Ey halkım oku Allah aşkına!

Ey halkım oku Allah aşkına!

Ey halkım oku Allah aşkına! Prof.Dr.Coşkun ÖzdemirEvirip çevirip göze girmeyi falan filan bırakıp okuman lazım''diyor Nazım Hikmet, bir provokatör üzerine denemeler şiirinde Türkiye okumuyor (okuyanlar beni affetsin) Okuma gereğini duymuyor. Okuyarak öğrenmek,...

Prof.Dr.Coşkun Özdemir

Evirip çevirip göze girmeyi falan filan bırakıp okuman lazım''diyor Nazım Hikmet, bir provokatör üzerine denemeler şiirinde Türkiye okumuyor (okuyanlar beni affetsin) Okuma gereğini duymuyor. Okuyarak öğrenmek, daha iyi daha doğru düşünebilmek, merak etmek, soru sormak, şüphe etmek, acaba demek. Bizden daha birikimli insanlardan yararlanmak. Bu her yaşta geçerli. Ben okumak için onları seçiyorum. Bakınız çok iyi okumuş çok birikimli, romanlarda estetik arayarak bin sayfaya yakın kitaplar yayınlayan, felsefe seminerleri düzenleyen kaliteli bir dergi İNSANCIL’ı çıkaran Cengiz Gündoğdu ne diyor?'' Usta mı oldum şimdi (yazarlığını kastediyor) Yok ben kendimi hiç usta aşamasında görmedim. Ben hep çırak kaldım hep öğrenmeye çalıştım'' Ne güzel söylüyor değil mi? Ben de çok küçük yaştan yazarlığa heveslendim, ama hep öğrenme ihtiyacı içinde ,benden daha birikimli daha iyi düşünen daha iyi daha adil bir dünya yaratmak için çabalayanları okuyarak.

Tıpkı Gündoğdu gibi Türk, Osmanlı ve Anadolu tarihi, İslam Tarihi, mimarlık tarihi ustası, emperyalizmi, kapitalizmi en iyi kavrayan en iyi anlatan Doğan Kuban da durmadan okuyup yazan bir bilge kişi. Sevgili Server Tanilli, kurşunlanan sayısız gerçek aydınlarımızdan biri, ne engin bir dünyası var, onlarca kitap sahibi. Ama ne yazık kaç kişi onları okuyup kendi yanlışlarını düzeltebiliyor'' bak, gerçekten bu sorunun temelinde bu varmış ben yanılıyormuşum ''diyebiliyor. Çok şey bilen çok okuyan benden birkaç yaş büyük arkadaşım Prof. Edip Aktin her buluşmamızda tekrarlar; ''Coşkun bilinenlerin çok azını biliyoruz'' Evet öğrenilecek bilinecek o kadar çok şey ve ayrıca, bugün o kadar çok imkan var ki. Bizden çok daha fazla bilen çok daha iyi ve nesnel  düşünebilen insanları okumalı değil miyiz? Doğru düşünmek daha iyi daha güzel daha adil bir dünya yaratabilmek, buna katkıda bulunabilmek için durmadan kuşkusuz seçerek, doğmalardan fikri  sabitlerden ön yargılardan kör inançlardan arınmış olaylara nesnel, bilimsel bakabilen felsefeyi özümsemiş  insanları okumalıyız. Bu toplum böyle değil, okumuyor, (yaz aylarında kuran okuyan 5 milyon çocuğumuzu saymazsak) çoğunlukla biyolojik yaşamın ötesine geçmek çabası göstermiyor, daha iyi düşünme kaygısı taşımıyor (bir devlet adamı okuyanlardan rahatsız olduğunu söylüyor). Metrolarda taşıt araçlarında okuyan çok az insan görüyorum. Gözlerimin önünde Avrupa’da bir eli tutanakta bir elinde kitap, sallanarak okuyan yolcular var. Japonya’da trende erken saatlerde başı öne düşerek okuyanlar. Biz öyle değiliz, Japonlar ortalama yılda 25 kitap okurmuş İslamcı bir çocukluk arkadaşım 3 kez cami açmak için Tokyoya gitti. Dönüşte buluştuğumuzda “Coşkuncum asıl müslümanlar Japonya’da yaşıyor'' demişti. İlave etti'' adamlar dürüst, adamlar çalışkan ,ilkeli, yaratıcı, okuyorlar işte gerçek müslümanlık budur. Nasıl bir uyanış değil mi? Alman, Fransız, İsviçre yılda 13-14  kitap okuyor. Biz neden her alanda (yemeklerimiz hariç) gerilerdeyiz .Oysa inançlı insanlar için Tanrı da OKU diyor. Okusa, bağnazlıklardan kurtulsa neden geri kaldığımızı, neden bir şiddet toplumu olduğumuzu, neden kızlarımızı 12-13 yaşında gelin ederek onlara zulmettiğimizi, kadınlarımızı rahatlıkla öldürdüğümüzü, trafik kazalarında, sigara tüketiminde cep telefonu kullanımında dünya birincisi olduğumuzu, bütün bunların nedenlerini öğrenecek, Neden yurdumuzda 10 kadından 4 ü eşinden şiddet görüyor? Bursalı yazıyor; Cinsiyet eşitliğinde 130 uncu sıradayız,2016 da 397 kadın cinayete kurban gitmiş. Türkiye’nin toprak ağaları, politikacıları ta 40’lardan başlayarak halkı iyi bir eğitimden niçin yoksun bırakmak istediler, çok partili düzene girişimizden beri neden hep en muhafazakar, emek karşıtı bilim karşıtı partiler iktidarı kazanıyor, emperyalizme karşı neden başarılı bir mücadele veremiyoruz, ne kendi tarihimizi ne dinimizin tarihini  neden iyi öğrenmiyor, kör inançlara hurafelere tesim oluyoruz. Neden kolay kolay üst düzey bilim adamı yetiştiremiyoruz, yurttaşlarımız ancak gelişmiş ülkelerde bulundukları zamanlarda  bilimde başarılı olabiliyorlar. Çok çarpıcı değil mi?

Nasıl oluyor da  Fetullah adlı bir hoca, sözde din adamı ülkenin generallerini hakimlerini, savcılarını(binlerce)  profesörlerini, öğretmenlerini bürokratlarını  arkasına alıyor İnanılır gibi değil .Ülkenin başbakanı cumhurbaşkanı neden dindar ve kindar gençler yetiştirmek istiyor, bu kin kime ve neye karşı? İktidar partisinin en üst kademelerinde  bir devlet adamı kadınların sesli gülmelerini, hele kahkaha atmalarını çok uygunsuz buluyor. Yine bir devlet adamı peygamber efendimizin hadislerinde hastalıkların tedavilerinin ip uçları olduğu gibi bir saçmalığı dile getiriyor ve TIBBI-NEBEVİ enstitüleri kurmak istiyor. Müziğin her türlüsünü günah, örtünmeyen kadınları fuhuş meyilli bulan üniversite profesörleri var, bunlar hangi zeminde hangi topraklarda yetişiyorlar? Peki diyanet işleri başkanımızın bunlara bir diyeceği yok mudur? O da şaşılacak şekilde nişanlıların el ele tutuşmasını bir odada yalnız kalmalarını yasaklıyor. Bakar mısınız yaşamlarının baharında, duygusallıklarının romantizmin zirvesinde oldukları bir çağda gençlere reva görülen yasağa. Ne adına, acaba diyanet başkanı dahil  dinimizi iyi biliyor iyi anlıyor muyuz? Yaşar Nuri nasıl oluyor da bambaşka bir kuran okuyor bize. Bütün bunları anlamak açıklamak için iyi çok iyi uykuları azaltarak güvenilir kişileri okumak gerekiyor. Düşünerek, sorarak, merak ederek, öğrenerek tartışarak gücümüz yetiyorsa bilmeyenlere öğreterek, durmaksızın okuyarak en iyiyi en doğruları arayarak yaşamak. Gelişmemiş bir ülkede şanslı evlerde doğmuş olabiliriz  .O yüzden dil öğrenme, bilgi edinme iyi bir meslek edinme fırsatını bulmuş olabiliriz.(Ben iki cumhuriyet öğretmeninin evinde doğdum ve annemin düğün bilezikleri ile dil öğreten kolejde okudum)Bu şansın karşılığını vermeli değil miyiz?. Oy peşindeki,  okumuşları tehlikeli bulan politikacılara inat, halkımızı aydınlatmalı , iyi bir öğretmen olmalıyız. Bunu görev saymalıyız. Kurtuluş burada yoksa dinsel muhafazakarlıktan ve onun aldatmacalarından kurtulamayız. Laikliğin dinsizlik olmadığını, insan hakları kadın hakları özgür düşünme birey olma bilinçlenme olduğunu anlatmalıyız. Atatürk’ün bu milleti Allah’ın yolundan saptıran değil(bana kendilerini iyi Müslüman sayan bir grubun gönderdiği mektup böyle diyor)  bu coğrafyaya –yalnız Türklere değil-özgürlükleri, aklı bilimi, çağdaşlığı  hümanizmi getiren bir büyük lider bir   kahraman olduğunu örneklerle (Anzaklara sesleniş eşsiz bir hümanizm örneğidir)  anlatmamız öğretmemiz lazım Bıraktığı miras akıl bilim bağımsızlık antiemperyalizmdir. Orhan Bursalı, cumhuriyetten kopan  Bilim Teknolojiyi başına bir HERKESE sözcüyü takarak büyük bir çaba ve beceri ile yayınlamayı sürdürüyor. Büyük bir başarı, büyük bir hizmettir bu. Bilime bulaşmış herhangi bir insanın bir diplomalının bu esere lakayt kalmasını bağışlanmaz buluyorum .Bir hekim bir profesör para kazanma ,zengin yaşamayı hak edebilmek için yapacağı şeylerden biri bilim teknolojiyi ve benzerlerini  okumak okutmak olabildiğince aktarmaktır  diye düşünüyorum. Bu toplumun temel sorunu halkın ve ülke kaderinde baş rolü oynayan yönetenlerimizin bilimden ,aydınlanmadan, felsefeden uzak oluşlarıdır .Düşünün yüzlerce imam hatip okulu açılıyor Ne öğreniyor nasıl öğreniyorlar? Eski Yunan eserlerini tercüme ettiren felsefe yapan İbn-i Haldun ,İBN-i Sina  (AVİCENNA),İbni Rüşt Farabi EL-Kindiyi öğreniyorlar mı ? neden Müslümanlığı ile övünen politikacılarımız onları anmazlar? Nedir birbirine düşman, Hristiyanlardan silah alıp birbirini öldüren tarikatlar, mezhepler, cemaatler. Nedir bu Alevi düşmanlığı? Var mı Kuranda böyle şeyler? Yaşar Nuri Öztürk’ün  herhalde Allah ile aldatmak diye anlattıkları boşuna değildi, bunlar İslam’daki tahrifatlardır diyordu. Tayfun Atay, Ali Nejat Ölçen bu konuları yetki ile işleyen okunası yazarlar. Hıfzı Topuz’un, Bozkurt Güvenç’in kitap  yazı ve konuşmaları  çok şey öğretiyor ve düşündürüyor Tabii İlber Ortaylı’yı da unutamayız. Okuyun düşünün, düşünerek yaşayın lütfen Emre Kongar’ı, Oktay Akbal’ı, İlhan Selçuk’u, Melih Cevdet’i, Şadan Gökovalı, Sabahattin Eyüboğlu’nu, Azra Erhat’ı, Veday Günyol’u, Mehmet Başaran’ı. Daha ne çok yazar var isimlerini anamayacağım. Yabancı dil öğreten üniversite şansını arttıran okullar kolejler ateş pahası. Oğlum,'' baba kızımız için ayda 3400 lira ödememiz gerekiyor'' diyor. Böyle bir adaletsizlik olur mu? Kaç aile bu parayı ve fazlasını verebilir. Değerli bilim insanlarımızı öğretim üyelerimizi, akademisyenimizi üniversite dışında bırakan özele kaptıran bir politika geçerli bugün, yürekler acısı…

.Nedir bu sayısız  bıçaklı saldırılar, bu şiddet bu kadın düşmanlığı . Doğan Kuban, Özdemir İnce, Erdal Atabek , Özcan Köknel, Bedri Baykam  kitaplarında bunun nedenlerini anlatıyorlar, toplumun gizlenen  cehaletini ve aydınlanmadan uzak oluşumuzun sonuçlarını iyi irdeleyen yazar ve düşünürlerimiz Elbette NUTUK ''dan öğrenilecek çok şey var Türk toplumunda her şeye karşın umut verici gelişmeler yok değil. Yetenekli başarılı övüneceğimiz gençler tanıyoruz. Aziz Sancar onların başında geliyor Canan Dağdeviren’i tanıdık yakında. Reyhan Küçükkaya’yı dinledik IKSV de. Bir de iş kadını Gözde Akpınar var, kaygılarımız arasında bize umut veren çok sayıda gençlerimiz var. Bir gün gerçek ve temel sorunlarımızı el birliği ile dile getirip tartışıp çözümler arayacağımızı umut ederek bitiriyorum bu yazımı.   

"Ey halkım oku Allah aşkına!" haberi, 30 Mart 2017 tarihinde yazılmıştır. 30 Mart 2017 tarihinde de güncellenmiştir. ABC Kritik kategorisi altında bulunan Ey halkım oku Allah aşkına! haberi 2017 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Ey halkım oku Allah aşkına! 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. ABC Kritik konusunda 24 Nisan 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

Hubbard Editör

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 14:28 Fenerbahçe'nin Nisan Ayında Yaşadığı Şok: Hedefler Bir Bir Uzaklaşıyor
  2. 14:26 Hadise, Arkadaşının Düğününde Söz Kesti: "Aşk Çok Güzel..."
  3. 14:21 Bodrum'da Yaz Tatili İçin Villa Kiralarında Artış: Günlük Fiyatlar 1 Milyon Liraya Kadar Çıkıyor
  4. 14:03 İYİ Parti'den aday olup kaybetmişti! Vazgeçmiyor!
  5. 13:59 Enerji Sektörünün Önde Gelen İsimlerinden Group Şirket, 4 Şirketine Konkordato Talebinde Bulundu!
  6. 13:52 Haluk Levent, Kanserle Mücadele Eden Ablasını Sahneye Davet Etti ve Saçlarını Kazıttı!
  7. 13:45 Premier Lig'de Şok! İki Futbolcu Cinsel İstismar Suçundan Gözaltına Alındı!
  8. 13:44 Bilim Kurgu Hayalden Gerçeğe Dönüşüyor: Thermonator Robot Köpek Satışta!
  9. 13:44 Mevduat Süresi Dolmak Üzere! Avantajlı Faiz Oranlarından Faydalanmak İçin Son Şansınız!
  10. 13:44 Ebeveynler Dikkatli Olun! Bu Detaylar Çocuğunuzda Gizli Bir Sorun Olduğunun İşareti Olabilir!
  11. 13:44 Şok Haber: Ünlü Airfryer Markası da İflas Etti!
  12. 13:36 Mansur Yavaş, Almanya Cumhurbaşkanı İle Görüşme Sağladı!
  13. 12:44 Melek Mosso'dan Dikkat Çeken Açıklama Geldi!
  14. 12:34 Canlı yayında şok! O büyük kavga! 'Anca otur sen izle'
  15. 12:22 Oscar'lı Güzel Oyuncu 10 Kişiyle Öpüştü!
  16. 12:16 Erdoğan Kısa Çay Sohbetinde Özgür Özel ile görüştü!
  17. 12:12 Elektrikli Çağ Başladı: Mercedes Efsanesi G Serisi Artık Elektrikli!
  18. 12:11 O Şehrin Kapıları Ücrete Tabi! Artık Giriş Ücreti 174 TL
  19. 12:10 IMF yıl sonu dolar tahminini açıkladı: Tahmini öğrenince dudağınız uçuklayacak!
  20. 12:10 Teknoloji Devi Yerli Otomobil Firmasını Satın Alarak Sektöre Damgasını Vuruyor!
ABC Kritik Haberleri