Fıtratınız Batsın!

Fıtratınız Batsın! Berk YükselMemleket memleket değil; acı fabrikası.Gün geçmiyor bir kepazelik yaşanmasın, canlar kaybedilmesin.İnsanın içi daralıyor adeta kaburgalar iç organları sıkıyor...Bir tarikat geliyor bir diğeri gidiyor.***Ağızlardan...

Berk Yüksel

Memleket memleket değil; acı fabrikası.

Gün geçmiyor bir kepazelik yaşanmasın, canlar kaybedilmesin.

İnsanın içi daralıyor adeta kaburgalar iç organları sıkıyor...

Bir tarikat geliyor bir diğeri gidiyor.

***

Ağızlardan “Allah'' eksilmiyorken,

Eş zamanlı her türlü rezillik gırla gidiyor.

Çalındı, çırpıldı; tecavüz edildi, yakıldı ve birbirine düşman edildi bir toplum.

***

Adana’da bir tarikatın yurdu cayır cayır yandı.

Ne ilk ne de son bu...

Hem de yangın merdiveni kilitli idi, kaçamasınlar diye; kaçamadılar da...

***

Bilin bakalım ne oldu hemen? Buna da yayın yasağı geldi.

Kara taassup her yerde kol geziyor.

Nemalanan kesim her zaman ne akıyor ne kokuyor;

Sinmiş, korkak ve tırsaklığa devam ediyor...

Bir kişinin dudaklarına bakan hilkat garibesi koro ise ne denirse onu bas bas bağırıyor...

***

Hayat bir yalan oldu, bir toplum kafayı üşüttü.

Sıradan soğuk rahmet dilemeler ile yasak savılıyor.

Utanılmasa buna da bir komplo denecek.

Arsızlar utanmasa buna bile kılıf uyduracaklar.

***

Dilleri hep kaba, vicdanları ise kömür karası.

Kader diyor arsızlar; hiç utanmadan sıkılmadan; kader!

Ne adi bir cehennemde yaşıyormuşuz diye düşünüyorsun her gün,

Ne berbat bir yermiş burası böyle!

Karabasan adeta gırtlağımızı sıkıyor.

***

Bugün yine karanlık, bugün yine alev alev...

Çocuklar yandı bugün.

İhmaller, ihmaller... Dini ticarete ve siyasete alet eden cemaatler, tarikatlar hayrını görün...

Aklını yitirip pis hesaplarla devletin yurduna çürük raporu verip yıktırıp,

Öğrencileri sentetik halılı, duvarlarının yüzeyi ve çatısı ahşap,

yangın merdiveni kilitli cemaat yurduna koyanlar!

Adeta bitmek bilmeyen bir cenaze törenindeyiz, ağlamaktan göz pınarlarımız kurudu.

***

Cahillik, vurdumduymazlık, sorumsuzluk kol geziyor.

Albert Camus’un dediği gibi: “Bir ülkenin ne menem bir yer olduğunu bilmek istiyorsak, insanların nasıl öldüğüne bakmak gerekiyor.''

Ülkenin her alanına hâkim olan bir rezil zihniyet bizleri çukurun dibine doğru itmekte.

Konu ile ilgili soru sorulunca sinirlenebilecek cüreti gösteren bir vali söz konusu.

***

“Eyyy''leyecek adam arayışındadırlar şimdi haldır haldır; birazdan da başlarlar...

Hemen bir olay yeri inceleme geçit töreni ile de devam edilir...

Sonuçta alınan önlem yeterli: “Aman halkın huzuru bozulmasın hemen bir yayın yasağı patlatalım.''

Yayına da Yasağınıza da hürmetler...

Bu arada huzur derken? Huzur, güven mi kaldı!

***

Mecliste yurtlar denetlensin diye muhalefet Nisan ayında önerge veriyor ve bu reddediliyor.

Buyurun hayrını görün; oy deposu binbir tarikatınızın...

Ne kadar orta çağ kafalı dogmatik yapınız varsa hayrını görün...

Bu yobaz kafalar ile ülke yönetilirse nasıl bir sonuç beklenebilir.

“Ama kader, ama fıtrat...''

“Kader'' dediğin zaten kilitli bir merdiven değil mi ey meczup?

Fıtratınız batsın!

***

İnsana değer vermeyen kabile kültürü egemen ülkelerin kaderidir bu.

“İhmal yok'' denir, bir günah keçisi bulunur, mesele hemen kapatılır.

Fazla konuşulması sevilmez, hemen yığınca vatan hainine bağlanır.

Peki, ana soru şu “vicdanı sızlamayan var mı ?''

***

Soytarılık yapanlardan şu sesi de duyar gibiyim: “Acılar üzeriden siyaset yapmayın''

“Hadi canım sen de'' deyip geçiyoruz...

Uyanılan her gün bir öncekinden berbat olur mu? Olurmuş...

Gün böyle olacaksa, varsın hiç olmasın.

***

Bu arada abuk sabuk yerli dizileri, saçma sapan evlendirme programlarını ve abidik gubidik şovları ağzı açık izlemeye devam edin ey kitle... Gözünüzü sakın ayırmayın...

Uyumaya devam edin...

***

Bundan 8 yıl önce Konya’da yine aynı tarikatın Kur’an kursunda vefat eden bir kızın babası mikrofona şunları söylemişti: “Benim kızım Kur’an okurken öldü, bale yaparken değil...''

Ne dersiniz, ne diyebilirsiniz ki!

***

Bıktık, sıdkımız sıyrıldı artık...

Medeniyetten çok uzağız hem de çok...

Artık tek istenen eceli ile ölmek bu topraklarda, insan kanı sudan ucuz.

Ne acı ki dilek sadece bununla kısıtlı.

Koltuklar uğruna ülke yanıyor...

Ve artık bezginlik var bu topraklarda.

***

Candır çocuk can; canının içi...

İşte o kuzular kül oldu...

Gözlerde yaş, yüreklerde sabır kalmadı...