Bir şehir, adıyla şehir değildir; başka şeyler de lazım

Bir şehir, adıyla şehir değildir; başka şeyler de lazım

Bir şehir, adıyla şehir değildir; başka şeyl... SAMİ GÜNAL“Yağmur yağıyor seller akıyor; Arap kızı camdan bakıyor.''Arap kızının camdan niye baktığına yönelik rivayetler muhtelif olmasına muhteliftir de ihtimal odur ki turist olarak geldiği otelin camından İstanbul’un...

SAMİ GÜNAL

“Yağmur yağıyor seller akıyor; Arap kızı camdan bakıyor.''

Arap kızının camdan niye baktığına yönelik rivayetler muhtelif olmasına muhteliftir de ihtimal odur ki turist olarak geldiği otelin camından İstanbul’un haline bakıyordur(!)

Kişisel bir tecrübemizi aktaralım. İsviçre’nin İtalyan kantonundaki bir şehrinde otomobille tam da dağ tırmanış noktasına gelmişken bir yağmur bastırdı ki akıl işi değil! Silecekler yetmedi, önümüzü göremez olduk, etrafta ne olup bitiğini camlardan sezinleyemiyoruz bile. Kaldırım kenarına park edip çaresizlik duygusu içinde bekliyoruz... Niceden sonra yağmur öfkesini dindirdikten sonra baktık ki yerde su damlası niyetine bir şeycik yok! Oysaki gözlerimizin önünü kapayarak inen yağmur suları yere düştüğünde birikmeden altyapı mazgallarına sıkışmaksızın süzülüp gidermiş. İşte buna refah içinde yüzen altyapılı şehircilik diyorlardı. 

Refah devleti niyetine zenginlik imgesi olarak kullanılan “Küçük Amerika'' olma hayalleriyle uyutulan bir ülke, küçücük bir İsviçre kadar dahi oldurulamadı. “Nurlu ufuklara'' diye bir ağız sulandırılması yapıldı hep. Fakat o nurlu ufuklar bir türlü ulaşılamayan Kaf Dağı’nın ardında kaldı. Olsun! Aslolan, bir şeye ulaşmak değil; tatlı olan onun ulaşılmaz hayaliyle sürekli uyutulmaktır(!)

İstanbul, kayıtlara göre tarihten bu yana dört ani hava değişimine maruz kalmıştır. Daha öncekilere dair biraz da rivayet katılarak donma hikâyeleri anlatılsa da sonuncusu olabilirliği ve görselliği açısından çok ilginçtir. 1954 yılının kış ayının bir sabahı kalkılır ki Boğaz baştan sona buz tutmuş, Anadolu ve Avrupa Kıtaları tek bir kara parçası halini almıştır. Olayın aslı; Tuna Nehri ile Karadeniz’e akan diğer küçük nehirlerin donması sonucu duran nehir trafiğine yeniden işlerlik kazandırmak amacıyla patlatılan bombaların etkisiyle kırılan koca koca buz kütlelerinin kopması ve Karadeniz’in akıntısıyla Boğaz’a varmasıdır. Bu, teknik bakımdan doğal bir sonuçtur. 
Bugün İstanbul’da gerçekleşense, normal mutat tanımıyla “yer yer gök gürültülü ve sağanak yağışlı'' hava, iki kıtayı birleştirmekten ziyade İstanbul’u yekpare Marmara Denizi haline getirdi.

Üsküdar’da karşıdan karşıya yüzerek geçiş yapan vatandaş video kayıtlarına geçti. Havaalanına, otogara, semtlere ulaşacak metro, otobüs, metrobüsler, kıtadan kıtayı bağlayan denizaltı tüneli ve arabalar içleri su alarak çakılı kaldılar. Su mazgalları patladı, sıçanlar, fareler cadde, sokaklarda insanlarla nizami bir şekilde yol aldılar.

Evleri, işyerlerini seller sular bastı, itfaiye yetişemedi vatandaş “kova vidanjör''leiyle(!) spor yaptı demeye gerek yok. Eklemeden geçmeyelim, İstanbul halkı bir yönüyle çok mutlu. Malum yaz mevsiminin en çat çatı olan sıcak ayındayız ve imkânsızlıktan plajlara gidemeyenlerin kapısı önüne kadar yüzme derinliğinde çamura bulanmış kirli sel suyu geldi. Trajikomik halleri uzatmak mümkün; vicdana vurursak dalga geçmek ne mümkün!

Yaz ortasında bu olanlar, doğal felaketten ziyade yılların biriktirdiği ve halen sürdürülen yönetimsel bir felaket. Çarpık ve yanlış kentleşme sonucu olan bir durumdur bu.

Küçük Amerika olamadık amma İstanbul’u “Büyük Manhattan'' yapmayı başardık. Ne kadar kent bilimci, mimar mühendis şehir planlamacısı varsa art niyetli bildik; gelişmemizi engellemek isteyen ideolojik düşmanlar olarak gördük. Bu düşmanlara(!) inat, Levent-Maslak hattını altyapısız-üstyapısız, doğuracağı trafik yoğunluğu hiç gözetilmeden ve tali çözümler üretilmeden göz boyamaca şişinmelerle gerçekten ulaşamadığımız Küçük Amerika’nın Manhattan’ı niyetine yüksek yüksek plaza-binalarla keşmekeş haline gelmiş “Mas-hattan'' yaptık. Altyapıyı, üstyapıyı geçtik, en üstü-hava yapıyı engelleyerek şehrin klimasını-hava koridorlarını kestik. Kuzey ormanlarına girmeyelim girersek gözyaşları içinde çıkamayacağız.

Bir şehre ya da kentleşme olgusuna nasıl bakacağız?

Sırf rant kapısı-alanı olarak bakarsak yukarıdakiler olacaktır.

Kentleşmeyi, bir alan üzerinde bir araya gelen-getirilen belli yoğunluk ve büyüklükteki nüfusun haliyle doğuracağı (barınma-taşıt-beslenme vb.) ihtiyaçlar dolayısıyla sağlayacağı/getireceği rant kapısı anlamında kuru kalabalık olarak görmek “kent yönetimi'' olmasa gerek. Alt yapıdan yoksun yapılar olsa olsa kent görünümlü köy olurlar.

Kent ahalisi diye o toplaşanların aynı zamanda bir beşeri kültür ve nizam ortamına ihtiyaçlarının olduğu da unutulmamalıdır. “Kentleşme'' sadece kerpiçten azade altyapısız betonarme “yapılaşma''yı ifade eden bir kavram değil aynı zamanda “kent kültürü'' olarak adlandırılan tutum ve davranışların şekillendirildiği benimsendiği/benimsetildiği alan olarak da görülmelidir.

İnsanlar, toplumsal evrimleşme sürecinde sanayileşme-ticaret hayatının oluşması ve gelişmesi için göçebelikten çıkıp belirli bir yerleşme alanına yığılmaya ve yerleşme biçimine ihtiyaç duymuşlardır. Şehirleşme dediğimiz olgunun belirgin kökeni budur. Bunlara, ha bire bina dikmekle onları kentlileştirmiş olamazsınız. “Kent(li) kültürü'' denilen tutumlara, davranışlara, kimi değerlere de ihtiyaçları vardır. Bunların altyapılarını sunmadan “kentleşme ve kentlilik'' oluşturamazsınız.       

Demek ki ikili bir altyapıya ihtiyaç varmış kentlerin kent olabilmesi için. Maddi (doğru yapılaşma-su-elektrik-yol-ulaşım-kanalizasyon-klima unsurları-çevre-orman vb.) ve kültürel altyapı. Kentleşmeye bu iki gözle bakılmalı ve ihtiyaç ve önlemler ona göre belirlenmeli ve uygulanmalıdır.

Yoksa, daha çok seller sular akarken “Arap Kızı'' halimize dövünerek camdan bakmaya devam edecektir.

"Bir şehir, adıyla şehir değildir; başka şeyler de lazım" haberi, 18 Temmuz 2017 tarihinde yazılmıştır. 18 Temmuz 2017 tarihinde de güncellenmiştir. ABC Kritik kategorisi altında bulunan Bir şehir, adıyla şehir değildir; başka şeyler de lazım haberi 2017 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Bir şehir, adıyla şehir değildir; başka şeyler de lazım 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. ABC Kritik konusunda 25 Nisan 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

Hubbard Editör

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 01:30 Mobil operatör abone sayısı şaşırttı: Türkiye nüfusundan fazla!
  2. 01:28 Yeni robot hem hazırlayacak hem de pişirecek
  3. 01:15 Range Rover'ın Yerine Göz Atın! Jeep'in 2 Milyon Satış Barajını Aşan Modeli Artık Türkiye'de!
  4. 00:42 Evlilik Gününüz Hayatınızı Etkileyebilir: Astrolog Günlerin Anlamlarını Açıklıyor!
  5. 00:40 'Bahçeli' Paylaşımı! 'Ben Sana Dost Oldum, Sen Bana Düşman'
  6. 00:35 Kupada gol düellosunu Trabzonspor elde etti!
  7. 00:31 Fatih Terimli Panathinaikos'a, AEK'dan Fark!
  8. 00:25 Yepyeni Tesla Model 3 Performance modeli resmi olarak duyuruldu!
  9. 00:21 ABD üniversitelerindeki Filistin gösterileri, İsrail Başbakanı Netanyahu'nun endişesini uyandırdı
  10. 00:18 Fenerbahçe Beko'dan; Final Four'a Dev Adım Atıldı!
  11. 00:17 Mehmet Yılmaz değerlendirdi: "Erdoğan’ın MHP’yi itekleme gücü yok!"
  12. 00:14 Batman'da, DEM Parti'nin il binasında arama gerçekleştirildi
  13. 00:03 Özgür Özel'in Steinmeier Görüşmesi Detayları Tek Tek Ortaya Çıktı!
  14. 23:56 Ali Koç'tan Ahmet Ketenci'ye sitem geldi!
  15. 23:44 Estetik Yaptıran Selen Görgüzel Beğeni Yağmuruna Tutuldu!
  16. 23:39 BM, Gazze'deki toplu mezarlarla ilgili bağımsız bir soruşturma yapılması çağrısında bulundu
  17. 23:34 Valilik, iki gün boyunca Kuzey Afrika'dan toz taşınacağını bildirdi: Halkı uyardı
  18. 23:26 Koç Ailesi'ne büyük bir darbe geldi: Bir haftada 150 milyon dolarlık bir değer kaybı yaşadılar
  19. 23:19 Yeliz Yeşilmen'den Hadise'ye Tam Destek!
  20. 23:13 Seda Sayan ve Çağlar Ökten'in yeni aşk yuvası! Yuva değil saray!
ABC Kritik Haberleri