Ensar Vakfı'nı AKP'li kadrolar yönetiyor

Vakfın, Erdoğan ailesi, Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet Başkanlığı, AKP’li belediyeler ve TÜRGEV’le çeşitli temasları ve yakın ilişkileri bulunuyor. Sendika.org'un aktardığı haberde 1979 yılında kurulmuş olan ve amacını “Ülkemiz insanının manevî dinamiklerini zenginleştirmek, ilmi, fikri ve ahlaki yönden gelişmesine katkıda bulunmak'' olarak sunan Ensar Vakfı’nın Türkiye genelinde 157 tane şubesinin olduğu aktarıldı.

KARAMAN'IN HİMAYESİNDE

Erenköy Cemaati ile bağı olduğu belirtilen Ensar Vakfı’nın  iktidarın fetvacısı olarak bilinen Hayrettin Karaman’ın himayesinde olduğu daha önce gündeme gelmişti. Karaman, şube şube Vakfın toplantılarına ve panellerine katılıyor, Ensar Vakfı’nın çalışmalarını anlatan yazılar yazıyor. Erdoğan ailesi, AKP’li bakanlar da Ensar Vakfı’nın etkinliklerinde boy gösteriyor.

Ensar Vakfı, AKP ile Cemaat arasındaki iktidar çatışmasında iktidara destek niteliğinde ilan yayınlayan 97 dini cemaat, vakıf ve dernek arasında yer alıyor.  O bildiride, “Milleti için başarıyla hak mücadelesi verenlere karşı haksızlık yapılmamalı, yeni vesayetler tesis edilmemeli; şahsi, zümrevi kaygılar ve menfaatler milletin ülkenin ve demokrasi mücadelesinin önüne geçilmemelidir'' ifadeleri kullanılırken bildirinin açıklanmasının ardından Hayrettin Karaman Yeni Şafak’taki köşesinde 28 Şubat 2014’te “Cemaat, camia ve paralel yapı'' başlıklı bir yazı yayımlamış ve bildirinin açıklandığı toplantıya Ensar Vakfı adına katıldığını belirtmişti.

AKP iktidarı tarafından, örgütlenme ağında eğitim alanını kullanan Cemaat’e alternatif olarak öne çıkarılan Ensar Vakfı’nın eğitim alanında faaliyetlerini iktidar teşviki ile yoğunlaştırdığı biliniyor.

BAŞKAN AKP'Lİ

Ensar Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı İsmail Cenk Dilberoğlu, 1999 yılında Ensar Vakfı Mütevelli Heyetine girdi. O tarihten bu yana Ensar Vakfı’nda. Bugün Ensar Vakfı Mütevelli Heyet Başkanlığı görevini yapıyor. AKP’nin kuruluş sürecinde, gençlik kollarında çalışan Dilberoğlu, 2004 yılında Üsküdar’dan İl Genel Meclisi üyesi seçildi. 2009 yılında da Ataşehir’den İl Genel Meclisi üyesi seçildi.  Dilberoğlu 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonları sonrası yaptığı bir açıklamada “Aslında biz, kaynaklarını büyük manada yurtçuluk faaliyetlerine ayırmış bir vakıf değiliz. 17-25 Aralık süreçlerinden sonra insanlarımız çocuklarını teslim edecek, gerçekten güvenecekleri yerleri aradıkları için biz de yurt faaliyetlerimize ağırlık vermek durumunda kaldık.'' ifadelerini kullanmıştı. Dilberoğlu, 2015 yılında THY’ye Bağımsız Yönetim Kurulu üyesi olarak atanmıştı.

SOMA'DA İŞ BAŞINDALARDI 

Ensar Vakfı, 2012 de Bakanlar Kurulu kararı ile Kamu Yararına Çalışan Vakıf sayıldı.  AKP iktidarının Soma Katliamı’ndan sonra bölge halkının öfkesini bastırmak için başvurduğu bir dizi yöntemin başında gerici uygulamalar gelmiş, iktidar Soma halkını gerici kuşatma altında alırken Ensar Vakfı orada da ortaya çıkmıştı.  Ensar Vakfı, “Değerler Eğitimi'' adı altında bir yaz okulu çalışması başlatmış, yaz okulunun afişlerinde Ensar Vakfı’nın çalışmasını Soma İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, Soma Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü, Soma Müftülüğü ve Soma Belediyesi ile işbirliği içerisinde yürüttüğü ibaresi de yer almıştı. Afişte zikir çekmekte olan öğrencilerin, Kuran’ın önünde dua eden ellerin ve Bismillahirrahmanirrahim yazısından yapılan bir caminin resimleri yer alırken yaz okulunun “Dersler'' bölümünde ise “Kuran-ı Kerim'', “Hz. Muhammed’in Hayatı'' ve “Temel Dini Bilgiler'' sıralanıyordu.

Tayyip Erdoğan Başbakanlığı döneminde “Dindar ve kindar bir nesil'' istediğini dile getirmişti. Geçtiğimiz günlerde Ensar Vakfı’nın Genel Kurulu’nda konuşan Tayyip Erdoğan “dindar nesil'' talebini yinelemiş, “Ben bir başbakan olarak hedefimi böyle belirlemişim. Ama bu demek değil ki dinsiz olanlara hizmet vermeyeceğiz. Biz bu ülkede dindarına da dinsizine de hizmet verdik, bize hakaret edenlere de hizmet verdik. Orada bir ayrım yok. Ama hedefimiz dindar nesildir. Çünkü biz şunu biliyoruz; ''bitaraf olan bertaraf olur’. Böyle yürüdük bu yolda.'' diye konuşmuştu. Erdoğan gençleri, m''edeniyetlerini ihya gayretinin, kültürlerine, tarihlerine sahip çıkmanın, Yeni Türkiye’nin inşasında yer almanın çabası içinde görmek istediklerini'' belirtirken, bu konuda en büyük görevin, başta Ensar Vakfı olmak üzere, “değerleri yeni nesillere aktarmayı kendisine misyon olarak belirlemiş vakıflara, derneklere ve onların mensuplarına düştüğünü'' de sözlerine eklemiş ve “Vakit Ensar olma vakti'' ifadelerini kullanmıştı.

ERDOĞAN AİLESİ KÜRSÜDEN İNMİYOR

Erdoğan ailesi Vakıf kürsülerinden inmiyor. Kendisini vakıf gönüllüsü olarak tanımlayan Bilal Erdoğan 30 Aralık 2015 tarihinde Ensar Vakfı’nın düzenlediği bir toplantıya katılarak, '' Ensar Vakfı gibi STK’lara sahip çıkın, çünkü toplumun dinamiği STK’lardır'' demişti. Emine Erdoğan 26 Şubat Cuma günü Ataşehir Sheraton Otel’de Ensar Vakfı tarafından düzenlenen “Ensar Gönüllüleri Buluşması''na katılmıştı. Emine Erdoğan, yaptığı konuşmada “İki, hatta üç kuşağın mensuplarını burada görüyorum. Gençlerin dinamizmiyle, büyüklerin tecrübesinin harmanlanması, hiç şüphesiz ki, geleceğimizin teminatı olacaktır. Bu vesileyle, Ensar Vakfı’nın kuruluşundan bu yana, bu hizmete emeği geçen herkesi hayırla yâd etmek istiyorum. Merhum Ahmet Şişman Beyefendi başta olmak üzere, hayatını Ensar hizmetine adayan ve bu yolda rahmana kavuşan tüm kardeşlerimizi rahmetle anıyorum'' diye konuştu. Emine Erdoğan çok tartışılan “Artık yeni bir kavşaktayız. Türkiye’nin 90 yıllık enkazını kaldırdık. Fakat enkazın altından büyük meseleler çıktı'' ifadelerini de bu konuşmada kullanmıştı.

TÜRGEV’LE ORTAKLIK

17-25 Aralık yolsuzluk operasyonlarında yolsuzluk, rüşvet ve talan çarkında şirketlerden para aktarma, bağış adı altında rüşvet akışını sağlama, kamu arazilerini ele geçirme faaliyetlerinde paravan olarak kullanıldığı iddia edilen Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV ) ve Ensar Vakfı’nın çeşitli ortaklıkları buluyor. Ensar Vakfı’nın Türkiye’deki şubeleri dışında TÜRGEV işbirliği ile birlikte Londra ve New York gibi dünya kentlerinde de öğrenciler için yurt çalışmaları yer alıyor.

İBB'DEN KIYAK

İstanbul Büyükşehir Belediyesi 2015 yılında yurt olarak kullanılmak üzere TÜRGEV’e 6 bina, TÜRGEV’in yanı sıra Ensar Vakfı’na 7, Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı’na 4, Asitane Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı’na 1 ve İstanbul Daru’l Fünun İlahiyat Vakfı’na 1 olmak üzere toplam 19 binanın bedelsiz olarak tahsis etmişti.

MEB ve Ensar Vakfı elele: Dersimi seçiyorum, dinimi öğreniyorum

Okullarda ikinci eğitim – öğretim dönümü başında seçmeli derslerin seçimi sırasında dini derslere öğrencileri yönlendirilmesine Ensar Vakfı öncülük etmişti. Ensar Vakfı öncülüğünde başlatılan ve MEB’in okullara resmi yazı göndermesiyle devam eden “Dersimi seçiyorum, dinimi öğreniyorum'' başlıklı yazıda öğrencilerin seçmeli din derslerine yönlendirilmesi istenmişti.

Fetvalarıyla gündeme gelen Diyanet Başkanlığı’nın “Bir babanın öz kısına şehvet duyması haram değildir'' fetvası oldukça tartışılmış ve birçok kadın örgütü Diyanet Başkanlığı’ndan hesap sormuştu. Diyanet’in gerici ve kadın düşmanı fetvalarlar sık sık gündeme gelmesiyle birlikte Ensar Vakfı, Diyanet’in yanında olduklarını söyleyerek “Ülkemizde din hizmetlerini ehliyet ve liyakatiyle topluma sunan “Diyanet'' bizim değerimizdir.'' Diyerek açıklama yapmıştı.

1979 yılında kurulan Ensar Vakfı’nın kurucuları arasında 2011 yılına kadar başkanlığını da yapan ve bir dönem Yeni Şafak gazetesinin de sahibi olan Ahmet Şişman, AKP’li İBB Başkanı Kadir Topbaş, bir dönem Milli Eğitim Bakanlığı yapan AKP kurucularından Ömer Dinçer de var.  Kuruluş döneminden beri AKP için çalışan İsmail Cenk Dilberoğlu’nun mütevelli heyeti başkanı olduğu Vakıf’ta Abdullah Gül’ün damadı Mehmet Sarımermer Başkan yardımcısı, Abdurrahman Kayapınar ve Şener Ağaç’ın da başkan yardımcılığı görevinde bulunuyor. Vakfın mütevelli heyetinde bulunan diğer isimler ise şöyle; Selim Çakır (Muhasip), Hatice Akıncı Yılmaz (Sekreter), Mustafa Eröğüt (Veznedar), üyeler Feyzullah Kıyıklık, AKP’li Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Hilmi Türkmen, Yasemin Darbaz Karaca, Fatih Dereli, yedek üyeler ise Halil Kara, Sacit Şişman, Enes Akça, Muhammed Ahmet Şanlı.