Çürümenin Kokusunu Ciğerlerine Çek!

Çürümenin Kokusunu Ciğerlerine Çek!

Çürümenin Kokusunu Ciğerlerine Çek! Berk Yüksel“Camdan evde oturanlar başkalarına taş atmamalıdırlar.'' George Herbert“Ardak'' nedir bilir misiniz?İçten çürümüş ağaç...Dışarıdan sağlam gibi gözüken ancak dokunsanız yıkılacak olan ağaç...İçten mantar,...

Berk Yüksel

“Camdan evde oturanlar başkalarına taş atmamalıdırlar.'' George Herbert

“Ardak'' nedir bilir misiniz?

İçten çürümüş ağaç...

Dışarıdan sağlam gibi gözüken ancak dokunsanız yıkılacak olan ağaç...

İçten mantar, ağaç kurdu işe yarayan ne varsa sömürmüş sonuçta zarfı kalmış bir dekor.

Aslında topluma da bir ayna...

Atıp tutup, değerler paketleyip ona buna satıp içte bomboş olma durumu.

Söylemlerin hamasileştiği, eşzamanlı vicdanların kömürleştiği dönemler...

Yaşlı bir kadının yerlerde sürüklendiği,

Şiddetin her alanda kol gezdiği,

Vasatın, vasıfsızlığın egemen olduğu,

Görgüsüzlüğün kutsandığı,

Nefes almanın güçleştiği ama

Hiçbir şeyin yadırganmadığı, her türlü rezilliğin kanıksandığı dönemler...

“Neredeyse her şey yanlış gidiyor'' hissiyatı mevcutken,

Kör gözüm parmağına uygulamalar yaygınlaşıyorken,

Medya denilen görmeyen, duymayan, konuşmayan üç maymun avantasını kolluyorken,

“Haber'' kanalları “haber'' veremiyorken,

Ekranlar, gazeteler bize sanki İsveç’i anlatıyorken,

Sen bilirsin, hissedersin, yaşarsın, görürsün...

Adaletin, Kardeşliğin, Erdemlerin, Eşitliğin, Özgürlüğün terk-i diyar edişini...

Topluma da göstermek istersin olmakta olanı.

Yolsuzluk, taciz, tecavüz, riyakârlık, adamsendecilik yükselişteyken

Değerlerin içi boşaltılırken çürümeye seyirci kalınmakta,

Yanlış anlaşılmasın, geniş kitlenin inşaat seyreder gibi seyretmesi normaldir lakin

Yetişmiş insanların devekuşu gibi kafalarını toprağa gömmelerini izlemek en acısı...

Menfaat için başını başka yere çeviren, korktuğu için kafasını kaldıramayanlar,

Sonraki nesillerine onursuz bir geçmiş bırakmaktalar!

Başka bir ülkede terör yaşanınca “bizden değil'' diye umursanmayıp...

İnsanlığın yok olduğu, anıtlardan bile korkulan dönemlerde...

“İnsan gibi insan'' bulmak da güçleşir,

Aranan insanlar genelde pısıp masa altlarına saklandıklarından,

Vicdanlar iyice kurur, köhneleşir...

Bir an “Ama bu haksızlık'' diyecek olursunuz; içinizdeki aşağılık size, sizi susturur!

Acıya duyarsızlaşırsın ve bu da toplumun gerçeği olur.

“Alışırsın, alışırsın...'' dedikleri her türlü melanet sırtına bine bine...

Belini doğrultacak halin kalmaz.

Mutluluğunu çalar,

Huzurunu kaçırır...

Ama ses çıkaramazsın, “ben de varım'' diyemezsin!

Kendi fikrinden çekinir, söz olup dile gelmez; yazı olup kalemden dökülemezsin.

Çürüme her alanda hissedildiğinde o kadar yaygınlaşır ki,

Geniş kitleler çürümüşlüğün pespayeliği ile önüne katar götürür az sayıda insan gibi insanı.

İşte tam da bu nokta korkaklığa teslim olmak ve menfaat için ruhu satmak ile onurlu bir yaşam tercihini sunar insana.

Gerçek yolu yürüme şansıdır bu; kitle ile birlikte değil; kendi yolunda...

Toplumun dışında kaçarak değil; çürümüşlüğün içerisinde inadına inadına

Erdemler adına direnerek, fikren mücadele ederek!

Bunca kötülüğe, hukuksuzluğa, cehalete ve yobazlığa direnebilmek cesaret ve yürek ister...

Shakespeare’in dediği gibi: “İhtiyatla desteklenmeyen cesaret beş para etmez.''

Çürümeden rahatsız olanın, niteliksizliğin egemenliğinden bahsedip duranın,

kendine yakışır biçimde söz söylemesi, duruşunu belli etmesi gereklidir.

Bütün bunlar olurken en adicesi, en ahlaksızcası ise nitelikli kesimden dile getirilen,

vurdumduymaz tavırdır: “Hiç uğraşma, toplum böyle, hiçbir şeyi değiştiremezsin!''

Böyle gelmiş böyle giderci, katılmadığı fikirleri işte böyle meşrulaştırır.

Üstüne ölü toprağı serpilmiş, diğerinin de üzerine bulaştırmaya çaba sarf eden uyurgezer takımını kendi haline bırakıp çaba sarf etmek gereklidir.

Çürüyoruz, içten içe çürüyoruz...

Toplum olarak, siyaset olarak insanlığımızı kaybediyoruz!

Geniş kitle istediği kadar kendi kendine “mutluyuz, dünyaya ders veriyoruz, imparatorluk oluyoruz, ekonomide zaten uçup kaçıyoruz, erdemleri koli koli yaptık dünyaya ihraç ediyoruz, sütten çıktık ak kaşık oluyoruz...'' desin!

Biliyoruz ki çoktan fren patladı ve uçurum ise çok uzun dibe doğru yol alıyoruz...

Ağaç ayakta gibi gözüküyor,

Hatta diğer ağaçlara posta bile koyuyor,

Küçük dünyaları ben yarattım havasında.

Dallar her şeyin farkında ama devrilene kadar hamaseti destekliyor,

Varlıklarını “bir tek''’in varlığına endeksliyor,

Yapraklar ise hiç kalmadı,

Ağacın güzellikleri birer birer dökülüyor...

Yeni canlı yapraklar gelmek istiyor, yeşeremiyor,

İçten içe bir şey adeta onu kemiriyor.

İçi boş artık,

Çürümenin kokusu havaya yayılıyor...

Kökleri sağlam olduğundan bu kadar dayanıyor.

Acı çekiyor ağaçtaki umut,

Umursamaz kabuk, sıra ona gelip dökülene kadar mutluyken,

Dalların ucunda mücadele devam ediyor.

Çürümüş bir kabuk gibi acıyla sözde yaşamak mı? İçini kemiren çürümüşlüğe karşı durmak mı?

Seçim de; yaşam da bizlere aittir.

Seçeceğimiz bireysel yol ile onurlu bir varoluşun fikri kavgasını ya da çürümüşlüğün vicdanlardaki insansızlığını besleyeceğiz...

Kafaları topraktan çıkarın ve bir el atın, omuz verin;

Adaletin, insanlığın, vicdanın “Hayatın Ağacı''nı halen yaşatabiliriz!

"Çürümenin Kokusunu Ciğerlerine Çek!" haberi, 26 Mayıs 2017 tarihinde yazılmıştır. 26 Mayıs 2017 tarihinde de güncellenmiştir. ABC Kritik kategorisi altında bulunan Çürümenin Kokusunu Ciğerlerine Çek! haberi 2017 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Çürümenin Kokusunu Ciğerlerine Çek! 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. ABC Kritik konusunda 19 Nisan 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

Hubbard Editör

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 16:22 Türk Takımlarının Avrupa Kupalarındaki Macerası Son Buldu
  2. 16:19 Bankacılık Sektöründe Mevduatlar Yükseliyor, Kredi Hacmi Artıyor
  3. 16:15 TÜİK Verileri: Türkiye'de Çocuk Nüfusu Azalıyor
  4. 16:10 Süper Lig'de Heyecan Dorukta: Konyaspor ile Alanyaspor Arasında Kritik Mücadele!
  5. 16:06 Ukrayna Futbolunda Devrim: Hakemler Yalan Makinesinden Geçecek!
  6. 16:01 Mesut Özil'den Arda Güler'e Destek: 'Sabırlı Olması Gerek'
  7. 15:57 Annenin Kulağından Çıkan Canlı Örümcek Sosyal Medyada viral oldu
  8. 15:52 Fatih Karagümrük: Stadyum Eksikliği Nedeniyle Ceza Almamız Adaletsiz!
  9. 15:46 Putin ve Aliyev, Stratejik Görüşme İçin Buluşuyor: Güney Kafkasya'da Yeni Dönem Başlıyor
  10. 15:39 Polonya'da Tutuklanan Adam, Rusya'nın Zelenski'ye Suikast Girişiminde Rol Almakla Suçlanıyor
  11. 15:21 TCMB'nin Haftalık Verilerine Göre Rezervler Artıyor: Dövizde Gerileme, Altında Yükseliş
  12. 15:16 İran Ordusu Komutanı: İsfahan'daki Patlama Şüpheli Hava Cisminin Tespiti Sonucu Gerçekleşti
  13. 15:12 Capri Adası'nda Feribot Çarpışması: En Az 29 Yaralı
  14. 15:07 TCMB Nisan Toplantısında Faizde Değişiklik Beklenmiyor: Deutsche Bank Raporu
  15. 14:59 Türkiye'de Eğitim Alan Yabancı Öğrenci Sayısı 1 Milyonu Aştı: İstanbul'da 185 Bin Öğrenci Okuyor
  16. 14:53 "Oxford Üniversitesi Resim Galerisinden Çalınan Tablo Romanya'da Bulundu"
  17. 14:51 CHP Milletvekili Gürer, Et ve Süt Kurumu'nun Yapılan Zamları Sert Bir Dille Eleştirdi
  18. 14:44 Sağlık Bakanı Koca'dan MHRS Randevularında Yeni Düzenlemeler
  19. 14:40 G7 Bakanlarından İran'a Yeni Yaptırımlar Kararı: İsrail'in Güvenliği Vurgusu ve Ortadoğu Gerilimi
  20. 14:34 "Ukrayna'da Rus Saldırılarında Sekiz Kişi Öldü, İki Çocuk Hayatını Kaybetti"
ABC Kritik Haberleri