Bir okul, iki farklı eğitim sistemi

ABC Haber Merkezi

İstanbul 4. Levent'te İsmail Tarman Ortaokulu'nun hem imam hatip kısmı hem de normal bir ortaokul kısmı bulunuyor. Okulun 5 ve 6. sınıfları okulun imam hatip kısmında eğitim görüyorken, 7. ve 8. sınıflar ise normal ortaokula devam ediyor. 

Okulun imam hatipleştirilmesini istemeyen, 492 gündür okul önünde nöbet tutan veliler ve mahalle halkı ABC'ye konuştu.

Veliler, okulun imam hatip olması kararını duydukları 30 Mayıs 2016 tarihinden bu yana nöbette olduklarını ve okulda farklı iki eğitim sisteminin olmasından dolayı öğrencilerin çok zorluk yaşadıklarını ifade etti.

Bahsi geçen okulun iki tane tabelası bulunuyor. Birinde İsmail Tarhan Ortaokulu yazıyorken diğerinde ise  İsmail Tarhan İmam Hatip Ortaokulu yazıyor. Veliler, İsmail Tarhan Ortaokulu yazan tabelanın burda durmaktan vazgeçtikleri an söküleceğini düşünüyor. Veliler, okulun önümüzdeki iki yıl içinde tamamen imam hatipe geçirilmek istendiğini ama buna kesinlikle izin vermeyeceklerini söylediler. 


Veli Bengü Bozkurt Doğan,okulun imam hatip olmaması için Milli Eğitim İl Müdürlüğü, Milli Eğitim İlçe Müdürlüğü, valilik, kaymakamlık ve TBMM gibi mercilere konuyu taşıdıklarını söyledi. Bununla birlikte bazı partilerle de görüştüklerini söyledi. Ancak bu görüşmelerden sadece CHP ve HDP ile konuşma imkanı bulduklarını, AKP ve MHP ile randevuları olduğu halde görüşemediklerini ifade etti.

Veli Doğan, çocuklarını okula adrese dayalı kayıt ettirebiliyorken, imam hatibe yazdırılan çocuklarda adres şartının aranmadığını, bölgeye Kağıthane'den bile öğrencinin geldiğini söyledi. Ayrıca İmam hatip öğrencilerine ücretsiz servis olanağı sağlanıp, öğrenci başına velilere 250 TL bağış yapıldığı bilgisini verdi.

Doğan, İmam hatip olmaması için 8.000 imza toplandığını, okuldan 1140 öğrenciden 970 velinin imza verdiğini, bazı velilerin ise imza vermekten çekindikleri söyledi. Doğan,"Benim mahallemde imam hatip vardı. Çocuğumu vermek isteseydim oraya verirdim" diyerek okullarına dokunmamaları gerektiğini dile getirdi.

HRİSTİYAN ÖĞRENCİ ZORLUK YAŞIYOR
Bir başka veli Ümit Aslan ise, kızının hristiyan olarak din dersinden muaf olmasına rağmen çok zorluk yaşadığını söyledi. Seçmeli derslerin hep din ağırlık olduğunu, çocukların bu seçmeli derslere mecbur bırakıldığını ifade etti. 

Mimar Alper Değirmenci ise okulun imam hatipe dönüştürülmemesi için mahalleli olarak destek veriyor. Değirmenci, "Talep ve ihtiyaç olmamasına karşın bir dayatma yapılıyor, birileri diyor ki bu okul dönüştürülsün. Neye göre karar veriliyor? Burası çok başarılı bir okul. Kimseye sorulmadan imam hatipe dönüşmesini istemiyoruz" dedi.

Değirmenci, 2011 yılından beri bölgede dört tane normal ortaokul kaldığını, buna karşılık Kağıthane de ise on tane imam hatip ortaokulu olduğunu söyledi. Bu sonuca bakarak bölgede başka imam hatipe ihtiyaç olmadığını vurguladı.

'DİNİ EĞİTİM İÇİN VELİ YA DA EBEVEYNLERİN ÖZEL İZİNİ OLMASI GEREKİR'
Hem mahalleli hem de hukuken olaya destek veren, Avukat Arzu Becerik,"Ne mahalleye ne de veliye soruldu. Öğrendiğimiz andan itibaren istemediğimizi belirttik. Çünkü birisinin dini bir eğitim alabilmesi için ya kendisinin ya da ebeveynlerinin özel izni gerekiyor. Burada böyle bir talep yok" dedi. Becerik, 6136 imza ile hem Milli Eğitim İl Müdürlüğü'ne hem de Milli Eğitim İlçe Müdürlüğü'ne başvurdukları ancak bir sonuç alamadıklarını ifade etti. Davada idari yanıltıcı beyanlarda bulunulduğunu söyleyen Becerik, imam hatip okullarının sayılarının gizlendiğini söyledi. “İmam hatipleşme oranı ile öğrenci oranı birbirine uyumlu değil. Okulları çok hızlı imam hatipleştirdiler. Ama bu talebi yaratamadılar. Okullarda öğrenci sayıları düşüyor. Ayrıca imam hatipte okuyan çocuklar bu farklılaşmada kendilerinin zarar görüceğini düşünüyor'' dedi. Avukat Becerik, geçen sene temmuzda açmış oldukları dava sürecinde artık karar verilmesi gerektiğini söylerek konuşmasını sonlandırdı.