Fatih Terim'den özür dilemesini bekliyoruz

Ali Kaya Soysal
Britanya Adalarında İngiltere - Galler maçlarının çok büyük önemi vardır onlarca yıldır. B Grubunda aynı gruba düşmeleri de bu rekabete bir başka boyut kazandırdı. Rusya karşısında son dakikalarda 3 puanı kaçıran İngilizler ile Slovakya galibiyetiyle moralli gelen Ejderhaların maçının sonucu herkes tarafından merakla bekleniyordu. Lens'de Bollaert - Delelis stadında adeta bir Premier Lig maçı oynandı, çünkü sahadaki 22 futbolcudan 19'u İngiltere liginde forma giyiyor. 

Tribünler çok renkliydi. Özellikle Galler taraftarları Bale ile 42'de gelen nefis frikik golüyle tamamen coştular. İkinci yarı İngilizler derhal rakip yarı alana yerleştiler beklendiği gibi ve  kadrodaki şampiyon Leicesterli tek futbolcu olan Jamie Vardy'nin 56'da attığı kafa golüyle bunun karşılığınıda aldılar. Bu goldeki yan hakemin ofsayt kaldırmama kararını kutlarım ayrıca. Beraberlik golünden bitime kadar oyunun kontrolü ve baskı hep İngiltere'de idi. Galler'in disiplinli ve inatçı defansı pozisyon vermedi.Tam, futbolcuların kafasında 4 puanla son Rusya maçına çıkma avantajı şekillenirken 90+2'de bir anlık konsantrasyon kaybı ve kaleci hatasıyla Liverpoollu Sturridge'nin skoru 2-1'e taşıyan golününü yediler..
 
İngilizler bir önceki Rusya maçına göre kötüydüler, ama toplam 4 puanla Slovakya maçı öncesi gruptan çıkmaya çok yakınlar, esas mücadele ikincilik ve üçüncülük sıraları için olacak. Rusya dahil her takımın şansı var, ama iki maçını izlediğim Rusya bana göre gurubun en zayıfı, bekleyip göreceğiz..
 
TURNUVANIN İLK SÜRPRİZİ! K.İRLANDA: 2- UKRAYNA: 0
 
C Grubunun sıfır (0) puanlı iki takımının karşılaştığı maç öncesi görüşüm Ukrayna'nın K.İrlanda'yı kolay geçeceği şeklindeydi. Aslında 90 dakika öyle geçti, Sevilla'da forma giyen Konoplyanka ve D.Kievli Yarmolenko'nun organize ettiği ataklar İrlanda kalesinde belki çok net gol pozisyonlarına yol açmadı ama gol öncesi pozisyonlar çoktu. Bu havada geçen ilk yarının ardından ikinci devrenin 12. dakikasında bir ölü top ortasına iyi yükselen 36 yaşındaki stopper Mc Auley K.İrlanda'nın Avrupa şampiyonalarındaki ilk golünü attı ve tarihe geçti.

Maçın bundan sonraki bölümünde Ukrayna çok yüklendi, ama K.İrlanda modern savunmadan örnekler verdi. Rakibe presi çoğu kez 3. bölgede başlattı. Dakikalar ilerledikçe sarı-mavilerin ümitleri yavaş yavaş tükenirken Adalıların direnci arttı, morallendiler ve dolu yağdığı için 3 dakika duran maçın 90+6. dakikasında uzaktan atılan şutun Pyatov'dan dönüşünü takip eden Mc Ginn'in şok golüyle işi bitirdiler. Seyircilerine hayran kaldığım K.İrlanda gruptan çıkmak için ümitlendi bu 3 puanla, tek dezavantajları son maçlarını güçlü Almanya ile oynayacak olmaları, avantajları ise 2 farklı galip gelmeleri..
 
POLONYA ALMANYA İLE BERABERE KALARAK BÜYÜK AVANTAJ SAĞLADI

C Grubununda ikinci maçlarının  sonuncusu Stade de France'de 80 bin kişi önünde oynandı ve turnuvanın ilk golsüz skoru doğdu. Maç sonu istatistiklerine göre Almanya'nın % 63 topla oynama ve 15 şut girişimine karşın, Polonya % 37 ve 7 şutta kalmış. Bu rakamlar maçın nasıl geçtiğine dair bir fikir veriyor sanırım. Benim notlarıma göre de gol pozisyonu açısından genelde kısır geçen maçta Panzerlerin 4, Polonyalıların 3 pozisyonu var.

3-5-2'yi dünyada en iyi uygulayan Almanlar her 4 ataktan 3 ünü sol kanattan Hector ile geliştirdi, gerideki 3 savunmacının dışında kalan 7 kişiyi dönerek oynattı Löw, amacı rakibin dengesini bozarak boş alan yaratmaktı şüphesiz. Ancak özellikle Pazdan ve Gilik'in nerdeyse hatasız savunmaları ve kaleci Fabianski'nin performansı bu hesabın tutmamasına yol açtı. İleride ise Lewandowski, Milik ve Grosicki Alman savunmacılarına zaman zaman zor anlar yaşattı. Ama Almanya'yı bir önceki Ukrayna maçıyla kıyaslıyacak olursam isteksiz ve durgundu.

Maçın hakemi Hollanda federasyonundan Björn Kuipers'i mükemmel bulduğumu belirtmeliyim, umarım Cüneyt Çakır izlemiştir de sahada disiplin kurmanın azarlamakla olmayacağını öğrenmiştir.

Dün Fransa'da Fatih Terim'in bir basın toplantısı oldu, değinmeden geçemeyeceğim: imparator aynen şu cümleyi kurdu: "bu takım bazı kesimlerin hayalinde bile olmayan bir başarıyla şampiyonaya katılmaya hak kazandığında iyiydik, şimdi bir mağlubiyetten sonra inlerinden çıktılar yine ,acımasızca eleştiriyorlar"... En iyisi ben kendi adıma yanıt vereyim: "Bak hoca, seni ben de eleştiriyorum, ama ben evimde oturuyorum, benim bildiğim ayılar inde oturur veya yaşar, sen şimdi bana ve diğer eleştirenlere AYI mı demek istiyorsun, kaldı ki sevdiğim bir hayvandır ayı.. En ufak bir eleştiriyi kaldıramayıp, yazan çizenlere hakaret etme hakkını kendinde nasıl buluyorsun, yoksa bu konuda malum kişiyi mi kendine örnek alıyorsun? Simdi sana düşen çıkıp özür dilemendir sarfettiğin İN sözcüğü için, bekliyorum, bekliyoruz.."