"FETÖ soruşturmaları sulandı"

CHP Antalya Milletvekili Mustafa Akaydın'ın yaptığı bir konuşmadan ötürü hakkında "FETÖ Üyesi olmak" suçlamasıyla soruşturma açılmasına tepki gösteren Yarkadaş, "Yargı talimatla hareket edince, akıl ve hukuk rafa kalkıyor" dedi.

Mustafa Akaydın'ın gerek öğretim üyeliği, gerek Üniversiteler Arası Kurul Başkanlığı gerekse Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde FETÖ'nün hedefi olduğunu belirten Yarkadaş, "FETÖ, Ergenekon Davası Sürecinde konjonktür uygun olsa Akaydın'ı içeri attıracaktı. FETÖ'nün eksik bıraktığını eski ortağı AKP tamamlamaya çalışıyor" ifadesini kullandı. 

"AKAYDIN'I İYİ TANIRLAR..."

Akaydın'ın Atatürkçü kimliğinin tüm kamuoyunca bilindiğini belirten Yarkadaş, "Bunu en çok da FETÖ ile dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bilir... Akaydın Atatürkçü olduğu için, en çok oyu almasına rağmen Akdeniz Üniversitesi'ne rektör olmasını elbirliğiyle engellediler, atamasını da yapmadılar" dedi.

Akaydın'ın yerine rektör olarak atanan kişinin şu an 'FETÖ üyesi olma' suçlamasıyla cezaevinde olduğunu da hatırlatan Yarkadaş, "Toplumun bunları unuttuğunu ve görmediğini sanmayın" diye konuştu.

Terör örgütü FETÖ'nün giriştiği 15 Temmuz Darbesi'nin "kanlı ve alçak bir girişim olduğu"nu kaydeden Yarkadaş, Akaydın'ın darbeye ilişkin yorumlarının "FETÖ üyesi olma" suçlamasıyla soruşturmaya tabi tutulmasının ise akıl ve mantıkla açıklanamayacağını söyledi.

Akaydın üzerinden CHP'nin önce kriminalize, ardından ise marjinalize edilmeye çalışılacağını belirten Yarkadaş şöyle konuştu:

"Soruşturmayı açtıranlar da bu sözlerden örgüt üyeliği sonucu çıkmayacağını biliyor. Ancak onlar için önemli olan günü kurtarmak ve kendi ilişkilerini gizleyecek bir yol bularak hedef şaşırtmak. CHP ile FETÖ'yü aynı kefeye koyarak kendi suçlarını unutturmaya, hedef şaşırtmaya ve geçmişlerinden kurtulmaya çalışıyorlar."

Bu tavrın terör örgütü FETÖ'ye yönelik soruşturmaları sulandırmaktan başka hiçbir işe yaramadığını belirten Yarkadaş, "Ancak bu ne yazık ki artık bir çizgi haline geldi" dedi.

Adliye çevrelerinde konuşulan son HSK kararnamesinden örnek de veren Yarkadaş, sözlerine şöyle devam etti:

"FETÖ'ye karşı tavrı bilinen Cumhuriyet Gazetesi yazarları Akın Atalay, Kadri Gürsel, Ahmet Şık ve Murat Sabuncu FETÖ suçlamasıyla cezaevinde... Keza Sözcü Muhabirleri Gökmen Ulu ile Mediha Olgun da... Murat Aksoy ve Atilla Taş da aynı suçlamayla bugün hakim karşısında... Kamuoyu FETÖ ile ilgisi olmayan kişilerin FETÖ'cü suçlamasıyla yargılandığını ve adliyelerde yaşananları gördükçe, 'Ne oluyor?' sorusunu yüksek sesle soruyor."

Yarkadaş konuşmasının devamında çarpıcı bir bilgiye de yer verdi:

"Kamuoyunun sorusu haksız değil... Bakın; Poyrazköy, Kafes Eylem Planı, ÇYDD Davası, Amirallere suikast davası, ÇEV davası ve İstanbul askeri casusluk davasının hakimi Selçuk Kaya da mahkeme başkanlığı görevinden uzaklaştırıldı ve düz hakim yapıldı son kararnamede... Oysa ki Hakim Selçuk Kaya, Üsküdar 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı iken tüm bu davaları çökerten ve 'Yapılanlar kumpastır' kararı veren kişiydi. FETÖ'ye karşı tavrı bu denli net olan bir hakimin İstinaf Mahkemesi'ndeki görevinden alınarak düz hakim olarak atanması, yargıya ilişkin kuşkuları artıracaktır.

Türk ordusunun cami bombalama gibi bir planının olmadığını kayıtlara geçiren ve AKP - FETÖ kumpaslarını çökerten hakimin yetkilerinin alınması, bu mücadeleye ilişkin kuşkuların artmasına ve soruşturmalara gölge düşmesine sebep olacaktır. FETÖ soruşturmaları, peş peşe yapılan yanlışlar yüzünden rayından çıkmış ve sulanmaya başlamıştır."

Yarkadaş, yaptığı açıklamada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik kumpas girişimlerine de değindi. CHP'li Yarkadaş, "CHP'ye ve onun genel başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na bedel ödetmeyi düşünenler, ödeyeceği bedellere de hazır olmalıdır. Birileri sakın ama sakın hesap hatası yapmasın... 'Bu kına o kınaya benzemez' diye bir söz vardır... Bunu da akıllarından çıkarmasınlar" dedi.?