HDP'li 2 milletvekili ifadeye çağrıldı

HDP'li 2 milletvekili ifadeye çağrıldı

HDP'li 2 milletvekili ifadeye çağrıldı HDP'lilerin ifadeye çağırılması durumunda ifade vermeye gidilmeyeceği daha önce açıklanırken, iki milletvekillerinin de savcının bu çağrısına uymayıp parti kararı kapsamında ifade vermeye gitmeyecekleri bildirildi.Savcılık...

HDP'lilerin ifadeye çağırılması durumunda ifade vermeye gidilmeyeceği daha önce açıklanırken, iki milletvekillerinin de savcının bu çağrısına uymayıp parti kararı kapsamında ifade vermeye gitmeyecekleri bildirildi.

Savcılık tarafından ifadeye çağrılan HDP Muş Milletvekilleri Ahmet Yıldırım ve Burcu Çelik Özhan ifade vermeye gitmedi.

HDP'den milletvekillerinin ifade vermeye gitmeyeceklerini açıkladığı bildirildi. Konuyla ilgili olarak HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'tan ilk açıklama geldi. Demirtaş"Arkadaşlarımız ifade vermeye gitmeyecek" dedi.

682 DOSYA SAVCILIKLARA GÖNDERİLDİ

Adalet Bakanlığında bekleyen ve aralarında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da bulunduğu 57 milletvekili hakkında hazırlanan 117 dosyanın savcılıklara iade edildiği 10 Haziran'da TBMM'den bakanlığa iletilen 139 milletvekili hakkındaki 682 dosyayla ilgili de bakanlıktaki işlemler tamamlandı ve savcılıklara gönderildi.

İfadeye çağrılan HDP'li vekillerden ortak açıklama

HDP Muş milletvekilleri Ahmet Yıldırım ve Burcu Çelik Özkan, savcılık tarafından ifadeye çağrıldı. Konuya ilişkin bir açıklama yapan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Arkadaşlarımız ifade vermeye gitmeyecek" dedi.

Konuya ilişkin HDP'nin Facebook sayfasında da bir açıklama yapıldı.

HDP'li vekillerin ortak savunması şu şekilde:

Partim Halkların Demokratik Partisi (HDP), 7 Haziran 2015 Genel Seçimlerinde 6 milyondan fazla oy alarak ve yüzde 10’luk seçim barajını aşarak 80 milletvekili ile parlamentoya girdi. Demokratik siyaset yoluyla ve sandık iradesiyle AKP’nin tek başına iktidar olmasını ve tek başına anayasa yapmasını engelledi. Ülkede ''tek adam’ rejimi inşa etmek isteyen ve bunun için her türlü hukuksuzluğu yapmaktan çekinmeyen Recep Tayyip Erdoğan, seçim sonuçlarına saygı duymamış ve koalisyon hükümetleri kurulmasına engel olarak ülkeyi erken seçime götürmüştür. Bu esnada 3 yıla yakın bir süre devam eden çözüm sürecini de kendi işine gelmediği ve oylarını artırmaya yaramadığı için sonlandırmış ve bütün ülkeyi adeta ateşe atarcasına bir çatışma ortamına sürüklemiştir.

Yaşanan çatışma ortamında yurttaşlarımız haklı olarak güvenlik kaygısı ve telaşı içerisine girmişler, bu korku ve şok ortamında yapılan ve eşit/adil olmaktan uzak seçimlerde AKP yeniden tek başına iktidar olmuştur.

Recep Tayyip Erdoğan, 7 Haziran seçim sonuçlarını gördükten sonra büyük bir panik ve telaşla parlamentoyu ve hükümeti yok sayarak, yargıyı önemli ölçüde denetim altına alarak, medyayı tümüyle kendisine bağlayarak ülkede bir darbe gerçekleştirmiştir. Anayasa’yı tanımadığını, fiili olarak rejimi değiştirdiğini hatta Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını bile tanımadığını açıkça ifade edecek kadar fütursuzlaşmış ve devlete el koyduğunu açıkça ilan etmiştir.

Hakkında Başbakanlığı döneminde işlendiği iddia edilen rüşvet, hırsızlık, kara para aklama, İran’a uygulanan uluslararası ambargonun kırılmasına yönelik altın ticaretine bağlı gelişen yasadışı faaliyetler; Suriye’de terörist gruplara yasadışı silah gönderilmesi dâhil birçok ciddi suçlama vardır. Bu soruşturmaları da yargı üzerinde kurduğu baskı ve kontrol sayesinde şimdilik örtbas etmeyi başarmıştır.

Şimdilik örtbas ettiği bu soruşturmalardan kalıcı olarak kurtulmanın biricik yolunun bütün yetkileri kendisinde toplamak olduğunun farkındadır. Bu uğurda yapamayacağı hiç bir çılgınlığın olmadığı da artık aşikârdır. Ülkeyi kan gölüne çevirip her gün ülkenin dört bir köşesine gönderdiği cenazelerle milliyetçi ve şoven duyguları, ırkçı nefret söylemini kabartmayı başarmış, ''ülke bölünme tehdidi altındadır’ yalanıyla etrafına biriktirdiği halk yığınları ile kendi kişisel emellerine hizmet edecek şekilde adım adım hedefine doğru ilerlemektedir.

Bu amacına, yani başkanlık adı altında dikta rejimine ulaşabilmesi için önündeki tek engel Halkların Demokratik Partisi’dir. Partimizin 1 Kasım seçimlerinde de barajı aşarak 59 milletvekili ile parlamentoya girmesi, Erdoğan’ın tek başına anayasayı değiştirme çoğunluğuna ulaşmasını bir kez daha engellemiştir. Bu nedenle; olası bir erken veya ara seçim ile birlikte kendisine sadık milletvekillerinden oluşan 367 çoğunluğunu sağlamış bir AKP grubunun oluşması için çabalamaktadır.

Partimiz HDP, Türkiye’nin çok kültürlü, çok dilli, çok inançlı toplumsal yapısına uygun bir politikayı benimseyerek bünyesinde bütün farklı kimlik ve inançların temsilcilerini barındırmaktadır. Bizler demokrasiye ve birlikte yaşama inanan Türkler, Kürtler, Araplar, Ermeniler, Türkmenler, Süryaniler, Ezidiler, Mıhellemiler ve daha birçok etnik grup olarak bir arada eşit ve adil bir yaşamın mümkün olabileceğine inanıyor ve bunun ancak çoğulcu bir demokrasi, güçlü yerel demokrasi ve özerklikler ile sağlanabileceği düşüncesindeyiz.

Partimiz HDP, kadınların özgürlük ve kurtuluş mücadelesini sahiplenmektedir. Kadınların siyasete eşit katılımını güvence altına alarak, Türkiye’nin şimdiye kadar parlamenter siyasetteki en yüksek kadın temsil oranına kavuşmasını sağlayan partimizdeki kadın vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılması Türkiye’deki kadınlara yönelik bir tehdit, kadınların mücadelesine de bir darbedir.

Her türlü şiddete tümüyle karşıyız ve bütün sorunların çözümünde diyalog ve müzakerenin gücüne inanmaktayız. Bu yönüyle HDP, tek adam, tek dil, tek mezhep faşizmini egemen kılmaya çalışan Erdoğan için aynı zamanda ideolojik açıdan da “tehdit'' olarak algılanmaktadır.

Bu gerekçelerle partimiz HDP, siyasi hayatına başladığı günden beri Erdoğan’ın hedefi haline gelmiştir. Partimizle her türlü hile ve adaletsizliğe, saldırı ve bombalamalara rağmen seçimlerde baş edemeyince şimdi de dokunulmazlıklarımızın Anayasa’ya ve Meclis İç Tüzüğü’ne aykırı bir şekilde kaldırılmasını sağlayıp bağımsızlığı ve tarafsızlığı açıkça tartışmalı hale gelmiş olan bir kişi olarak yargı önünde bizleri sözde yargılamaya tabi tutmak istemektedir.

Bizler seçilmiş halk temsilcileriyiz. Şahsımızı değil bizi seçen seçmen kitlelerini temsil ederiz. Şu anda da yasamanın, Meclis’in dokunulmazlığa sahip bir üyesi, milletvekili sıfatıyla karşınızdayım. Benim temsil ettiğim bu kimliğe ve halkımın iradesine saygısızlık yapılmasına izin vermem mümkün değildir.
Ben, adil ve tarafsız bir yargı huzurunda hesap vermekten asla çekinmiyorum. Veremeyeceğim hiç bir hesabım da yoktur. Ülkemizde yargının saygınlığı ayaklar altındayken, böylesi bir siyasi yargılamanın öznesi olmayı da asla kabul etmeyeceğim. Şahsınıza ve kişiliğinize yönelik hiç bir tereddüttüm ve saygısızlığım yoktur. Ancak şaibelerle dolu bir siyasi geçmişe sahip olan Erdoğan emretti diye başlatılan bu yargı tiyatrosunda figüran olmayı kabul etmiyorum.

Soracağınız hiç bir soruya cevap vermeyeceğim, yapacağınız hiç bir yargılama faaliyetinin adil olacağına inancım yoktur. Benim buraya getirilmem bile hukuk dışıdır. Siyasetçilerin siyaset arenasındaki muhatapları siyasetçilerdir, yargı mensupları değildir. Bu anlamda sizler evrensel ve demokratik hukuk ilkelerine ve Türkiye’nin imzalamış olduğu, aynı zamanda bir anayasa hükmü de olan uluslararası anlaşmalara bağlı olması gereken yargı mensupları olarak siyasi oyunların ve tezgâhların parçası olmayı reddetmelisiniz.

Bizler ülkemizde çoğulcu demokratik bir rejim inşa edilip, barış ve huzur sağlanıncaya kadar siyasi mücadelemize kararlılıkla devam edeceğiz. Toplumsal kutuplaşma ve kamplaşmaya karşı eşit ve birlikte yaşamı, şiddete karşı demokratik siyasi mücadeleyi, tekçiliğe karşı çoğulculuğu, faşizme karşı demokrasiyi, mezhepçi/ırkçı politikalara karşı inanç ve vicdan özgürlüğünü, ayrımcılığa ve nefret söylemine karşı eşitliği ve elbette Kürt halkının halk olmaktan kaynaklı bütün haklarını, Alevi toplumunun eşit yurttaşlık talebini, dini azınlıkların inanç özgürlüklerini, kadınların toplumsal/sosyal/siyasal/ekonomik yaşama eşit katılımını, kapitalist tahribata karşı çevre ve ekolojinin korunmasını, sermayenin kar hırsına karşı emeğin, çalışanların haklarını savunmaya, korumaya devam edeceğiz. Parlamentoda da olsak, cezaevinde de olsak bu düşüncelerimizi savunmaktan ve bunlar uğruna mücadele etmekten bizi alıkoyamayacaksınız.

Başkanlık adı altında ülkemize ve halkımıza dayatılan bu faşist düzenden kurtulacağımızdan şüphemiz yoktur. Er ya da geç demokrasi mücadelemiz kazanacaktır. Erdoğan şahsında, köhnemiş bu rejim değişecektir.

Sizden hiç bir talebim ve beklentim yoktur. Siyasi faaliyetlerim nedeniyle ancak beni seçen halkım sorgulayabilir.

"HDP'li 2 milletvekili ifadeye çağrıldı" haberi, 22 Haziran 2016 tarihinde yazılmıştır. 22 Haziran 2016 tarihinde de güncellenmiştir. Politika kategorisi altında bulunan HDP'li 2 milletvekili ifadeye çağrıldı haberi 2016 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. HDP'li 2 milletvekili ifadeye çağrıldı 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Politika konusunda 29 Mart 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

Hubbard Editör

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 14:01 Tacikistan'dan Rusya'daki Konser Salonu Saldırısıyla İlgili 9 Şüpheli Gözaltına Alındı
  2. 13:57 Nida Tüfekçi Güzel Sanatlar Lisesi Öğrencileri Şehitler İçin Vefa Hareketinde
  3. 13:54 Özel Okul Ücretleri Dudak Uçuklatıyor! 1 Milyon Liraya Ulaştı!
  4. 13:52 İEKKK Toplantısında Tunç Soyer'e Veda: "Yola Devam Ediyorum"
  5. 13:50 CHP'den İYİ Parti'ye Sert Tepki: "Kölelik İddialarına Karşı Duruş"
  6. 13:48 Bursa'da Metrobüs Projesi İçin Ön Sipariş Verildi: Mustafa Bozbey'in İncelemeleri
  7. 13:45 Çalışma Bakanı Işıkhan: "31 Mart'ta Yeni Bir Dönem Başlayacak"
  8. 13:45 Süper Lig 31. Hafta Hakemleri Belli Oldu: Öne Çıkan Maçlarda Kimler Düdük Çalacak?
  9. 13:41 Mert Çiller'e Eşine Yönelik Şiddet Davasında Adli Para Cezası Verildi
  10. 13:40 Tacikistan'da Moskova Saldırısıyla İlgili 9 Kişi Tutuklandı!
  11. 13:40 Madagaskar, Kasırga Felaketiyle Sarsıldı: 14 Kişi Hayatını Kaybetti!
  12. 13:37 Rusya'da Asker Alma Süreci: Sonbaharda 130.000 Yeni Asker Göreve Alındı
  13. 13:29 Borsa günün ilk yarısında yükselirken, o hisseler belli oldu!
  14. 13:28 Dilan Polat ve Nez Demir: Mahkemede Polat'ın Şikayetini Geri Çekmesiyle Dava Sonuçlandı!
  15. 13:21 Tamer Karadağlı: Antalya'daki Tiyatro Binamızın Durumu Utanç Verici!
  16. 13:18 Melisa Döngel ve Sergen Yalçın İlişkisi Yeniden Gündemde: Günübirlik Buluşmalar Dikkat Çekiyor
  17. 13:17 Bankalar Konut Kredilerini Güncelledi: İşte Yeni Taksitler!
  18. 13:14 Arsenal ve Napoli, Ferdi Kadıoğlu İçin Sıraya Girdi!
  19. 13:13 Seren Serengil kime oy vereceğini duyurdu: "Bak ben ne rahat söylüyorum çünkü kişiliğim var"
  20. 13:00 Galatasaray'da Kadro Revizyonu: Yeni Sezon için Transfer Hamleleri Başladı
Politika Haberleri