'Bağımsız Türkiye' konserine günler kala Grup Yorum kapılarını ABC'ye açtı

Röportaj: Alev Doğan/ABC Gazetesi

Okmeydanı İdil Kültür Merkezi önündeyim. İçeriden prova sesleri yükseliyor. Hangi şarkı olduğunu çıkartmaya çalışıyorum. Biraz da heyecan var tabi. Uzunca yıllardır iyi bir dinleyicisi olduğumu düşündüğüm Grup Yorum ile röportaj yapacağız dakikalar sonra. Provalarını da izleme sözü aldığım için, 23 Nisan’da Yenikapı’da gerçekleştirecekleri halk konserine ilişkin, dinleyiciye hazırladıkları sürprizleri ilk elden görebilir miyim diye geçiriyorum kafamdan.

Grup Yorum, bir kuşağın hayatında önemli bir yere oturan, özellikle 90’ların politik atmosferine ışık tutan bir birikim başka bir anlamı ile. 1985 yılında yan yana gelen, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencisi dört arkadaşın, temellerini attıkları Grup Yorum’un, bir gün albümleri 2 milyonu aşkın satış rakamlarına ulaşan, milyonlarca takipçisi olan bir okul olacağını hayal etmişler miydi bilemiyoruz. Ama bundan tam 32 yıl önce attıkları adımın elbette ciddiyetinin farkında olduklarını, bugün baktığımız yerden net bir biçimde görebiliyoruz.

Tüm bunları kafamda tartarken, Kültür Merkezi’nin kepenkleri açılıyor ve içeri giriyorum. Provalarını 11:00 gibi bitireceklerini söylemişlerdi, ben de arka odadan yükselen ezgilere kulak vererek beklemeye başlıyorum.
5 dakika sonra içeri Grup Yorum üyelerinden Bahar Kurt giriyor. Selamlaşıyoruz. Provadan birkaç görüntü alıp alamayacağımı soruyorum biraz çekinerek, ''önce röportajı yapsak’ diye mahcup bir biçimde gülümsüyor bana. Ses kayıt cihazını açıyoruz ve sohbete 23 Nisan’da Yenikapı’da gerçekleştirecekleri Bağımsız Türkiye buluşması ile başlıyoruz. ''Bu bir konserden ziyade bir buluşma, bir miting’ diye başlıyor söze Kurt; bu yıl yedincisini gerçekleştirecekleri konser için ilk etapta 16 Nisan tarihini belirlemişler ancak referandum nedeni ile buluşma ileri bir tarihe ertelenmiş. Algımızda AKP’nin miting alanı olarak kalan Yenikapı’nın konser alanı olarak seçilmesinde bir niyet var mıydı diye soruyorum, gülümsüyor ve beklediğim yanıtı veriyor;

''Doğrudur, Yenikapı AKP ile anılıyor. Ancak unutulan bir şey var, o da o alanın halkın cebinden çıkan paralar ile inşaa edildiği. Biz halka ait olan bir yeri yeniden onlara hediye etmek istedik. Bir de Bakırköy Meydanı’nın kapasitesi artık bize yetmiyordu. İnsanların, daha kalabalık kitlelerin rahat bir biçimde o buluşmayı izleyebilecekleri bir yer olsun istedik. Umarım Yenikapı artık AKP ile değil, Grup Yorum ile anılır.’

Henüz valilikten herhangi bir yasaklama gelmemiş ancak böyle bir yasakla karşılaşırlarsa ne yapacaklarını soruyorum; ''Bizim alışkın olduğumuz durumlar.Sık sık bürokrasiyi bahane ederek yasakladılar zaten. Bundan iki sene önceki Bakırköy konserimizi hatırlıyorsunuzdur. O zaman da gaz içerisinde gerçekleştirmiştik konseri.Ama bir kamyonun kasasında ama sokaklarda biz yine gerçekleştiririz o konseri’ diye yanıtlıyor beni.

Karşımdaki genç ve yetenekli kadının bende yarattığı intiba ise, sakinlik oluyor. Evet yasaklar, engeller ihtimal dahilinde ama onlar yalnızca verecekleri konsere odaklanmış durumdalar şuan. Bunun için de harıl harıl çalışıyorlar. Sürpriz konuklarınız olacak mı diye soruyorum, ''o da sürpriz olsun’ diye yanıtlıyor beni. Şuan repertuarlarına çalıyorlar. 

Dünden Bugüne Ustalarımız/Ruhi Su albümünden konu açılınca gözleri parlıyor ''Ruhi Su bizim için çok önemli bir isim. Yalnızca bizi değil Türkiye’de sayısız müzisyeni etkilemiş çok değerli bir isim. Bir de genç kuşak bilmiyordu Ruhi Su’yu. Onlara tanıtarak bir anlamda ustamıza vefa borcumuzu ödemiş olduk.’ diye yanıtlıyor beni. Saygı albümlerinin devamı gelecek mi diye sorduğumda ise ''Mahsuni Şerif için hazırlıklara başladık.Tahminen bir kaç ay sonra raflarda yerini alır’ diyerek müjdeyi veriyor.

Grup Yorum kurulurken, onun bir okul işlevi görmesi planlanmış bir şey miydi diye soruyorum, o okulun öğrencisi olmaktan duyduğu mutluluk ve gurur her halinden belli bir şekilde yanıtlıyor beni ''Bir bakıma koşullar neden oldu bu duruma.Cezaevi süreçlerinin, baskınların Grup Yorum’u üretemez hale getirmesini tercih etmedikleri için hep bir sonraki kuşağı yetiştirme gibi bir misyon üstlendiler.’

Peki Grup Yorum’a bir saygı albümü yapılacak mı diye sorduğumda ise ''İyi bir dinleyiciniz, kafamızdaki bütün projeleri biz söylemeden sordunuz’ diye ucu açık bir biçimde yanıtlıyor beni.

Röportajın sonunda prova odasına geçiyoruz. Grup üyelerine önce merhaba ardından da, geçmiş olsun diyorum. Gülüşüyoruz. Benim için Kızıldere’yi çalıyorlar. 23 Nisan’da Yenikapı’da buluşmak üzere ayrılıyoruz.