Hiç mi Utanmanız Yok?

Hiç mi Utanmanız Yok?

Hiç mi Utanmanız Yok? Çağlar EzikoğluÖnce Aybüke Öğretmen, hain bir terör saldırısı sonrasında PKK tarafından katledildi, akabinde ise yine PKK tarafından arabası yakılarak kaçırılan Necmettin Öğretmen’in vahşi bir şekilde PKK tarafından...

Çağlar Ezikoğlu

Önce Aybüke Öğretmen, hain bir terör saldırısı sonrasında PKK tarafından katledildi, akabinde ise yine PKK tarafından arabası yakılarak kaçırılan Necmettin Öğretmen’in vahşi bir şekilde PKK tarafından katledildiğine dair haberleri okuduk bugün (her ne kadar devlet yetkilileri tarafından teyit edilmemiş bir bilgi olsa da). İnsanın boğazının düğümlendiğini anlar vardır, kalemi ne kadar tutarsan tut içinden bir şey yazmak gelmez. Bir de o anlarda insanın ağrına giden, yüreğine oturan bir tabloyla karşılaşırsın ve o kalemi haykırmak istersin o vicdansızların suratına. PKK’nın terör saldırılarına maruz kalan bu iki öğretmenin katledilmesine yönelik iki tepki biçimi benim fazlasıyla ağrıma gitti ve gitmeye devam ediyor.

Birincisi, sosyalist solda yer alan ve faşizme doğru her fırsatta kayma eğilimi gösteren dar Kürt milliyetçiliğe eleştirilerini sakınmayan birçok kurumun veya ismin bu yaşanan katliamları sıradan bir vaka gibi göstermesi. Eğitim-Sen’den tutun da, Türkiye Komünist Partisi’ne (KP) kadar geniş bir yelpazede yer alan bu aktörlerin geçmiş zamanlarda Kürt milliyetçiliğine ve PKK’ya yönelik anti-emperyalizm üzerinden eleştirileri baki iken, bugün oldukça basit bir şekilde ''PKK bölgede yapan öğretmenleri terörist saldırılarla katletmektedir’ şeklinde bir açıklama yapmaktan imtina ettiler. Yaşanan olayları neredeyse trafik kazası olmuşçasına, gözden ırak bir şekilde aksettirmeyi tercih ettiler. Aradaki çıkarlar nedir, bu sol aktörler ne olmuştur da bu vahşeti görmezden gelmeye devam etmektedir, Kürt milliyetçileri ve onun destekçisi liberal solcular yani amiyane tabirle liboşlarla ortak bir hareket düzleminde buluşmayı nasıl içlerine sindirebilmektedirler, bunlar soru işaretleri. Tabi bu eleştiriler aynı zamanda bu aktörlerin bende yarattığı hayal kırıklığından dolayıdır; yoksa kerameti kendinden menkul feminist yazar Ayşe Düzkan’ın bu katliamı temize çıkarma çabası ve yüzlerce feministin bu çirkin yazıyı desteklemesi çok da umursadığım bir nokta değil. Böylesi Yetmez Ama Evet’çi veya liberal solcu zevat elbette bu katliamı meşrulaştırma noktasında çabalar gösterdi, göstermeye de devam edecektir.

İkincisi ve bu yazının daha temeline girecek olan utanmazlık ve vicdansızlık örneği ise iktidar sevici Ak-Trollerin yani nam-ı diğer Ak-İt’lerin şehit öğretmenler üzerinden başta sosyal medyada olmak üzere milliyetçi bir edebiyat türetme çabası. Nedeni için geçmişe kısa bir yolculuk yapmak yeterli; 7 Ağustos 2015 tarihinde kaleme aldığım bir yazıdan;

“…Fakat her ne kadar HDP’li yöneticilerin açıklamalarının ''suç’ unsuru taşıyıp taşımadığı bambaşka bir tartışma noktası olsa da; benzer açıklamaların bizzat AKP’li yöneticiler tarafından yapıldığı gerçeğini hiçbir şekilde göz ardı edemeyiz. Şöyle bir geçmişe dönelim, bakın çok enteresan Başbakan’ın o dönemki Başdanışmalarından ve şimdiki Başbakan Yardımcısı, PKK’nın lideri Abdullah Öcalan için neler demiş; ''Öcalan’ın olayları okuma kabiliyeti ve tecrübesi var. Mesajları sürecin geleceğini düşünen bir hassasiyeti yansıtıyor’.Çözüm sürecinin sorunsuz gittiği dönem zarfında benzer çok sayıda açıklama bulabilirsiniz; örneğin AKP’li vekillerden Mehmet Metiner; ''Öcalan’ın durduğu yer, Türkiye’nin demokratikleşme sürecine katkı sağlayan bir yer. İmralı’da çok anlamlı, çok değerli şeyler söylüyor’ dmeişken, başka bir vekil Yasin Aktay; ''Öcalan, dünyanın geleceğini iyi okuyup Kürtler’in, PKK’nın önüne yeni hedef koymuştur. Şartlarının iyileştirilmesi talepleri var. Bu talepler normaldir, meşrudur.’ ifadelerini kullanmıştı geçmiş yıllarda. Şimdi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına sorulması gereken bazı hususlar var; eğer Figan Yüksekdağ’ın PYD’ye sırtımızı yaslanıyoruz cümlesi terör örgütüne destek suçlaması ile soruşturmaya konu oluyorsa, acaba çözüm süreci zarfında AKP’liler bahse konu açıklamaları yaparken PKK terör örgütü listelerinden mi çıkarılmıştır? Veyahutta Demirtaş ''kendi güvenlik tedbirinizi alın’ açıklaması yaparken bir çağrıda bulunurken bu çağrıyı ''suça teşvik’ olarak gören Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, PKK’nın taleplerini meşru olarak gören AKP’lilerin açıklamalarını niye aynı kapsama sokmamıştır? Haydi daha da vahim bir soru ile bitirelim. Faysal Sarıyıldız’ın kurye ile PKK’ya silah taşıdığının görüntüleri mademki bir ''suç’ delili olarak görülüyor Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından; o zaman Ocak 2015’de yaşanan bu olay neden örtbas edilmiştir, bu örtbasın kaynağı dönemin AKP’li İçişleri Bakanı Efgan Ala mıdır?''[1]

Tabi o gün yazdıklarım PKK’nın bugün hala masumları şehit edebilecek güç ve kudrete ulaşırken en önemli aracı olan ''Çözüm Süreci’nin mimarı olan siyasi iktidar ile alakalıydı. Peki o iktidarın yandaş gazetecileri yok muydu? Vardı elbet; örneğin ''Türk-Kürt savaşı dediğiniz hadisede şehit yoktur’ diye yazan ve Twitter hesabında sarı-kırmızı-yeşil diye bağıran bir Hilal Kaplan gördü bu gözler. Veya, tam 7 yıl önce tam da bugün yani 22 Haziran’da PKK Halkalı’da asker taşıyan sivil bir otobüse saldırıp küçüçük bir asker kızını katlederken, bundan 2 ay sonra ''APO Başkan, PKK Şampiyon’ twiti atan Melih Altınok’u hatırlayanınız var mı? Bugünün havuz medyasının vazgeçilmez yüzü olan bu gazeteci kılıklı Hakkari’de şehit düşen askerin babasına ''dangalak’ diye hakaret ettiğini de gördü bu gözler.

Geçtiğimiz yıl yayımlanan bir İmralı Notları kitabı vardı, okuyanınız var mı? Hani şu AKP ile PKK’nın pazarlığını resmeden bir kitap, rezil görüşmelerin tutanakları. Kürt milliyetçileri sustu, YAE’ci liberaller sustu, Fethullahçı medya sustu ve tabi Havuz medyası da gözlerini kapadı. Dileyenler bu platformda yazdığım yazıları okuyabilir, bu iğrenç pazarlığı da gözleriyle görebilir. Hani şu ''metropolleri bomba ile doldurdunuz, görüyoruz ama ses etmiyoruz’ diyen iktidar görevlilerinin ''çözüm süreci’ adı altında İmralı ile devam eden pazarlığı.

Peki bugün ne oldu? Bütün bu siyasi aktörler hiç utanmadan hiç sıkılmadan hiç arlanmadan ''milliyetçi’ nutuklar atabiliyor. Daha 3-4 yıl öncesine kadar şehitlik kavramına ve şehitlere alabildiğince hakaret eden Ak-gazeteci ve yazarlar ''şehitlik’ üzerinden konuşma cüretini kendilerinde bulabiliyor. Ve bütün bunları takip eden binlerce Ak-Trol veya Ak-İt umarsız bir şekilde memleketin bütün muhalif aktörlerini PKK terörünün suçlusu olarak görüp saldırıyor. Ama çözüm sürecinde yaşanan bu rezilliklere tek bir laf etmeksizin bu alçak saldırıları yapıyorlar. Daha 4-5 yıl önce Türk Bayrağı’na hakaret eden aşağılık tipler, bugün sosyal medya hesaplarını Türk bayraklarıyla donatıp milliyetçi pozlara bürünüyor.

Ben bu ülkenin ilerici, laik, cumhuriyetçi ve Atatürk ilkelerine bağlı bir genç ferdi olarak mücadelemi yıllarca verdim vermeye de nefes aldığım müddetçe devam edeceğim. Bu yazılarımdan ötürü Fethullahçılardan PKK’lılara sosyal medyada veya iletişim adreslerimde şahsıma edilen hakaret ve tehditleri de bir madalya olarak taşıdım ve taşımaya devam edeceğim. Lakin özellikle PKK’nın palazlanmasında rol oynayan, Habur sınır kapısında göstermelik mahkemelerle terör örgütü üyelerini serbest bıraktıran, çözüm sürecinde operasyon isteyen askere izni vermeyen siyasiler, dün şehitlere alabildiğince hakaret edip bugün hiç utanmaksızın şehit edebiyatı parçalayan gazeteciler; lütfen bu masum öğretmenleri ve diğer masumları artık oyununuza alet etmeyin! Son söz, son kelime de, maaşlı veya maaşsız Ak-Trollük veya Ak-İt’lik yapan ve şehitler üzerinden hayasızca çıkar hedefleyen binlercesine; ''Hiç mi utanmanız yok’?..

(Not: Utanmayan birisi daha çıkmış bugün, Ergenekon Balyoz kumpaslarının baş tetikçisi üstüne basa basa askeri vesayetten dem vurup Balyoz kumpasının gerçek olduğuna dair bir savunma yapmış. Kendi YAE’ci liberal tayfa içerisinde müthiş savunma olarak resmedilen bu iki yüzlü rezil metne de bir cevabımız olacaktır tetikçi Ahmet Altan, şüphen olmasın!..)

Aberystwyth Üniversitesi, Uluslararası Siyaset Departmanı, Araştırma Görevlisi ve Doktora Adayı

[1]

"Hiç mi Utanmanız Yok?" haberi, 24 Haziran 2017 tarihinde yazılmıştır. 24 Haziran 2017 tarihinde de güncellenmiştir. ABC Kritik kategorisi altında bulunan Hiç mi Utanmanız Yok? haberi 2017 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Hiç mi Utanmanız Yok? 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. ABC Kritik konusunda 25 Nisan 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

Hubbard Editör

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 11:30 Faruk Bildirici: O montaj fotoğraf gazetecilik problemi
  2. 11:30 Akaryakıt Fiyatlarında Büyük İndirim: Motorine 1.17 TL'lik Düşüş!
  3. 11:22 Çorlu tren faciası davasında karar çıktı
  4. 11:18 Hamas'ın üst düzey yetkilisi silah bırakma koşulunu açıkladı
  5. 10:53 Son seçim anketinden AK Parti ve YRP'ye kötü haber: CHP’nin yükselişi sürüyor
  6. 10:49 Filozof Atakan yıllar sonra ortaya çıktı
  7. 10:43 Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alparslan’ın dudak uçuklatan maaşı: 801 bin lira
  8. 10:39 Sosyal medyadan duyurdu: İYİ Parti'de üst düzey istifa
  9. 10:32 Mehmet Yakup Yılmaz: Erdoğan'ın MHP'yi yok sayabileceğini düşünmüyorum
  10. 10:25 Barış Terkoğlu yazdı: Uğur Dündar’ın babalık davası
  11. 10:22 İsmail Kartal: 5'te 5 yapabilirsek, hedefimize ulaşma şansımız olabilir
  12. 10:18 Hatay'da afetzedelerin sorunları büyüyor: Hava tozlu, konteynerler böcekli
  13. 09:51 ‘Yakışıklılığınızın dezavantajını Gupse Özay görüyordur’ sorusuna Barış Arduç'tan jet yanıt
  14. 09:47 11 Hükümet Konağı ihalesi yapıldı: Toplam bedeli 1 milyar 189 milyon
  15. 09:40 Karar yazarı Mustafa Karaalioğlu: Yeni anayasa bir vizyon ister fakat ortada bundan eser yok
  16. 09:34 ATV'nin sevilen dizisi için apar topar final kararı
  17. 09:30 Alman basını: Nico Hulkenberg Audi ile anlaştı, resmi açıklama yakın
  18. 09:24 Yeni anayasa için havuz kurulacak: Süreci Numan Kurtulmuş yönetecek
  19. 09:16 Pazarcık'ın yeni belediye başkanı anlattı: Son mesai saatinde 4.5 milyonluk fatura kesildi
  20. 09:13 Fatih Terim isyan etti: Böyle bir hakem masraf edip Fransa'dan mı getirilir
ABC Kritik Haberleri