HDP'den Yenikapı mitingi çıkışı!

HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan, “Eğer bu ülke yeniden inşa edilecekse, tüm partilerin içerisinde olabileceği bir konsensüsle, bir darbe karşıtlığı ve yeni demokrasi, ülkenin ihtiyacı olan daha çok demokrasi birlikte inşa edilmeli, birlikte karar verilmeli diye düşünüyoruz'' dedi.

Kalkınma eski Bakanı Doğan, ANKA’ya gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 7 Ağustos “Demokrasi ve Şehitler Mitingi''ne HDP’nin çağırılmaması konusuna değinen Doğan, “Yenikapı’daki miting ile sonuçlanan bu ittifakın çok öncelerde 7 Haziran’a dayandığını ben düşünüyorum. Orada yeniden bir Milliyetçi-Cephe türünden bir organizasyon, bir cephe oluşmuştur. Bu ittifak aslında Türkiye halkları ve inançları için aslında yeni gelişmeye olanak sağlamayan, geriye götüren İttihat Terakkici anlayışın yeni versiyonu olarak değerlendiriyorum. Bu Türkiye için son derece tehlikeli bir durum. HDP’nin temsil ettiği kesimlerin, çok önemli bir oy potansiyelinin yok görülmesi, yok sayılması bu cephenin geri yönüne işaret etmektedir'' açıklamasında bulundu.

“BURADA ÖNEMLİ OLAN DEVLETİ DOĞRU BİR ŞEKİLDE İNŞA ETMEK MESELESİDİR''

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davetiyle gerçekleşen ve CHP, MHP ve AK Parti liderlerinin katıldığı zirveye HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın çağırılmaması hakkında, “Sayın Cumhurbaşkanı’nın Selahattin Demirtaş’ı oraya çağırması gerekiyordu eğer bir konsensüs sağlanacaksa. Hiçbir şey Sayın Selahattin Demirtaş’ın oraya çağrılmamasına bir gerekçe oluşturulamaz'' değerlendirmesinde bulunan Doğan, “Bizim darbe karşıtlığımız aslında bu ülkenin yeniden inşası, meşru ideolojinin geri eksenine tekrar düşülmemesine ilişkin uyarıları da içeriyor. Biz AK Partili arkadaşlarla görüşüyoruz. Diyoruz ki, ''Bu sistemi yeni bir tehlike bekliyor. Bu yeni tehlike aslında daha önce Ergenekoncu olarak değerlendirdiğiniz insanları parlatarak, cilalayarak tekrar bu sürece katarsanız. Onlar sizin için yeni bir tehlike olur. Sistem için yeni bir tehlike olur’ Burada önemli olan, doğru kadroları, devleti doğru bir şekilde inşa etmek meselesidir'' şeklinde konuştu.

“BELKİ OHAL OLMADAN DA BU SORUNLAR ÇÖZÜLEBİLİRDİ''

“Biz darbe karşıtlığımıza devam edeceğiz. Darbelerin kesinlikle karşısında olacağız. Ama darbe karşıtlığıyla birlikte yeni oluşan sürece ilişkin de, süreci hassas bir şekilde inceleyeceğiz'' diyen HDP’li Doğan, Bakanlar Kurulu kararıyla ilan edilen Olağanüstü Hal süreci hakkında şöyle konuştu:

“OHAL ile devlet yapılanması olmaz. Elbette ki OHAL’e ihtiyaç olabilir. Ben bir şey söylemiyorum o konuda. Belki OHAL olmadan da bu sorunlar çözülebilirdi. OHAL olmadan da kanunlar çıkartılarak, Meclis çalıştırılarak, -İhtiyaçsa biz kesinlikle bu ihtiyacın yanında yer alacaktık- KHK’larla değil kanunlarla çıkartılmasını, halkın iradesinin doğrudan yansımasını istiyoruz. Eğer bugün gerçekten Fethullah Terör Örgütü olarak nitelendirilen bu yapının devlet içerisindeki yapılanmasına tamamen son verilmek isteniyorsa, biz zaten destekliyoruz. Zaten bu desteğimiz tamdır bu konuda.''

“SELAHATTİN BEY DE MECLİS BAŞKANI’MIZI ARAMIŞTI''

Doğan, 15 Temmuz akşamına ilişkin yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Biz o gün darbe günü bize ilk haberler geldiğinde biz Meclis’e gitmek istedik ancak Grup Başkanvekili’miz ve partili arkadaşlarımız durumun çok hassas olduğunu, can güvenliğimizin olamayacağını, Meclis’e inmememiz gerektiği söylendi. Yoksa biz bunu CHP, MHP ve AK Partili Milletvekilleri vardı demek de çok yanlış bir husus bunu da düzeltmek isterim. Aslında biz de o yapının içerisindeyiz.

Selahattin Bey de Meclis Başkanı’mızı aramıştı. Ben Meclis Başkanıyla iki gün önce yaptığım görüşmede Selahattin Bey’in aradığını, o iradeyi birlikte sahiplenmemiz gerektiğini, darbeye karşı mücadele edeceğimiz hususunda Sayın Eş Başkanı’mız tarafından, Sayın Meclis Başkanı’na belirtilmişti''

“DEMOKRASİ BİRLİKTE İNŞA EDİLMELİ''

HDP’li Doğan, “Eğer bu ülke yeniden inşa edilecekse, tüm partilerin içerisinde olabileceği bir konsensüsle, bir darbe karşıtlığı ve yeni demokrasi, ülkenin ihtiyacı olan daha çok demokrasi birlikte inşa edilmeli, birlikte karar verilmeli diye düşünüyoruz. Biz bu çalışmaların hep içinde olacağız. Kesinlikle o iradeyi yok saymak ülkeye bir katkı sağlamaz'' ifadeleriyle açıklamalarını sonlandırdı.