Cansel Buse K.'nın babası, Özgecan Aslan'ın babasından özür diledi

Matematik öğretmeninin cinsel istismarına uğradığı ve destek alamadığı için intihara sürüklendiği iddia edilen 17 yaşındaki Cansel K. davasında mahkeme, öğretmene sadece müstehcenlikten dört yıl ceza vermiş, cezası henüz onanmadığı için serbest kalmıştı.

Mahkeme çıkışında öfkesine hakim olamayan baba Mustafa K., öğretmen sanık Bayram Ö.’ye dönerek “Senin cezan verildi koçum. Buradaki cezanın hiçbir önemi yok. Ceza gününün gelmesini bekle'' demiş, bu sözler tehdit olarak algılanmıştı.

Hürriyet’ten Ayşe Arman’a konuşan Mustafa K., salonda sadece duygularını ifade ettiğini söyledi. “Bir baba olarak konuştum orada. ''Tehdit etti!’ diye yazıldı, çizildi. 17 yaşındaki evladını kaybetmiş bir baba olarak, o adama teşekkür mü etmeliydim?'' diyen Mustafa K., adliye çıkışında Özgecan Arslan’ın babasına ithafen sarf ettiği “Benim mezhebim onun kadar geniş değil'' sözlerine de “Onun kadar soğukkanlı olamadığımı söylemek istedim. Ama kastımı aştım. Çirkindi söylediğim laf. Lütfen ondan özür dilediğimi de yazar mısınız?'' diye açıklık getirdi.

Mahkeme kararının, öğretmenlerin o yaştaki kızlarla ilişkiye girmesini normalleştirdiğini söyleyen baba, sözlerine şöyle devam etti: “Bu senin mesleğini, nüfusunu, iktidarını kötüye kullanmandır. Hiçbirimiz çocuklarımızla gündüz birlikte değiliz. Biz onları öğretmenlerine teslim ediyoruz. Git başka biriyle ilişki kur, öğrencilerini rahat bırak. Milletin çocuklarına göz diken adamlara gereken ceza verilmezse ne hale gelir bu ülke?''

İddianamedeki suçlamaların yalnız birinden ceza aldı

Cansel K.’nın arkadaşları, Bayram Ö.’nün cinsel saldırıda bulunduğunu öne sürmüş ancak bu yönde delil olmadığı için şüpheli ''reşit olmayanla cinsel ilişki’den tutuklanmıştı.

İddianamedeyse Bayram Ö.’ye ''cebir, tehdit ve hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’, ''müstehcen yayınların üretiminde çocukları kullanma’, ''çocuğu müstehcen yayınları okumaya ve seyretmeye teşvik’ ve ''çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ suçlamaları yöneltilmişti.

Özgecan Arslan’ın babası, kızını kaybettiği andan itibaren nefret ve intikam içeren sözler sarf etmekten kaçınmış, herkesi daha fazla sevgi ve anlayışa davet etmişti. Kızının katilinin hiçbir yer kabul etmediği için bir türlü defnedilemeyen cenazesinin toprağa verilmesi gerektiğini de bizzat kendisi ifade etmişti.