlar attı. Hele 80'de 30 metre çaprazdan öyle bir vurduki Patricio topa dokunmak için havada "sekiz" oldu, ama skoru değiştirmeye yetmedi..
 
Maç sonunda yayıncı kuruluş maçın adamı olarak Ronaldo'yu seçmiş, Bir gol artı bir asistle. Gol tamam da, asist neyin nesi? Bence maçın adamı "Bale"dir. Demek ki skor yazarlığı veya yorumculuğu Fransa'da da geçerli, ne diyelim..
 
Galler için şunu söyleyebilirim, "galiptir bu yolda mağlup". Portekiz ise eğer Almanya ile eşleşirse bu futbolla hiç şansı yok, ama bu gece bir sürpriz olur da Fransa rakip olursa bugüne kadar gösterdiği "kısmet" performansıyla biraz şansı olabilir, iki maç daha bekleyip göreceğiz..