'Erdoğan dünyada yapayalnız olduğunu acı şekilde gördü'

'Erdoğan dünyada yapayalnız olduğunu acı şekilde gördü'

'Erdoğan dünyada yapayalnız olduğunu acı şek... Gazeteci Kadri Gürsel'e göre Erdoğan darbe girişiminden 'zayıflayarak' çıktı. Erdoğan'ın en çekindiği ülkenin ABD olduğunu belirten Gürsel, "Batı'yı korkutmak için 'Bakın Rusya'ya yanaşıyorum' veya 'Beni sevmiyorsunuz madem...

Gazeteci Kadri Gürsel'e göre Erdoğan darbe girişiminden 'zayıflayarak' çıktı. Erdoğan'ın en çekindiği ülkenin ABD olduğunu belirten Gürsel, "Batı'yı korkutmak için 'Bakın Rusya'ya yanaşıyorum' veya 'Beni sevmiyorsunuz madem ben de Rusya'ya giderim' gibi bir tutum geliştirdi ki, tehdit algısının ne kadar vahim düzeyde olduğunu gösteriyor" dedi.

15 Temmuz başarısız darbe girişiminin ardından Türk-Amerikan ilişkilerinde soğuk rüzgarlar esiyor. Fethullah Gülen’in iadesine dair bilek güreşi sürerken, Ankara darbenin arkasında gördüğü ABD’ye yükleniyor. En son CENTCOM komutanı General Joseph Votel'in darbe ile TSK’da yaşanan tasfiyelerin IŞİD’le mücadeleyi etkileyeceği beyanatlarına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan 'Sen kimsin' tepkisi yükseldi.

Türkiye’nin Rusya ile ilişkilerinin düzeldiği, İran’a sıcak mesajlar verildiği, Suriye politikalarında elde kart kalmadığı anlaşılan bir dönemde ABD’ye yönelik tutumun sebebi ne? Türkiye-ABD ilişkileri nereye gidiyor? Cumhuriyet gazetesi yazarı Kadri Gürsel RS FM'de Ceyda Karan'a anlattı...

'VOTEL’İN AÇIKLAMASI SİYASİ DEĞİL'

Kadri Gürsel, General Votel’in açıklamalarının askeri ve teknik nitelikte olduğunu ve yanlış anlaşıldığını söylerken, "Açıklamanın kendine atfedilen siyasi içerikten yoksun olduğunu düşünüyorum. Askerden askere olan ilişkilerde ABD tarafı Türkiye’yi müttefik olma sıfatıyla görüyor. Ve birlikte çalıştıkları muhattapları yerinde değiller. Darbeye karıştıkları iddiasıyla tutuklanmışlar. Bence hadise bundan ibaret'' diye konuştu. “Bazı teknik ifadeler Türkçe’ye çevirilince çeviride kayboluyor. Aslında karşılaştığımız durum da anlamın çeviride yitiminden ibaret'' diyen Gürsel, “Ama bu Türkiye ABD ilişkilerinin sütliman olduğunu göstermiyor" anımsatması yaptı.

'ERDOĞAN, İÇ İTTİFAKLARLA GÜÇLÜ GÖRÜNME PEŞİNDE'

Ülke dışında darbe sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ''güçlendiği’ yolundaki yorumlara katılmadığını, aksine bir ''zayıflama’ olduğunu savunan Gürsel, Erdoğan’ın içeride muhalefetle ilişkileri normalleştirme adımlarını da bu duruma bağladı. Gürsel şöyle dedi:

“Erdoğan’ın iktidara geldiği günden bu yana Türkiye’yi kutuplaştırarak yönetti. Darbe sonrası bir şey oldu ve 19-20 Temmuz’da bu değişti. Milli birlik zemininde ittifak arayışına yöneldi. Türkiye’ye darbe barışı getirmek istiyor. Bir istisna ile, HDP’yi dışlayarak. Erdoğan, CHP ve MHP’yi yanına alıp kutuplaşmaya ve kutuplaştırıcı projelere şimdilik ara verip dışa karşı yeni ittifaklar zemininde güçlü görünmeye çalışıyor. Bunun da nedeni özellikle 19 Temmuz’da maddileştiğini tespit ettiğim bir dünya okuması.''

'ERDOĞAN YAPAYALNIZ OLDUĞUNU GÖRDÜ'

Ankara’nın 15 Temmuz darbe girişimini atlatıp, 16’sında şoku üzerinden attıktan sonra ilk tepkiyi ABD’ye verdiğini ve Gülen’in iadesini talep ettiğini anımsatan Kadri Gürsel, 17-18 Temmuz günlerinde Batı’dan gelen ''kuru’, ''resmi’ ve ''asgari’ reaksiyonların her şeyi değiştirdiği görüşünde. Gürsel ana izleği şöyle aktardı:

“Bu bence soğuk duş etkisi yaratmış olmalı. Sonuçta Türkiye’de bir darbe teşebbüsü oluyor ve buna karşılık Batı başkentlerinden, Avrupa’dan, ABD’den siyasi destek anlamında güçlü bir ses yok. Medya ise darbe girişiminden ziyade, iktidarın kendisini savunmak için yaptıklarına odaklandı ve hükümetin yaptıklarının ülkede demokrasiyi sakatlamaması hususunda bir duyarlılık içinde. Bunlar elbette kaşların kalkmasına neden oldu Ankara’da. Bu siyasi okumaya zeki ve içgüdüleri çok canlı bir siyasetçi olan Erdoğan hemen tepki gösterdi. Tabi bu siyasi tepkiye 19 Temmuz’da ABD Başkanı Barack Obama’yla yaptığı telefon görüşmesi de rol oynamış mıdır, bilemiyorum. Ama reaksiyonu şu oldu: 20 Temmuz’dan önce CHP’nin istanbulda pazar günü bir miting düzenlemesine yeşil ışık yakıldı. Ardından enteresan gelişmeler yaşandı. Ankara’da, HDP’yi dışarıda bırakan, bir liderler buluşması oldu. Ankara’da AKP genel merkezine dev bir Atatürk posteri asıldı. Erdoğan liderlere açtığı davaları geri çekti. Ardından ise ''Parlameter demokrasiye devam edeceğiz’ gibi ''Başkanlık sistemi gündemimizde değil’ mealinde demeçler verdi. Bunlar aslında, 14 yıldır sürdürdüğü ülke içini kutuplaştırarak güç tahkim etme politikasına şimdilik ara verdiğini gösteriyor. Çünkü dünyada yapayalnız olduğunu bu acı tecrübeyle gördü.''

'İRAN’IN DÜŞÜNCESİ: BETERİN BETERİ VAR'

Gürsel, Rusya ve İran’ın darbe girişimini jet hızıyla kınadıkları anımsatılınca, İran’ın tepkisini şöyle yorumladı:

"İran’ın tepkisi savunmaya yönelikti. Eğer bu darbeyi yapanlar başarılı olsaydı Türk-İran ilişkilerinin bundan ne kadar kötü etkilenirdi, bunu görecek kadar uyanık zeki insanlar tarafından yönetilen bir ülke. İranlılar bu darbenin omurgasını ve beynini Fethullah Gülen Örgütü’nün ordu içindeki yapısının oluşturduğunu gördüler. Bu hareketin de İran’a karşı hasmane olduğunu da biliyorlardı ve elbette istemediler. Kısaca ''Beterin beteri var’ diye baktı İran. Erdogan’la ve onun rejimiyle, Suriye ve daha önce de NATO politikaları nedeniyle adı konmamış bir soğuk savaşı yaşayan bir İran’ın, buna da razı olacağını varsaymak gerekir."

'RUSYA İLE İLİŞKİLER BATI'YA ALTERNATİF OLAMAZ'

Rusya konusunda ise darbe girişimi sonrası Türkiye’nin Batı hattını bırakıp Rusya’ya yöneleceği görüşleri öne çıkarken, Gürsel, bunu mümkün görmüyor:

“Türkiye’nin Rusya ilişkileri bu çağda asla Batı’yla olan ilişkilerin alternatifi olamaz. Rusya asla Türkiye’ye Batı’nın sunduklarını sunamaz. Hiçbir bakımdan. Ne direkt sermaye yatırımı, ne inovasyon, ne teknoloji, ne de hizmet sektörü… Bu bakımdan bu sadece Batı’yı korkutmak için “Bakın Rusya’ya yanaşıyorum ben'' veya  “Siz beni sevmiyorsunuz madem ben de Rusya’ya giderim'' gibi bir tutum geliştirdi ki duyguların dışavurumu da burada tehdit algısının ne kadar vahim düzeyde olduğunu gösteriyor.''

'ERDOĞAN GÜÇLENEREK ÇIKMADI'

Erdoğan’ın France24 kanalına verdiği mülakattaki, "Ölseydik batılı dostlarımız zil takıp oynayacaktı" sözlerini hatırlatan Gürsel, "Bu ''Batılı dostlarım benim ölmemi istiyormuş’ demek. Onun açısından bir farkındalık çıkarmış ortaya. Bu psikolojide yaşayan bir insan Erdoğan. Ve bu tehdit algısı sürdüğü müddetçe Türkiye’de milli birlik zemininde bir ''darbe barışı’ politikası sürdürecek ki, dışarıya karşı içeride kaybettiği gücü dengeleyebilsin" diye konuştu.

Gözlemcilerin, analistlerin genel geçer ve ezberci biçimde Erdoğan’ın darbe girişiminden ''güçlenerek çıktığı’ saptamasını yanlış bulan Gürsel, "Tersine güç kaybederek çıktı. Bunun yanlış olduğunu da ilk önce Erdoğan fark etti ve pozisyonunu aldı. Bunun da uygun pozisyonunu 19-20 Temmuz’da aldı. En hızlı reaksiyonu gösteren kişi oldu. Bu da bence takdire şayan" yorumunu yaptı.

'POZİSYONUNU ABD'YE BAKARAK BELİRLİYOR'

Erdoğan’ın zeki bir politikacı olmasının yanında, politik anlamda çok basit olduğunu da söyleyen Gürsel, şu değerlendirmede bulundu

"Erdoğan'ın politik karakterinde uzlaşma yok. Oyununu oynarken lineer, yani ileri ve geri hareket ediyor. Güç kaybını güçle aşmaya çalışarak, krizlere karşı da kriz yaratarak… Ancak burada artık bu politikaların bittiğini görüyoruz. Çünkü Erdoğan’ın gözlemlerden hareketle biliyoruz ki, onun dünyada haklı olarak en çok çekindiği ve dikkat ettiği ülke ABD. Ve ilişkilerini aslında herşeye rağmen iyi tutmaya gayret ettiği ülke de ABD. Bu da onun büyük çelişkisini oluşturuyor. Bugüne kadar ABD ile zıtlaşarak Ortadoğu'da yürüttüğü politikaların bugün yol açtığı vehamet karşısında yine yapabileceği tek şey var. O da pozisyonunu ABD’ye bakarak tanzim etmek. Ama ölümcül olarak algıladığı bu tehdidi nasıl aşacağını düşünürken, tek başında AKP ile bunu yapamayacağını da biliyor. Bu yüzden, en azından ülkede yalnız olmamayı tercih etti.''

'TÜRKİYE RUSYA’YLA 24 KASIM ÖNCESİNE DÖNMELİ'

Dış politikada atılan ''normalleşme’ adımlarının bir sonuç vermeyeceğini de savunan Gürsel şu öngörüde bulundu:

"Erdoğan’ın kartlarının geçerliliğinin, bir vadesi ve bir taşıma kapasitesi olduğunu düşünüyorum. İsrail'le ilişkilerin normalleşeceğini sanmıyorum, ama Mavi Marmara krizini çözerek bir şeyler yaptı. Suriye'de de pozisyonunu gerçeğe uydurması lazım. Yani rejimi değiştirme gibi bir imkanı kalmadığı için cihatçılara desteğini çekmesi lazım. Nusra da Kaide ile ilişkilerini kestiğini açıklayarak kendine düşen desteği verdi. Halep kuşatıldı. Yani artık Türkiye’nin Suriye’de politikası kalmadı. Yapabilecekleri çok belli. Onu bu darbe olmadan da yapmak zorundaydı, şimdi yine yapmak zorunda. Eğer Türkiye ve özellikle Erdoğan bu darbeden sonra ''ABD’den aldığı tehdide’ uygun karşılık vermek istiyorsa, Suriye’de artık ciddi manada IŞİD karşıtı koalisyonun aktif üyesi olmak zorunda."

Kadri Gürsel, Türkiye’nin Rusya ile ilişkileri için ise şu değerlendirmeyi yaptı: "Türkiye’nin Rusya’yla yapabileceği şey, 24 Kasım’dan veya Suriye savaşından önceki pozisyona gelmek. İki ülkenin de yapabilecekleri sınırlı. Türkiye’yi Rusya mutlu edemez. Rusya’yla çok yakınlaşma görüntüsü Batı’yı elbette rahatsız eder. Batı’nın buna karşı ne gibi tedbirler alabileceğini ise ben bilemiyorum. Zira İran'la ilişkilerin de bir sınırı var. Bunlar sınırlı ilişkiler olacağı için ben bir karşılık ve bir denge oluşturacağı kanaatinde değilim. Bunlar riskli sulardır, ilişkilerdir. Çünkü reaksiyon doğurabilir. Onun da ne olacağını şimdiden kestirmek mümkün değil."

"'Erdoğan dünyada yapayalnız olduğunu acı şekilde gördü'" haberi, 01 Ağustos 2016 tarihinde yazılmıştır. 01 Ağustos 2016 tarihinde de güncellenmiştir. Gündem kategorisi altında bulunan 'Erdoğan dünyada yapayalnız olduğunu acı şekilde gördü' haberi 2016 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. 'Erdoğan dünyada yapayalnız olduğunu acı şekilde gördü' 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Gündem konusunda 20 Nisan 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

Hubbard Editör

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 01:16 CHP'li Durmaz açıkladı: Tokat’taki HES’ler fay hattı üzerinde
  2. 01:14 Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'dan enflasyon açıklaması geldi
  3. 01:11 Sayılar hayatınızı mahvedebilir!
  4. 01:09 Elazığ'da kan dondurucu olay! Okul müdürü 9 kız öğrenciyi taciz etti
  5. 01:07 Tokat depreminin ardından gözler oraya çevrilmişti: Büyük bir deprem olacak mı?
  6. 01:05 Colorado’da yeni yasa: Beynimizin yeni haklara ihtiyacı var
  7. 01:00 Trabzonspor'un yeni orta sahası, İskoçya'da bulundu! Kulüp, İngiliz orta saha oyuncusuna adım attı
  8. 00:56 Tasarrufu kim yapacak? Bakan Şimşek açıkladı
  9. 00:49 Fed'in belirttiğine göre, enflasyon finansal istikrar açısından en büyük risk olarak algılanıyor
  10. 00:43 Fenerbahçe'nin Avrupa'dan kazandığı gelir açıklandı
  11. 00:38 Rusya açıkladı: Kıtalararası balistik füze denememiz başarılı oldu
  12. 00:35 Gazze saldırıları İsrail'in borcunu 2023'te iki katından fazlaya çıkardı: Maliyeti fazla oldu
  13. 00:32 Beypazarı'ından 'bor' iddialarına açıklama geldi: Mevzuat farklılığından kaynaklı
  14. 00:26 Fed açıkladı: Enflasyon en büyük finansal risk olarak görülüyor
  15. 00:13 Elektrikli otomobiller baş ağrısı mı yapıyor? İşin sır fren sistemiyle açıklandı
  16. 00:11 Türkiye milyarlarca dolarlık dev yatırımı daha kaçırdı!
  17. 00:09 Audi'lerin bagajlarındaki rakamlar ne anlama geliyor? İşte güç tablosunun sırrı!
  18. 00:06 Ucuza lüks otomobil arayanlara iyi haber geldi! Yeni Citroen C3 Aircross size göre olabilir
  19. 00:02 Çok popüler bir Türk helva markasının ürünlerinin toplatılması kararı alındı!
  20. 00:00 Sadettin Saran açıkladı: Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız
Gündem Haberleri