Erdoğan'ın hayalindeki üniversiteye akademisyenlerden tepki

ODTÜ eski rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç’ın ''rektör atamalarında seçim sisteminin kalkmasına yönelik sözleri üzerine “Zaten müdahale yapılıyor. Daha ne kadar olacak? 300 oy alan varken 4-5 oy alan kişiler rektör olabiliyor. Kimsenin oy vermediği bir adayın rektör olması üniversiteyi ne kadar kalkındırır? 0 oy alan mı rektör olacak’’ dedi.

Figen Atalay'ın Cumhuriyet'teki haberine göre, Prof. Akbulut, şöyle devam etti: “Ben seçimden yanayım. Demokrasiden vazgeçemeyiz. Seçim sürecinde yakışıksız hareketler olması geçerli bir neden değil. Seçimler her yerde gerginliğe neden olur ama hazmedilir.

Bazı adayların üniversiteyi zedeleyici hareketlerde bulunması iptal gerekçesi olmaz. Bunlar engellenmeli. Yakışıksız, çirkin, zarar verici bir hareket varsa, suç ise cezası verilir. Üniversite verir, YÖK verir, mahkemeler var. Zaten o kişiyi üniversite ayıklar, bir daha da seçime giremez. Çirkin bir durum varsa soruşturma açılır, daha da çirkinse mahkemeye verilir.’’

ABD’deki başkanlık seçim sürecinde yaşananlara dikkat çeken Akbulut, “Bu yüzden ABD’de seçim olmayacak mı’’ diye sordu.

Cumhurbaşkanı istediğini atıyor

Mevcut sistemde seçimle 6 isim belirlendiğini ve Cumhurbaşkanı’nın istediğini atadığını hatırlatan Prof. Akbulut, şöyle devam etti:

“Şimdiki sistemde iki tarafın da kısmi talebini karşılayan bir durum var. 300 oy alan varken Cumhurbaşkanı 5 oy alanı rektör olarak atayabiliyor zaten. Tüm dünyada üniversitelerin ayrıcalığı, özelliği olmuştur.

Üniversiteler, serbest araştırma yapılan, özgür düşüncenin geliştiği yer. Fikirlerin tartışıldığı, ülkenin geleceği için düşüncelerin üretildiği yerde rektör özerk olmalı.

Eski YÖK ve Üniversitelerarası Kurul üyesi Prof. Burhan Şenatalar: Niyet üniversiteleri ele geçirmek

“Bütün rektörlerin cumhurbaşkanı tarafından atandığı tek bir medeni ülke yoktur. Parayı devlet verdiğine göre devlet atama hakkına sahiptir gerekçesi kadar mantıksız ve üniversite özerkliğine aykırı bir gerekçe olamaz. Üniversiteler bilim ve araştırma yaparken özgür olmaları gerekli hatta zorunla olan başlıca kurumlardır. Kaldı ki cumhurbaşkanı da üniversitelerin parasını kendi cebinden vermiyor. Bugüne kadar cumhurbaşkanlarının atamaları da fazlasıyla siyasi olmuştur. Özellikle 30-40 yılı aşkın geçmişe sahip üniversitelerde seçimlerin sonuçları değil aslında cumhurbaşkanı müdahaleleri büyük sorun oluşturmuştur. Şu anki niyetler o üniversiteleri proje okulları gibi ele geçirmek dışında bir amaç taşımamaktır.''

YÖK BAŞKANI DURUMDAN VAZİFE ÇIKARDI

YÖK Başkanı Saraç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2016-2017 akademik yıl açılışındaki konuşmasında, "Rektör atamalarındaki mevcut usulden vazgeçilmesinin, üniversitelerin de ülkenin de yararına olacağı" yönündeki açıklamalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunmuştu.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, mevcut rektörlük seçim sisteminden kaynaklanan gruplaşmaların, üniversite hocaları arasında emekli oluncaya kadar sürdüğüne işaret ederek konuya ilişkin bir yasal düzenleme olduğu takdirde, bu düzenlemeyi YÖK’ün desteklemesi yanı sıra akademi camiasının ekseriyetinin de destekleyeceğini düşündüğünü bildirdi.

Saraç, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasında dile getirdiği hususun, yıllardan beri akademi camiasında gittikçe daha fazla tasvip gören bir düşünce olduğunu ifade etti.

YÖK'ün Kurucu Başkanı İhsan Doğramacı'nın o yıllarda, üniversitelerde yapılacak rektörlük seçiminin üniversitelere zarar vereceği düşüncesini savunduğunu, seçim getirildiği için de istifa ettiğini hatırlatan Saraç, "Kendisinden sonra bu düşüncesinde ne denli haklı olduğu ortaya çıktı." dedi.