Efkan Ala 'Bilal'e yaklaşanı vurun' emrini vermişti

Bu akşam saatlerinde kabinede yapılan ufak revizyonla görevini bırakan İçişleri Bakanı Efkan Ala, 17 -25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sürecinde göreve getirilmişti. Ala'dan oluşan yeni kabine "savaş kabinesi" olarak değerlendirilmişti. Dersim'de vali yardımcılığı, Batman ve Diyarbakır'da valilik yapan Ala, Dersim, Batman ve Diyarbakır'da toplumsal protestolara sert müdahaleleri ile biliniyordu.

Ala'nın 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturması sürecinde dönemin Başbakanı Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'a "yaklaşanı vurun" emrini verdiği ortaya çıkmıştı. Meclis'te iddiayı gündeme getiren CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz "25 Aralık kapsamında Başbakan’ın oğlu olmaktan başka hiçbir sıfatı bulunmayan Bilal Erdoğan’ın evine mahkeme kararıyla arama, el koyma, yakalama ve gözaltı için giden polislere Başbakanlık polisleri silah çekmiş ve dönemin Başbakanlık Müsteşarı, şimdinin İçişleri Bakanı Efkan Ala ''yaklaşanı vurun’ emri vermiştir" ifadelerini kullanmıştı. Havuz medyasının gazetesi Sabah, söz konusu iddiayı yaptığı haberle doğrulamıştı.  

DEFALARCA BOMBALI SALDIRI

Ala'nın İçişleri Bakanı olduğu dönem boyunca birçok ilde IŞİD tarafından canlı bomba gerçekleştirilirken, geçen yıl 20 Temmuz'da Şanlıurfa'nın Suruç kentinde 33 devrimci genç ve yine 10 Ekim Ankara Gar Meydanı'nda 103 kişi bu saldırılarda hayatını kaybetmişti. Suruç katliamıyla ilgili soruşturmada gizlilik sürerken 10 Ekim katliamı soruşturmasında ise iddianame aylar sonra hazırlanabilmişti. 

'AKP'NİN KENDİ DERİN DEVLETİ VAR'

Göreve getirildiği dönemde Ala için değerlendirmede bulunan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "AKP'nin kendi bir derin devleti var. O devletin unsurlarından birisi Efkan Ala'dır. Bakın kendisi, bir özel şirketin denetim kurulu üyeliğini de yaptı. Telekom'un. Başbakanlık müsteşarıyken. Ticaret Sicili Gazetesi'nde yayınlandı. Ve ben buna itiraz ettim. Kendisinin denetlediği bir kuruma, Başbakanlık Müsteşarı olarak, her türlü denetim yetkisi, o kuruma denetçi olarak, kendisini görevlendiriyor. Bu olmaz. Etik değil" demişti.