Deniz Yücel’in cezaevindeki 100'üncü günü: Denizi görmek istiyoruz
Deniz Yücel’in cezaevindeki 100'üncü günü: D... Kemal Çalık / FrankfurtŞubat ayından bu yana Türkiye’de cezaevinde tutulan Welt gazetesi Türkiye temsilcisi Deniz Yücel’in serbest bırakılması için arkadaşları, meslektaşları, ailesi bugüne dek korno eylemleri, nöbetler,...
Kemal Çalık / Frankfurt
Şubat ayından bu yana Türkiye’de cezaevinde tutulan Welt gazetesi Türkiye temsilcisi Deniz Yücel’in serbest bırakılması için arkadaşları, meslektaşları, ailesi bugüne dek korno eylemleri, nöbetler, paneller ve konserlerle baştan beri dayanışmayı sürdürüyor.
Ancak son dönemde farklı bir şekle bürünen dayanışma çerçevesinde, gazeteci Deniz Yücel’in, tutuklanmadan önce kaleme aldığı makalelerini, söyleşilerini arkadaşları ve meslektaşları okuyarak desteği canlı tutmayı hedefliyorlar.
İşte bunlardan biri de Türk yazar ve organizatör İmran Ayata’nın girişimleriyle Frankfurt kentinde düzenlendi.
'DENİZ YÜCEL’İ UNUTMADIK!'
'Yücel' olayı sadece medya dünyasını değil, onunla dayanışmak isteyen okurları, Türkiye’deki son dönemde yaşanan olayları ilgiyle takip edenleri de harekete geçirdi. Daha önce Leipzig’de ve Berlin’de şimdi de Federal Almanya Cumhuriyeti’nin en önemli tiyatro sahnelerinden biri olan Sachauspiel Frankfurt salonlarındaki akşama yaklaşık 800 kişi katıldı.
taz gazetesinden Doris Akrap, bu yolla Yücel’i unutmadıklarının işaretini vermek istediklerini söyledi.
Geceyi düzenleyen ve programın adını da "Wir wollen das Meer sehen'' (Denizi Görmek İstiyoruz) olarak belirleyen yazar ve organizatör İmran Ayata ise “Dayanışmaya bütün gazeteciler serbest kalana dek devam edeceğiz. Programın adını seçerken, Almanca ''meer’ deniz anlamına geliyor. Aynı zamanda Deniz’in ön adına da vurgu yapmak için böyle bir ismi seçtik'' dedi.
Frankfurter Rundschau gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Bascha Mika, komedyen Oliver Polak, hr3 kanalı sunucularından Baerbel Schaefer, radyo spikeri Klaus Walter, oyuncu Paula Hans, gecenin organizatörü İmran Ayata, taz gazetesinden Doris Akrap, Deniz Yücel’in yazılarını okudular. Alman Yayınevi Barış Ödülü’nün sahibi Carolin Emcke’nin de gecede videolu bir mesajı aktarıldı.
Gazeteci Canan Topçu ise okuma akşamında yaptığı konuşmada “Yücel birzamanlar bana ''Gazeteci olarak seni örnek alıyorum’ demişti. Ancak bugün tam tersi bir bir durum var. Deniz’i artık ben örnek alıyorum'' sözlerine yer verdi.
AÇILIŞI JAN BÖHMERMANN YAPTI
Programın açılışını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında okuduğu bir şiir nedeniyle iki ülke arasında krize neden olan ünlü şovmen Jan Böhmermann yaptı. Böhmermann, Deniz Yücel’in cezaevinde kaleme aldığı bir mektubu büyük bir tezahürat ve alkışlar eşliğinde okudu. Böhmermann, Yücel’in cezaevi koşullarını anlattığı mektubu öyle bir okudu ki, izleyenler bir an karşılarında Deniz Yücel konuşuyormuş hissine kapıldı ve salonda duygulu anlar yaşandı.
Böhmermann, gecenin finalinde bir sosyal deney yapacağını söyleyerek, “Düşünceler Özgürdür'' adlı Alman halk şarkısını seslendirince, salondakilerin de neredeyse tamamı şovmene eşlik etti.
Kardeşi İlkay Yücel de, Mart ayından bu yana hücrede kalan Deniz Yücel’in Gezi olaylarını aktardığı “Taksim ist Überall'' (Her yer Taksim) adlı kitabından kesitler aktardı.
SKİPİS’TEN AĞIR ELEŞTİRİ
Okuma akşamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a en sert eleştiri ise Alman Yayıncılar Birliği Genel Müdürü Alexander Skipis’den geldi:
“Türkiye’de basın özgürlüğü neredeyse tamamen yokedildi. Türkiye tamamen hukukdışı bir devlet olma yolunda. Bu yüzden bize, bu insanların unutulmaması için büyük sorumluluk düşüyor.''
Skipis, Alman hükümeti ile Avrupa Birliği Komisyonu’nun düşünce özgürlüğünü ekonomik çıkarlar için kurban etmemesi gerektiğini de kaydederek "Alman hükümetine tekrar söylüyorum, düşünce özgürlüğü icin Türk hükümetine karşı siyasi baskıyı arttırın" dedi.
ATGB, DAYANIŞMA MASASI KURDU
Deniz Yücel ile dayanışma akşamında Avrupa Türk Gazeteciler Birliği de (ATGB) bir masa kurdu.
Türkiye’deki tutuklu gazetecilerle dayanışma amacıyla uzun süreden bu yana Alman Basın Sendikası (DJU) ile ortaklaşa kampanyalar yürüten ATGB temsilcileri, cezaevindeki gazetecilere gönderilmek üzere hazırlanan kartpostalları katılımcılarla birlikte doldurdu.
ATGB temsilcileri gecede 150 kartpostalın doldurulduğunu bildirdiler. Bazı kadın ziyaretçiler özellikle tutuklu kadın gazetecilere kartpostal göndermek istediklerini belirtip, onların ismini ve cezaevi adreslerini ATGB’den talep ettiler.
Bir diğer “Deniz Yücel ile dayanışma akşamı'' ise 3 Temmuz’da Köln’de planlanıyor.
Fotoğraflar: Ömer Yaprakkıran
"Deniz Yücel’in cezaevindeki 100'üncü günü: Denizi görmek istiyoruz" haberi, 24 Mayıs 2017 tarihinde yazılmıştır. 24 Mayıs 2017 tarihinde de güncellenmiştir. Gündem kategorisi altında bulunan Deniz Yücel’in cezaevindeki 100'üncü günü: Denizi görmek istiyoruz haberi 2017 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Deniz Yücel’in cezaevindeki 100'üncü günü: Denizi görmek istiyoruz 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Gündem konusunda 26 Nisan 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.
YORUM YAZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.