Eren Erdem, 'Suriyeli sömürüsü'nü sordu

CHP İstanbul Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Eren Erdem, Suriyeli işçilerin insanlık dışı ve ağır sömürü koşullarında “iş cinayeti'' nedeniyle her gün hayatını kaybettiğini belirterek, Suriyeli işçilerin çalışma koşullarının araştırılması ve iyileştirilmesi amacıyla TBMM Başkanlığına araştırma önergesi verdi.

Önergesinde Suriyeli işçilerin çalışma koşullarına dair medyaya yansıyan haberlerden örnekler veren Erdem, çalışma koşullarının ülkemizdeki işgücü piyasasının geldiği vahim durumu gözler önüne serdiğini belirtti.

ERDEM: SURİYELİ İŞÇİLER HAYATTA KALABİLMEK ADINA HER GÜN HAYATLARINI TEHLİKEYE ATIYOR!

CHP’li Erdem’in Suriyeli işçilerin maruz kaldığı ağır sömürü koşullarının araştırılması amacıyla TBMM Başkanlığına verdiği önergede şu ifadeler yer aldı:

“Suriyeli işçilerin çalışma koşullarına dair medyaya yansıyan haberler, ülkemizdeki işgücü piyasasının geldiği durumu gözler önüne sermektedir. Kiralık işçiliği getiren yasa tasarısıyla iş ve işçi güvenliğine dair tüm sorumluluğu üzerinden alınmış işverenlerin gölgesinde zaten insanlık dışı şartlarda çalıştırılan işçilerin dışında; hiçbir kaydı, sigortası, çalıştığını gösteren herhangi bir belgesi olmayan ve oldukça düşük ücretlerle en ağır işlerin yaptırıldığı Suriyeli işçiler bu şartlara boyun eğmekte ve her geçen gün hayatta kalabilmek adına hayatını tehlikeye atmaktadır.''

MEDYANIN DİLİ İŞ CİNAYETLERİNİ SURİYELİ İŞÇİNİN ÜZERİNE YIKIYOR!

Son günlerde işçi ölümlerine dair medyaya yansıyan haberlerden örnek veren CHP’li Erdem’in önergesinde şu ifadeler yer aldı:

“Medyada son bir haftada şu haber yer almıştır:

•             20 Ekim tarihinde öğle saatlerinde Şanlıurfa'nın Eyyübiye ilçesine bağlı Gümüşkuşak Mahallesinde yaşandı. İnşaatta taşlama makinesiyle (Spiral) demir kesen Suriye uyruklu Muhammed Vakkas, “bir anlık dikkatsizlik sonucu'' yüzünü kesti. Olay yerine çağrılan ambulansla Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan işçinin yanağının yaklaşık 6 santim kesildiği ve çok fazla kan kaybettiği öğrenildi.

•             Yasir Seyfettin'in üzerinde sıva yaptığı 7 katlı inşaatın dış cephesine kurulan demir iskele, 6'ncı kattan zemine devrildi. İskeleyle birlikte zemine düşen Yasir Seyfettin ağır yaralandı. İhbar üzerine gelen sağlık görevlileri yaralı işçiyi, ambulansla Adıyaman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürdü. Acil serviste tedaviye alınan Yasir Seyfettin, doktorların müdahalesine karşın kurtarılamayarak yaşamını yitirdi. Suriyeli işçinin cesedi otopsi için morga konuldu.

•             18 Ekim Salı günü Oğuzeli ilçesindeki Sanayi Sitesi'nde iddiaya göre, Suriyeli işçi Ahmet Bekro (23), düştüğünü iddia ederek baş dönmesi şikâyeti ile Oğuzeli Devlet Hastanesi'ne gitti. Doktorun ensesinde bir şişlik olduğunu fark etmesi üzerine Gaziantep 25 Aralık Devlet Hastanesi'ne sevk ettiği Bekro, burada yoğun bakım ünitesine alındı. Yoğun bakımda tedavisi devam eden Suriyeli işçi, daha sonra hayatını kaybetti.

Her ne kadar medyanın haberi sunuş dili işçi yaralanma veya ölümlerini işçinin “dikkatsizliği'' veya kaza gibi güvenliksiz iş koşullarını “aklayan'' bir içeriğe sahip olsa da, alıntılanan haberlerden de anlaşılacağı üzere, Suriyeli işçiler ağır sanayinin hiçbir iş güvenliği olmayan koşullarında veya inşaatların yine hiçbir önlem alınmayan şartlarında çalıştırılmaya mecbur bırakılmaktadır.''

SURİYELİLER SÖMÜRÜ VE IRKÇILIĞIN DIŞINDA BİR DE SUÇLULAŞTIRILARAK TOPLUMDAN DIŞLANMAKTADIR!

“Suriyeli işçilerin kayıt dışı ve sigortasız çalıştırılmasının yanı sıra oldukça düşük ücretlerle sömürüldüğü de yine medyaya yansıyan haber ve araştırmalarda ortaya çıkmaktadır. Diğer taraftan, geçmişte Kürt işçilere yapılan ırkçı saldırıların bir kısmı bugün ne yazık ki Suriyeli işçilere de yapılmaktadır. Medya tarafından suçlulaştırılan Suriyeliler, işyerlerinde sömürü ve ırkçılığın yanında, bir de günlük yaşamda suçlulaştırılarak toplumdan dışlanmaktadır. Siyasi iktidarın her fırsatta “misafirperverliğiyle'' övünerek ülkemize davet ettiği Suriyeliler, bugün günlük yaşamın her köşesinde iktidarın şekillendirdiği günlük yaşamın her merkezinde yine iktidarın politikalarıyla beslediği toplumsal nefretle yüzleşmektedir.

Bu anlamda Suriyeli işçilerin insanlık dışı ve ağır sömürü içeren çalışma koşullarının bir an önce çıkarılacak yasal düzenlemelerle iyileştirilmesi, işyerlerinde ırkçılığın sonlandırılması, işyerlerinde iş ve işçi güvenliğinin artırılmasına dair yeni mevzuatın çıkarılması ve bunun eksiksiz uygulanmasının yollarının belirlenmesi amacıyla Anayasa’nın 98’inci maddesi ve TBMM içtüzüğünün 104 ve 105’inci maddeleri gereğince bir araştırma komisyonu kurularak konunun tüm boyutları ile araştırılmasını saygılarımla arz ederim.''?