Çağdaşlık duble yol mudur; değilse nedir?

Berk YÜKSEL/ABC FORUM

Çağdaşlık; bulunulan çağın anlayışına, şartlarına uygun olan, modernlik anlamına gelir...

Peki, çağdaşlık beton biriktirmek midir?
Hayır...

Çağdaşlık hızlı tren midir?
Alakası yoktur...

Çağdaşlık duble yol değil de, nedir?
Yakın bile değil...

Peki, çağdaşlık köprü yapmak mıdır?
Elbette hayır...

Ona buna posta koymak, yedi düvele ayar verdiğini sanmak olabilir mi?
Yanından geçmez...

Oy toplamak amacı ile herkesle düşman olmak, kutuplaşmak ve yalan dolana savrulmak olabilir mi ya da seviyesizlik, düzeysizlik midir çağdaşlık?
Hayır...

“BİLMEDİĞİNİ BİLEN, BİLDİĞİNİ SANANDAN DAHA ERDEMLİDİR'' SOKRATES

Çağdaşlık, batı dillerinde: “modernite, secularizm'' olarak tanımlanmaktadır. 

Çağdaşlık, sadece çağa ayak uydurmak demek değildir; iyi-doğru ve güzelin çağında öncüsü olmak demektir.
Çağdaşlık, modernleşme laikliği, özgür aklı ve hür bireyi gerektirir.

Modernite, bir dünya görüşünü; Modernizm bir kültürel ve sanatsal akımı ifade ederse; “modernleşme ve çağdaşlaşma'' da bir ideoloji olarak tanımlanabilir. Kaynağı aydınlanma felsefesidir. 

Aydınlanmaya yol açan düşünsel gelişmeler olan “Rönesans ve Reform'' hareketlerinin içselleştirilerek yaşanmadığı acılar çekilip her kurumun kendi alanına çekilmediği toplumlarda çağdaşlık genellikle sözde kalan bir kavram olmaktadır.

Büyük dönüşümler toplumların büyük acılar çektiği uzun dönemler sonrası yaşanır. Gelişmemiş ülkeler daha bu evrimi yaşamamışlardır. 

Çağdaşlığın sindirildiği modern ülkelerde din merkezli toplumsal yapı ve düzenlemelerin yerini akıl ve insan merkezli toplumsal düzenlemeler alır. Körü körüne biat etmek değil, düşünmek ve sorgulamak, soru sormak özendirilir...

Çağdaşlık, modernlik bireyin inanç sistemi üzerine bir tahakküm kurmaz. Kişi hürdür; nasıl bir inanç sistemine bağlı olacağı ve onu nasıl yaşayacağı sadece ama sadece onu ilgilendirir.

Çağdaşlık giyim kuşamda değil, bizzat kafaların içerisindedir.

Çağdaş bir insanın meziyetlerinden biri, kendi gibi düşünmeyen insanlara da saygı duymasıdır. Voltaire’in şu sözü bu noktada akla gelmelidir: “Senin düşüncelerine katılmıyorum; ama düşüncelerini özgürce ifade edebilmen için hayatımı bile verebilirim…'' 

Çağdaşlık kompleks yapma noktası değildir; geldiği yöne göre tavır almak kendini küçültmektir. İyi-doğru ve güzel nerede ise oradan alınır, bünyede işlenir.

Çağdaşlık demek; hukukun üstünlüğü, adalet, kaliteli bir eğitim sistemi, kültür ve sanata önem verilmesi, ekonomide modern üretim, bilimin ve aklın önderliğinin her alanda yaşanması, bireylerin taassup ve dogmadan sıyrılması demektir; bir gelişmişlik düzeyidir.

“BİLGELİK KENDİ KENDİMİZİ YENMEKTİR, OYSA CEHALET KENDİMİZE YENİLMEK'' SOKRATES

Geri kalmış ülkelerde doğru yaşamanın, doğru davranmanın bir bedeli vardır ve bu bedele rağmen nefes alınmaya çabalanır.

Bu sebepten de çağdaşlık arzulanır...

Karnınızın üzerine oturmuş, zıp zıp zıplayan bir öküz ile yaşamak gibidir bu durum adeta...

Öküz(cehalet) halinden memnun mutlulukla mide boşluğunuza abanırken sizin öküz için fikri mücadelenizi sürdürmeniz beklenir bu tip toplumlarda.

Cennete giden yol cehennemden geçer deyip herkes için iyi-doğru ve güzel hedeflenir. 

Dinamik ve sürekli gelişen bir niteliktir çağdaşlık. Çağdaşlık, köhneliklerden kurtulup, zamanın felsefi görüşlerine uymaya çalışmakla başlar. Kendi kendini yenilemek, statik bir hal içerisinde kalakalmanın yerini alır. Çağdaşlık aynı zamanda zamanın öncüleri arasında olabilmektir.

“Çağdaşlık, bir zaman kavramı olarak, bugünü, kültür ve uygarlık düzeyinin en son ve ileri aşamasını, geçmişin birikimi üzerine günümüzün katkılarını ve geleceğe yönelik umut ve beklentilerini simgeler.'' 

Ezoterik öğretiler de hiçbir zaman çağdaşlıktan ve akılcılıktan uzaklaşmamıştır. Zaman içerisinde uçlara kayanlar olmuş onlar da tarihin sayfalarında kaybolup gitmişlerdir.

Çağdaşlık, önce gören ve algılayabilen olabilmek için niteliklerini geliştiren; bilgiyi arama, taassup ve cehaleti de yok etme gayretinde olmak demektir.

Bu zor ve meşakkatli bir iştir.

Toplumun geneli ile zaman zaman ters düşmek de gerekebilir.

CESARET VE KORKAKLIK BULAŞICIDIR...

Çağdaşlık kutsallar pazarlamayı değil, bu pazarlamaya karşı aklı kullanmayı önerir.

“O bilir'' demez; “bana da sor'' der...

Akıllanmayan kitlelerin onlara sunulan pazarlamalar ile yüzyıllar kaybettiğinin bilincindedir.

Sürekli gelişiminin ve değişimin evlatları ve Bütünün evrensel yurttaşları özgürce ve farklı düşünebilme yetisine sahiptirler.

Arzu edilen daha çok insanın vasattan iyiye doğru adım atmasıdır.

Çağdaşlık işte bu olumlu niteliklerle birlikte yaşayan, yaşadığı toplumu da daha ileri noktalara götüren altın bir kavramdır...

Platon sorar: “– Bilgisizlik neden kötüdür?'' diye...

Cevabı kendisi şöyle verir: “– Cahil kişi güzellikten, iyilikten, akıldan yoksunken; 
hepsini kendisine toplamış sanır da onda...''