Gülay Yılmaz Karel’den 'Ve Allah Kadını Yarattı'

Gülay Yılmaz Karel’den 'Ve Allah Kadını Yarattı'

Gülay Yılmaz Karel’den 'Ve Allah Kadını Yara... Kadının dramını şiirsel bir dille sözcüklere döken yazar, bu acıları yalnızca yazmıyor bize adeta yaşatıyor. Bozkırın uçsuz bucaksız topraklarında kadının yaşadığı acı, kimi sevgilisi için kimi yavrusu için kimi de...

Kadının dramını şiirsel bir dille sözcüklere döken yazar, bu acıları yalnızca yazmıyor bize adeta yaşatıyor. Bozkırın uçsuz bucaksız topraklarında kadının yaşadığı acı, kimi sevgilisi için kimi yavrusu için kimi de yalnızca kendi için. Karel bu kadınlara yalnız değilsiniz, sizi ben anlatacağım daha önemlisi duyuracağım diyor.

Geri kalmış ve eğitimsiz ülkelerin kadınlarının başına ne geliyorsa Karel’in romanında var. Barbar ortaçağ kalıntılarını hala yaşayan toplumlarda ne yazık ki fatura kadınlara kesiliyor.

Yüreğiniz ağzınıza gelerek okuyacak, içinizde yara bırakacak türden bir roman, “Ve Allah Kadını Yarattı''. Unutmamak ve unutturmamak için hepimizin  bu yaralara ihtiyacı var.

Yadigar’la Cuma’nın imkansız aşkı, Senem’in bir hayale sevdası, Gülizar’ın çaresizliği, Gülsüm’ün hayallerinin harmanlanmış olduğu bir kadın romanı. Ancak bu demek değil ki kadınlar okuyacak, hatta tam tersine bu hikayeleri okuması gereken erkekler belki de. Biraz empati, biraz yaklaşımla çözülmez sorunlar ama ilk adımı attırır.

Aşk, acı, yalnızlık hepsi kadın için… 'Ve Allah Kadını Yarattı' okumaya başlayabilirsiniz.

Aşağıda romanın yazarı Gülay Yılmaz Karel’le kitabı ve kadına ilişkin bir söyleşi yaptık. Sizi söyleşi ile başbaşa bırakıyoruz.

'Ve Allah Kadını Yarattı'yı yazmak için en güçlü itkiniz (sebebiniz) neydi?
Keder ve acıların vakurla yaşandığı Anadolu’nun tam orta yerinde kaygısız neşelerin yaşanmadığı bir yerde doğmak. Meleksi gülümseyişlerin altında yatan elem ve kederlerin anlamını bilmek, onların acılarının tonların tümünü yüreğinizde akkor olmasını izlemek, dünyanın öbür ucuna gittiğiniz halde   benliğinizin en gizemli en derin yerlerinde onların hiç silinmeyen acılı gözleri kalır,  için sızlar derinden derine sonbaharın hüzünlü yağmurları gibi ağlar yüreğiniz.

Nasıl unutabilirsiniz?
Babası, amcası, ağabeysi tarafından iğfal edilen 13 yaşındaki Kiraz’ı,

Eşi hapiste yatarken kayın babasının tecavüzüne uğrayan 13 yaşındaki Sünbül’ü,

13 yaşında amcasının tecavüzüne uğrayan Suna’yı,

İlkokuldayken, okuldan alınıp dedesi yaşındaki Süleyman Ağanın koynuna itilen Azadiye’yi,

Ve yine onlar tarafından tecavüz edildikten sonra en çok sevdikleri ciğer pareleri tarafından öldürülen, Zeynep,Gülistan, Sinem, Yadigar, Firdes, Gülizar,Ayşe, Melek, Zergül, Dilda,….. ve adları CY, BG diye indirgenenlere hepsine seyirci kaldığımız;

Acılı gözlerin sessiz feryatları itelemek, bazen hor görmek kendi ateşlerinde yanmalarına seyirci kalmak ve onları acılarıyla baş başa bıraktığınız için kendimizi  onlara karşı borçlu ve suçlu olduğumuzu hissetmek diyebiliriz.

Kadın sorunu başta olmak üzere 'insan' sorununu böyle etkili anlatabilmek için nasıl bir hazırlık sürecinden geçtiniz?
Çocukluğunuzdan başlayarak; acıların renklerini , ruhun ara bölgelerinde tohumlanarak, sizinle büyüyüp filizlenirken, hayat boyu duyarlı bakışlar ile  yaşananlara, yada yaşatılmaya mahkum edilenlerin acısı içinizde sizi kor ateş gibi yakmaya başlaması,yürek döküntüsüne dönüşmesi diyebiliriz. Gün gelir, güneş yerine kuzey ışıkları sarmalar yüreğinizi, onlarla aynı yaşıtsınızdır, onlar uçurumlardan itilirken, yada boynuna yağlı urgan geçerken sizde hissedersiniz kendi yüreğinizin kaldırabildiği acıyı. Ve anlamakta zorluk çekersiniz; suçlular suçsuzları uçurumlardan iteler ve öldürürler.

Türkiye’den ve yurtdışından hangi yazarları kendinize örnek alıyorsunuz? Takip ettiğiniz yazarlar kimlerdir?
Ülkemizin sorunlarının her dalda irdeleyen en iyi şekilde betimleyen yorumlayan ve yazan,  Yaşar Kemal, Zülfü Livaneli, Soner Yalçın, Merdan Yanardağ,Yılmaz Özdil, Nazım Hikmet, Sait Faik, Duygu Asena, Rıfat Ilgaz, Sabahattin Ali, Ahmet Ümit, Reşat Nuri Öztekin, Hüseyin Rahmi Gürpınar ve Halide Edip Adıvar.

Yurt Dışından; Gabriel Gercia Marquez, Jack London, Dostevyski,Franz Kafka, Stefan Zweig, Nietzsche, Tolstoy, Emily Bronte, Khaled Hussein, Haruki Murakami, Oscar Wilde, Emile Zola, İvan Turgenev ve Stendhal’ı örnek olarak verebilirim.

Toplumsal duyarlılık içinde olan her kitaptan, hayatın sessi, yada coşkulu bir dost sessi gibi etkileniyorum, onlardan alacağım varmış gibi alıyor, edebiyatın sağanağında yıkanıyorum.     

Yurt dışında yaşayan bir kadın olarak, Türkiye’de ve dünyada kadın sorunu arasındaki en önemli farklar sizce nedir? Bu sorunlar için neler yapılabilir?
Kadının sorunun olmadığı henüz bir toplum yok, lakin sorunların renkleri farklı, yaşadığım ülke Birleşik Krallık İngiltere’sinde; kadına şiddet ve çocuk istismarı konusu hükümetlerin sürekli  eylem planları ile birlikte 220 Woman’s Aid ve Safe Lives, (güvenli hayatlar) domestic violence (aile içi şiddet) kuruluşu gibi değişik içerikli bir çok kuruluş .başarılı çalışmaları işbirliği ile sağlamışlardır.

Bunlardan birisi;

13-18 yaş arasındaki gençlere ve yönelik yapılan kampanyanın amacı, istismarın her türünün ne olduğu hakkında gençleri eğitmek ve istismar ve şiddetin ne olduğuna dair fikirlerini gözden geçirmelerini sağlamak.

Bir diğer ise;

Ülkenin popüler gençlik dizisi Hollyoaks ile işbirliği yapan proje, bir web sitesi aracılığı ile gençlere ulaşmaya çalışıyor. Sitede Hollyoaks karakterleri ile çekilen skeçlerle istismarın ve şiddetin ne olduğu anlatılıyor, gençler deneyimlerini paylaşmaya da teşvik ediyor. Bu çerçevede sosyal medya etkin şekilde kullanılıyor.

Bizimkinden farklı olan şiddet olayları; toplumun göcmen aldığı bölgelerde fazla olmakla birlikte ciddi eylem planları sayesinde 7 yılda şiddet eylemlerinde keskin düşüş izlenmiştir.

Bununla birlikte, kadının çalışma yaşamında iş gücü ve üçret sorunları, eşit işe eşitsiz ücret konularında aşılamayan engeller ne yazık ki hala mevcut.

Her şeye rağmen tüm hükümetlerin ortak amacı, halkın huzurunu, barış içinde tüm  özgürlüklerin yaşandığı ve kucaklayıcı ve birleştirici olduğu yadsınamaz.

Romandaki kadın kahramanlarınız “Yadigar, Gülsüm, Senem ve Şahmeran'' ülkemizin kadın sorunlarını sonuna kadar yaşadığını anlatırken siz nasıl psikoloji içindeydiniz? Bu sorunları dile getirmek de yaşamak kadar zor olsa gerek...
Yadigar, Gülsüm, Senem ve Şahmeran;  dördü de benden bir parça, biri kızım, biri bacım, biri anam yani onlardan biriyim, yani ben hepsiyim.Onların acılarının   taşıdığı tüm anlamları önce siz yaşarsınız. Siz uçurumdan itilmenin son nefesini yaşar,  iğfal edilirken, kirli demir pençeli eller önce sizin ağzınızı kapatır.

Acılar yaşamın keskin virajlarında, insanın, insanı yok ettiği anlarda ateşli  potada yüreğiniz yeniden şekillendiğinde  sizin yüreğinizin, artık bir parçası morarmıştır.  Böylece yazarken acının da 50 tonu olduğunu öğrenirsiniz.

Bu ilk kitabınızla neyi amaçlıyorsunuz?
En başta kadınlara karşı borcumuzu ödemeyi..

Günümüzde hepimiz,  başta ben olmak üzere tüm bu acıların yaşanmasına seyirci kaldık, onlara olan üzüntümüz sadece on dakika sürdü. Her gün gazete ve televizyonlarda kanlı cinayetleri izledik üzüldük ve unuttuk ve kaderlerine terk ettik.

Ben işte burada kendimi suçlu ve olanlardan sorumlu tutuyorum,  çünkü hiçbir şey yapmadık yapılan ise çok geç, iğfal edildikten sonra koruma altına alınmak derdi bitirmiyor, siz zaten iğfal edilirken ölmüşsünüz, sonrası için çok geç.

Esas olan bu insanlık onurunu kadınlık onurunu öldürücü olaylar yaşanmadan önüne geçmek. Hükümetler ile birlikte uygulanacak eylem planlarını başta belediyeler dernekler kurum ve kuruluşlar ve en önemlisi ve medya vicdanı  olmak üzere hep birlikte el ele çalışmak.

Yeni kitap çalışmalarınız var mı? Varsa kadın sorunu yine gündemde olacak mı?
Yayınlanmaya hazır yine kadın içerikli iki çalışmam daha var. Doğduğu günden itibaren günahkar ya da ikinci sınıf kabul edilmiş kadın yer yüzün her yöresinde değişik acılar içinde olduğunu görmek tehlikeli uçurumlardasınız hissini yayar yüreğinize.

İkinci ve üçüncü çalışmalarımda; işte o yürek yangınlarını işlediğim karakterler arasında.

Hindistanlı Hayat Kadını, Yunanlı Destina, Amerika’lı  din satıcısı Chantel’i Afrikalı Cıplak dans eden ölümsüz  Yiahna, eski geyşa ikako, Işıd’ın bir kibrit fiyatına sattığı Suriyeli  Abşarın, ve Leylim’i yazarsınız  dibekte dövülmüş acılarıyla..

O acıları yüreğiniz dağlarken, hepsinin acısına ortak olur ve onların sessi olmaya can atarsınız, onların sesi olmak.

Kadın sorunlarının, eğitim ile çözülebileceğine inanıyor musunuz  ya da eğitim ile birlikte ne gibi çalışmaların olması düşünülebilir.
Eğitimin en başta gereklilik olduğuna, bununla birlikte istatiksisel çalışma kapsamında; töre cinayetleri için ayrı bir çalışma,; tecavüz vakarları için ayrı bir eylem planı ve aile içi şiddet için ayrı bir çalışma eylem planı, gerekliliğine inanıyorum. Tabi çalışma hayatındaki eşitsizlikleri de birleştirerek toplumsal huzur çalışmaları adı altında uyanışın en güzelini yaşayabiliriz.

Bu bağlamda; kadın ve eğitim  den yola çıkarak 'Ve Allah kadını yarattı' ilk kitabımı tüm kadınlara ithaf ederek  ve telif haklarını da Anadolu’da bir kız yurdu yapımına ön ayak olması için naçizane hediye ettim., Umuyorum ki;Bunun bir başlangıç lokomotif olarak bir çok kız yurduna  dönüşeceğini,  ve bu konuda   tüm sosyal medya kuruluşları, Üniversiteler, kadın kurum ve kuruluşları, düşünce kurumları ve çağdaş dernekler ile hep birlikte el ele Toplumsal Huzuru ve barışı getireceğimize inanıyorum.

-ve-allah-kadini-yaratti--adli-kitap-cikti-.jpg

"Gülay Yılmaz Karel’den 'Ve Allah Kadını Yarattı'" haberi, 15 Haziran 2017 tarihinde yazılmıştır. 15 Haziran 2017 tarihinde de güncellenmiştir. Kültür Sanat kategorisi altında bulunan Gülay Yılmaz Karel’den 'Ve Allah Kadını Yarattı' haberi 2017 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Gülay Yılmaz Karel’den 'Ve Allah Kadını Yarattı' 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Kültür Sanat konusunda 25 Nisan 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

Hubbard Editör

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 05:03 25 Nı̇san 2024 günlük burç yorumları
  2. 01:30 Mobil operatör abone sayısı şaşırttı: Türkiye nüfusundan fazla!
  3. 01:28 Yeni robot hem hazırlayacak hem de pişirecek
  4. 01:15 Range Rover'ın Yerine Göz Atın! Jeep'in 2 Milyon Satış Barajını Aşan Modeli Artık Türkiye'de!
  5. 00:42 Evlilik Gününüz Hayatınızı Etkileyebilir: Astrolog Günlerin Anlamlarını Açıklıyor!
  6. 00:40 'Bahçeli' Paylaşımı! 'Ben Sana Dost Oldum, Sen Bana Düşman'
  7. 00:35 Kupada gol düellosunu Trabzonspor elde etti!
  8. 00:31 Fatih Terimli Panathinaikos'a, AEK'dan Fark!
  9. 00:25 Yepyeni Tesla Model 3 Performance modeli resmi olarak duyuruldu!
  10. 00:21 ABD üniversitelerindeki Filistin gösterileri, İsrail Başbakanı Netanyahu'nun endişesini uyandırdı
  11. 00:18 Fenerbahçe Beko'dan; Final Four'a Dev Adım Atıldı!
  12. 00:17 Mehmet Yılmaz değerlendirdi: "Erdoğan’ın MHP’yi itekleme gücü yok!"
  13. 00:14 Batman'da, DEM Parti'nin il binasında arama gerçekleştirildi
  14. 00:03 Özgür Özel'in Steinmeier Görüşmesi Detayları Tek Tek Ortaya Çıktı!
  15. 23:56 Ali Koç'tan Ahmet Ketenci'ye sitem geldi!
  16. 23:44 Estetik Yaptıran Selen Görgüzel Beğeni Yağmuruna Tutuldu!
  17. 23:39 BM, Gazze'deki toplu mezarlarla ilgili bağımsız bir soruşturma yapılması çağrısında bulundu
  18. 23:34 Valilik, iki gün boyunca Kuzey Afrika'dan toz taşınacağını bildirdi: Halkı uyardı
  19. 23:26 Koç Ailesi'ne büyük bir darbe geldi: Bir haftada 150 milyon dolarlık bir değer kaybı yaşadılar
  20. 23:19 Yeliz Yeşilmen'den Hadise'ye Tam Destek!
Kültür Sanat Haberleri