Erdoğan'a hakaret davasını adli makamlar görmezden gelince AYM'ye taşıdı

Haziran Direnişi sırasında polisin attığı gaz bombasıyla ayağından vurulan Aydın Aydoğan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Gezi Parkı eylemlerine katılanlar hakkında söylediği "çapulcu", "kemirgen", "terörist", "ajan", "dış mihrakların piyonu" gibi sözleri savcılığa şikayet etmişti. Savcılık bu sözlerin ifade özgürlüğü olduğunu savunarak suç duyurusunu işleme almayınca, itiraz etmişti. Aydoğan bu kez ise Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu.

'BİLİYORUM BİR ŞEY ÇIKMAYACAK AMA...'?
Alt mahkemelerden sonuç alamayan Aydın Aydoğan, hukuk mücadelesini bir üst noktaya taşıdı ve Erdoğan'ı Anayasa Mahkemesi'ne şikayet etti. 

Sol'daki habere göre, Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru formunu dolduran Aydın Aydoğan, yaptığı açıklamada şunları söyledi: 

"AKP genel başkanı Tayyip Erdoğan hakkında yaptığım suç duyurusuyla ilgili olarak savcılık makamı ve 10. sulh ceza hakimliğinin kararını, bireysel başvuru hakkımı kullanarak Anayasa Mahkemesi'ne taşıdım. En başından beri yaşadığımız, siyasi gücün adli makamlar üzerindeki baskısıdır. Adli makamlar, Erdoğan'ın Gezi eylemlerine katılanlar hakkında defalarca dile getirdiği hakaretleri, aşağılamaları görmezden gelmiştir. Oysa Erdoğan'ın başkalarına açtığı hakaret davalarında tam tersi oluyor. Erdoğan'a yönelik en ufak bir eleştiri bile, karşımıza hakaret davası olarak çıkabiliyor. Ama Erdoğan'ın mitinglerde Gezi eylemlerine katılanlar hakkında ettiği hakaretler dava konusu bile olamıyor. Ben de böyle bir yola başvurdum. Konuyu Anayasa Mahkemesi'ne taşıdım. Biliyorum ki burdan da bir şey çıkmayacak. Ama bu hakaretler kayıt altına alınsın istedim, tarihe not düşelim istedim."

'ADLİYE SARAYINDA BİLE TEHDİT EDİLDİM'
Verdiği hukuk mücadelesi sırasında hukuksuzluğun her çeşidiyle karşılaştığını belirten Aydoğan, öyle konuştu: 

"Adliyede polisler bana türlü zorluklar çıkarıp gözaltı yapmak istediler, tehdit ettiler. Ama ben başvuruyu yaptım, o polislerle ilgili de suç duyurusu ve şikayette bulundum. İşte adalet bu halde. Adalet sarayında bile tehdit edilebiliyorsunuz. Lakin bu günler de geçecek. Ben korkmuyorum ve başkaldırıyorum. Adalet karşısında herkesin eşit olma ilkesi gereğince şikayette bulundum. Sayın Erdoğan'ın televizyonlarda, mitinglerde hakarete varan söylemleri psikolojimi bozdu. Benim de bir ailem var. Bunlar yakışıksız ve manasız söylemler. 10 milyondan fazla insanın katıldığı halk eylemine karşı bu söylemler anlamsız. Hele Gezi eylemleri ile 15 Temmuz sonrası sokağa çıkanları karşılaştırıp birini hain, diğerini vatansever diye nitelemesi çok yanlış. Tüm bunların AYM'de değerlendirilmesini istiyorum."