Cumhuriyet davasında sular durulmuyor

Cumhuriyet davasında sular durulmuyor

Cumhuriyet davasında sular durulmuyor Cumhuriyet Gazetesi'nin tartışmalara konu olan vakıf seçimleri sonrası mahkemeye taşınan süreci yeni gelişmelerle gündeme geliyor. Bugün Cumhuriyet'in yayınladığı yazıya Alev Coşkun'dan yanıt geldi.CUMHURİYET: SARAY DESTEKLİ...

Cumhuriyet Gazetesi'nin tartışmalara konu olan vakıf seçimleri sonrası mahkemeye taşınan süreci yeni gelişmelerle gündeme geliyor. Bugün Cumhuriyet'in yayınladığı yazıya Alev Coşkun'dan yanıt geldi.

CUMHURİYET: SARAY DESTEKLİ VAKIF DAVASI

''Savcılığın, Cumhuriyet’i susturma amaçlı operasyonunun en önemli araçlarından biri Cumhuriyet Vakfı’na yönetim kurulu üyeliği için yapılan seçim oldu. Seçilemeyen yöneticilerin bu seçimin iptali için açtığı hukuk davası savcılar tarafından ceza soruşturmasına dayanak yapıldı. Vakıf yöneticilerimizi tutuklatan savcılık, “Vakfın hileli seçimle ele geçirilmesi ve ardından yayın politikasının değiştirilmesi'' iddiasında bulundu. Savcılık bunun için yönetim kuruluna seçilemeyen ve şimdilerde Aydınlık’ta yazan Alev Coşkun ile CHP milletvekili Mustafa Balbay ve etrafındaki kişilerin açıklamalarına dayandı. Coşkun ve avukatı Namık Kemal Boya, gözaltılar sürerken Emniyet’e giderek savcılığa ihbar niteliğinde açıklamalarda da bulundular. Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın da müdahil olduğu süreç şöyle gelişti:

BALBAY'IN OYU SAYILDI

Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu’na 2010 yılında yapılan seçimde Mustafa Balbay, cezaevinde olduğu için kapalı zarf içinde gönderdiği oy, “mücbir sebep'' sayılarak kabul edildi. Aydın Aybay’ın vefatı üzerine 2 Nisan 2013’te yapılan seçimde de Balbay’ın aynı gerekçeyle kapalı zarf içinde gönderdiği oy geçerli sayıldı. Ancak üyelerden İnan Kıraç’ın yurtdışında olduğunu bildirerek kapalı zarf içinde gönderdiği oy “mücbir sebep'' görülmeyerek kabul edilmedi. Bu seçimde açık oylamada Başkan’ın lehine oy kullandığı Önder Çelik 6, Mustafa Pamukoğlu 5 oy aldı. Vakıf senedindeki hüküm doğrultusunda en çok oyu alan Önder Çelik, vakıf üyeliğine seçilmiş oldu. İki yıllık süre için seçilen üyelerin üyeliklerinin dolmasından 2 gün önce, 7 Ekim 2013’te Vakıf Yönetim Kurulu yeniden seçim yaptı. Seçilmek için gerekli 7 oyun altında, 5 oy aldığı için seçilemeyen Alev Coşkun, sonuçların ilan edilmesi ile birlikte toplantıyı terk etti ve tutanağı imzalamadı.

ARKEOLOG RAPORUYLA

Alev Coşkun, bu tarihe kadar seçime itiraz etmemişti. Ancak Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne “isminin açıklanmasını istemeyen'' kişilerce verildiği belirtilen iki ayrı dilekçe ile seçim şikâyet edildi. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün “araştırmacı'' sıfatıyla görevlendirdiği arkeolog Sabri Kızıltan, vakıf senedindeki hükümleri dikkate almayarak seçimin usulsüz olduğunu ileri sürdü.

Bu rapor doğrultusunda Vakıflar Genel Müdürlüğü hukuka aykırı biçimde 2 Nisan 2013 ve 7 Ekim 2013’teki seçimleri usulsüz olarak niteledi. Bunun üzerine Vakıf Yönetim Kurulu 18 Şubat 2014’te gazete binasında bu seçimleri yenilemek üzere toplandı. Ancak toplantıdan bir gün önce Yönetim Kurulu üyesi İnan Kıraç ve toplantı günü de Nevzat Tüfekçioğlu yönetim kurulu üyeliklerinden istifa etti. Böylece vakıfta üye sayısı 9’a düştü. Toplantıya Vakıf Yönetim Kurulu üyeleri Orhan Erinç, Akın Atalay, İbrahim Yıldız, Hikmet Çetinkaya katıldı. Meclis çalışmaları nedeniyle vakıf toplantısına gelemeyen Mustafa Balbay ve Cüneyt Arcayürek birer üyeye vekâlet verdi ve ayrıca kapalı zarf içinde oylarını gönderdi. Yani mevcut 9 üyenin 6’sı toplantıda vardı. Şükran Soner toplantıya katılmayacağını beyan etti. Alev Coşkun ve Şevket Tokuş ise usulüne uygun olarak kendilerine tebligat yapılmış olmasına rağmen toplantıya katılmadı. Bu iki üyenin seçimi kazanamayacaklarını anlayınca, toplantı yeter sayısı ile ilgili daha sonra şikâyetlerde bulunmak ve böylece seçimi iptal ettirmek amacıyla toplantıya katılmadıkları açıktı.

Onların hesabına göre 7 üyenin altında bir katılımla yapılan seçim geçersiz olacaktı. Oysa 12 olan Vakıf Yönetim Kurulu üye sayısı, iki istifa ve bir ölüm nedeniyle 9’a düşmüştü. Buna göre 6 üyenin katılımı yeterliydi. Nitekim daha sonra Coşkun ve Tokuş’un yaptıkları şikâyet üzerine hazırlanan bir bilirkişi raporunda iki üyenin toplantıya katılmaması “O gün Vakıf Yönetim Kurulu’nun 9 üyesi vardı ve 6’sı toplantıya katıldı. Dava açan 2 üye toplantıya katılsalardı seçilemeyeceklerdi ve bunu biliyorlardı. Onlar, seçilmeleri imkânı olmayan bir toplantıyı sabote etmek için katılmadılar. Bu durum hakkın kötüye kullanmasıdır'' şeklinde değerlendirilmişti. Toplantıda ilk olarak 2 Nisan 2013’deki seçim yenilendi ve ardından da yeni yönetim kurulu seçildi. Orhan Erinç, Akın Atalay, İbrahim Yıldız, Hikmet Çetinkaya, Önder Çelik, Mustafa Kemal Güngör, Cüneyt Arcayürek, Mustafa Balbay, Nail İnal, Hakan Karasinir, Musa Kart ve Güray Öz vakıf üyesi seçilirken Coşkun ve Tokuş hiç oy alamadılar ve seçilemediler.

VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 'CUMHURİYET HAKLI' DEDİ

Alev Coşkun, Mustafa Pamukoğlu ve Şevket Tokuş, seçimin toplantı yeter sayısı olmadan yapıldığını ileri sürerek Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne başvurdular. Genel Müdürlük başmüfettişinin hazırladığı raporda ise seçimin geçerli olduğu belirtildi. Bunun üzerine Coşkun ve Tokuç, Vakıflar Genel Müdürlüğü ile Cumhuriyet Vakfı aleyhine dava açtı. İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki davada, vakıf ile birlikte, Vakıflar Genel Müdürlüğü avukatları da, davanın “haksız ve mesnetsiz'' olduğunu ve reddedilmesi gerektiğini belirtti. Yani Vakıflar Genel Müdürlüğü de Cumhuriyet’in haklı olduğunu mahkeme dosyasında tescil etti.

BALBAY, MÜDAHİL OLDU

Mustafa Balbay’ın yazılarına CHP liderliğine aday olmasından sonra 2 Şubat 2016’da son verilmişti. Balbay, yazılarına son verilmesinin ardından “Cumhuriyet’te ''Fetoculuktan Kürtçülüğe kadar her şey serbest ama CHP milletvekili olarak yazı yazmak yasak’ diye özetlenecek bir tablodur'' diye tweet attı. Balbay, daha sonra Cumhuriyet’e yönelik soruşturmada sıklıkla kullanılacak ve iddianamede deliller arasında gösterilecek bu sözlerinden pişmanlık duyduğunu asla söylemedi. Kendisinin de vekâlet vererek katıldığı Şubat 2014’teki seçimden sonra iki yıl boyunca Vakıf Yönetim Kurulu üyeliğini sürdüren, kararlara imza atan Balbay bir anda bu seçimin usulsüz olduğunu hatırladı ve seçimin iptali istemiyle açılan davaya müdahil olmak için mahkemeye karar duruşmasından bir gün önce dilekçe verdi. Bu nedenle duruşma ertelendi ve Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği’nin devreye girmesinin önü açıldı.

KARAR TV'DEN İLAN EDİLDİ

A Haber’de 29 Eylül 2016 akşamı yayımlanan Arka Plan programında Talat Atilla, Alev Coşkun’un davadaki iddialarını savunurken, Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem telefonla canlı yayına bağlandı. Ertem, “Cumhuriyet Vakfı’yla ilgili yaptığımız denetim yeni sonuçlandı. Bu denetim sonucunda yönetimin vakıf senedinde belirtilen üye tam sayısı olmadan toplanması gerekçesiyle yenilenmesi noktasında bir karar aldık'' dedi. Böylece Genel Müdürlük’te Cumhuriyet Vakfı’ndan gizli bir soruşturma yürütüldüğü ve önceki aklama kararının kaldırıldığı ilk kez A Haber’deki danışıklı dövüş programından öğrenilmiş oldu.

SARAY'A GİTTİLER

A Haber’deki programdan sonra konunun ayrıntıları ortaya çıktı. Önce konuyla ilgili hiçbir yetkisi olmayan Cumhurbaşkanlığı’na verilen imzasız bir dilekçe ile seçimlerin usulsüz olduğu iddia edilmişti. Ardından Alev Coşkun, tekrar Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne başvurmuştu. Genel Müdürlüğün tespitiyle, Cumhurbaşkanlığı’na verilen dilekçe ile “aynı içerikte olan'' bu başvurudan sonra, önceki raporlar bir kenara atılıp yeniden müfettiş atanmıştı. Bu müfettiş de A Haber’de duyurulan yeni raporu yazmıştı. Bununla da yetinilmedi. Cumhuriyet’e soruşturma başlatılmasından sonra, Vakıflar Genel Müdürlüğü bu defa da mali denetim amacıyla vakfa müfettiş gönderdi. Müfettişler, mali incelemenin konusu olmamasına rağmen vakıf seçiminin usulsüz olduğunu öne süren bir rapor hazırladılar. Bu rapor Cumhuriyet Vakfı’na tebliğ dahi edilmeden mahkemeye ve soruşturmayı yürüten savcılığa sunuldu. Müfettişlerin o kadar acelesi vardı ki, raporun sonuç kısmını Vakıf davasına imzasız sundular. Bu arada iddianameyle birlikte ilginç de bir ayrıntı ortaya çıktı. Savcılığın, Cumhuriyet soruşturmasında basına sızan iddianame taslağında mali inceleme raporunun savcılık tarafından istendiği açık biçimde ifade ediliyordu. Ancak savcılık, nedense mahkemeye sunduğu iddianamede bu ifadeyi çıkarmaya gerek duydu. Görünen o ki savcılık Vakıflar Genel Müdürlüğüne rapor ısmarladığının bilinmesini istemedi.

BİLİRKİŞİ HEYETİ TALEBİ REDDEDİLDİ

Bu davada Cumhuriyet Vakfı’nı avukat Mustafa Kemal Güngör temsil ediyordu. Güngör, 31 Ekim’de gözaltına alınıp tutuklanan Cumhuriyet yazar ve yöneticileri arasında yer aldı. Vakıf davasında, Cumhuriyet Vakfı’nı temsil eden avukatlar, dosyada birbirine tamamen zıt müfettiş raporları ve bilimsel görüşler olduğuna dikkat çekerek mahkemeden üniversite öğretim üyelerinden oluşacak 3 kişilik bir bilirkişi heyetine dosyanın gönderilmesini istediler. Davacılar ise bilirkişi atanmasına karşı çıktılar ve derhal karar verilmesini istediler. Mahkeme de konunun “basit'' bir iş olduğunu, bilirkişi gerektirmediğini belirterek Şubat 2014’te yapılan seçimin iptal edilmesine karar verdi.

SEÇİMLE YAYIN ÇİZGİSİ Mİ DEĞİŞTİ?

Alev Coşkun ve savcılığın ortak iddiası, iptal edilen bu seçimde vakıf yönetiminin ele geçirilerek Cumhuriyet’in yayın çizgisini değiştirildiğiydi. Bir gazetenin yayın politikasının savcılıkça sorgulanmasındaki hukuk dışılık bir yana, seçilen yeni yönetim kurulu üyelerine yönelik suçlama da gerçekdışıydı. Şu anda büyük bölümü cezaevinde olan yönetim kurulu üyelerinin tamamı yıllardır Cumhuriyet’te çalışan isimlerden oluşuyordu ve İlhan Selçuk yönetimindeki vakıfta ve gazetede emekleriyle belli konumlara gelmiş isimlerdi. Cezaevindeki yönetim kurulu üyeleri Akın Atalay, Bülent Utku, Mustafa Kemal Güngör, Güray Öz, Musa Kart, Hakan Kara ve Önder Çelik. Bu isimler arasında Cumhuriyet gazetesinde çeyrek yüzyılı devirmemiş kimse bulunmuyor.

ATALAY UYARMIŞTI: YARGITAY HİMAYESİNDE

Akın Atalay, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği’nin Vakıflar Genel Müdürlüğüne yazdığı yazının ortaya çıkması üzerine Twitter hesabından şu değerlendirmeleri yapmıştı: “Birileri, son çare olarak Beştepe’deki Saray’a gitmişler: Cumhuriyet Gazetesi’nin bu yönetimin elinden alınması için son ümidimiz sizsiniz, ne olur, devreye girin ve Cumhuriyet Gazetesi’ni bize verin’ demişler. Cumhurbaşkanlığı da bu dilekçenin gereğinin yapılması için Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne yollamış. Saray’dan gelen talimat üzere derhal harekete geçen Genel Müdür, aynı konuda bir yıl önce denetim yaptıklarını ve rapor verdiklerini unutup, emrin gereğini yerine getirmek için acilen yeni bir rapor düzenlettirmiş. Eskisinin tam tersi. Hukuken bir kıymeti, hükmü yoktur. Üzüntü verici olan, ''Atatürkçü’, ''Yurtsever’, ''Cumhuriyetçi’ geçinip, bu gazete sayesinde hâlâ itibar gören bazı muhterislerin, hırsının akıllarının önüne geçmesidir. Saray’ın destek ve himayesinde Cumhuriyet Gazetesi yönetimine gelmek için kirli işbirliği hangi aklın ürünüdür? “Saray’dan tescilli Atatürkçü Cumhuriyet Gazetesi'' fikriniz enteresan olmuş.... Saray’ın himayesinde bu gazeteyi ele geçiremezsiniz, izin vermeyiz. Bunun için daha çok skandala, kepazeliğe, çamura batmanız gerekecek.''

ALEV COŞKUN YANITI: SEÇİMLER HUKUKSUZDUR

“Gazetecilerin meslekleri ile ilgili çalışmaları yüzünden tutuklanmalarına karşı olduğumuzu defalarca açıkladık.

Cumhuriyet Vakfı seçimleri ile ilgili olarak açtığımız dava tamamen bir hukuk davasıdır. Vakıf seçimlerinde yasaya uyulmaması nedeniyle açılmış olan bir iptal davasıdır. Bu dava bir yıl sürdü ve seçimlerin yasaya aykırı olarak yapıldığı Asliye Hukuk Mahkemesi  tarafından  karar altına alındı. Bu  davayı  kaybeden  Cumhuriyet yöneticileri, Cumhuriyet gazetesinin ilkelerini savunan arkadaşlarımızla birlikte açtığımız ve kazandığımız  bu davayı ve şahsımızı itibarsızlaştırmak için konuyu saptırıyorlar. Bizim hukuk davamızı Silivri’deki tutuklamalara, savcının  açtığı ceza davasına, Saray’a filan bağlamaya çalışıyorlar. Algı operasyonu yapıyorlar.

Bizim davamız toplantı yeter sayısı ile ilgilidir. Vakıf resmi senedine göre, yönetim kurulu 12 kişidir, toplantı yeter sayısı salt çoğunluk, yani 7 kişidir. Hukuksuz işlem yaparak Cumhuriyet gazetesine egemen olanlar, 6 kişi ile toplandılar ve geriye kalan yönetim kurulu üyelerini yok saydılar. Biz de Cumhuriyetçi arkadaşlarla birlikte bu hukuksuzluğa karşı dava açtık. Olay bu denli açık, bu denli haklı, bu denli basittir.

Vakıf seçiminde yapılan hukuksuzluk, değişik tarihlerde dört ayrı müfettiş tarafından incelendi ve üç müfettiş raporu, seçimin muvazaalı ve yasaya aykırı olduğunu belirledi. Asliye Hukuk Mahkemesi bir yılı aşkın bir süre tarafların iddiaları inceledi ve yapılan seçimlerin hukuka aykırı olduğuna karar verdi.

Vakıf seçimlerindeki hukuksuzluğu mahkemeye taşıyan ben ve arkadaşlarımın geçmişi ve çizgisi kamuoyunca çok bilinir. Biz davamızda yalnız ve yalnızca Cumhuriyet Vakfı’nın senedinden, hukuktan ve Yargıtay’ın bu konuda verdiği yüzlerce karardan destek aldık.

Gazeteyi mahkemece saptanmış hukuksuz girişimler ile ele geçirip kökleşmiş çizgisini değiştirenler ve verilen mahkeme kararını uygulamamakta ısrar ederek, hiç de etik olmayan algı operasyonlarına girişenler öncelikle şu sorularımıza cevap vermek zorundalar:

1.     Cumhuriyet Vakfı’nda hukuka ve yasalara aykırı işlemlerle neden Cumhuriyetçiler tasfiye edildi? Vakıftaki hukuksuz ve yasaya aykırı seçim yapıldığı mahkemece saptanmasına karşın neden vakıftaki hukuksuzluğu giderme adına girişimde bulunmuyorlar?

2.     Son dört yıldır hukuksuz ve yasaya aykırı olduğu belirlenen vakıf kararına dayanarak gazeteyi yönetenler,  gazeteye ait  tüm gayrimenkullerini  sattılar. Gazeteyi mali yönden adeta bir iskelete çevirdiler. Hukuksuz ve yasa dışı kararla hareket edenler, gazeteyi borç batağına sürükleme ısrarını neden sürdürüyorlar? Amaçları, adını Atatürk’ün verdiği, Cumhuriyetçi ilkeleri savunmakla yükümlü gazeteyi işlevsiz hale getirmek midir?

3.    Hukuk dışı işlemle vakıf yönetimini ele geçirenler, gazetenin çizgisine egemen olmuşlar, bu yeni çizgi yüzünden gazete her gün okuyucu yitirme durumuna düşmüştür. Gazetenin tiraj neredeyse yüzde 50 düşüş yaşamış, yani okuyucunun en az yarısı gazeteyi bırakmıştır. Buna karşı, hukuk dışı bir vakıf yönetimi ile bu çizgi değişikliğini sürdürmenin özel bir amacı mı vardır?''

"Cumhuriyet davasında sular durulmuyor" haberi, 27 Mayıs 2017 tarihinde yazılmıştır. 27 Mayıs 2017 tarihinde de güncellenmiştir. Gündem kategorisi altında bulunan Cumhuriyet davasında sular durulmuyor haberi 2017 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Cumhuriyet davasında sular durulmuyor 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Gündem konusunda 25 Nisan 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

Hubbard Editör

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 20:14 Ahmet Davutoğlu: "15 Mayıs soykırıma karşı Gazze ile dayanışma günü ilan edilsin"
  2. 19:54 Emeklilere Müjde! 15 Bin TL'ye Kadar Nakit Promosyon Fırsatı Son Başvuru Tarihi Yaklaşıyor!
  3. 19:54 ÇAYKUR'da İş İmkanı! İşte Başvuru Şartları ve Tarihleri
  4. 19:54 Kuş Gribi Kabusu Geri Geldi: Yumurta Fiyatları Artıyor!
  5. 19:54 Petek Dinçöz'ün Annesi Estetik Yaptırdı! Görüntüsü Sosyal Medyada Olay Yarattı!
  6. 19:41 SNP-Yeşiller Koalisyonu Çöktü: İskoçya'da Sera Gazı Anlaşmazlığı Krizi
  7. 19:37 Clara Chizoba Kronborg, YouTube'da Guinness Rekorlar Kitabı'na Giren En Uzun Röportajı Yaptı!
  8. 19:33 İstanbul'da Atatürk'e Hakaret Eden Sanığa Hapis Cezası: 3 Yıl 9 Ay
  9. 19:28 26 Nisan 2024 Günlük Burç Yorumları
  10. 19:25 İslam Memiş: "Piyasalarda biraz dalgalanma görebiliriz"
  11. 19:24 Altın yüzde 2,4 değer kazandı
  12. 19:24 Heyecan Dorukta: Fenerbahçe-Beşiktaş Derbisi Biletleri Satışta!
  13. 19:17 Muslera, Uruguay Milli Takımı'ndan emekli oldu
  14. 19:07 Güzellik Merkezi Kurşunlama Davasında Ara Karar: Tutukluluk Hali Devam Ediyor
  15. 19:01 Barcelona'da Xavi ve Laporta İttifakı: Takımın Geleceği İçin Birlikte Devam Kararı Aldılar
  16. 18:57 Zehra Güneş'in Fenerbahçe'ye Transfer İddiası Yalanlandı: VakıfBank ile Yoluna Devam!
  17. 18:52 Trabzonspor, Gaziantep FK Maçı Hazırlıklarına Hız Kesmeden Devam Ediyor
  18. 18:47 Carlo Ancelotti: Arda Güler Her An Hazır, Ancak Forma Şansı Bulamadı
  19. 18:44 Gazze'de İsrail Saldırıları: Açlık, Hastalık ve Ölüm Halkın Peşini Bırakmıyor
  20. 18:40 Uzayda Çarpışma Tehlikesi: Kullanım Dışı İki Uydu, 10 Metreden Az Mesafede Buluştu
Gündem Haberleri