İlhan Cihaner'den 'Murat Hazinedar' çıkışı

CHP'li Beşiktaş Belediyesi Başkanı Murat Hazinedar hakkında gündeme gelen yolsuzluk iddialarının ardından  CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun talimatıyla kurulan ve Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner, İzmir Milletvekili Kamil Oktay Sındır'dan oluşan üç kişilik komisyon, Hazinedar hakkında bir rapor hazırlamıştı. 

Hazırlanan rapor doğrultusunda Parti Meclisi'nde Hazinedar'ın parti disiplin kuruluna sevk edilmesi kararı alınmasına rağmen CHP yönetimi bu konuda herhangi bir adım atmadı. 

Komisyonda yer alan CHP Parti Meclisi üyesi ve İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner ise "Beşiktaş Belediyesi ile ilgili olarak bir süredir basında yer alan ve zaman zaman ismimin de geçtiği tartışmalarla ilgili olarak aşağıdaki açıklamayı yapma zorunluluğu doğmuştur" diyerek bir yazılı açıklama yayınladı. 

Merkez Yürütme Kurulu'nun konuyla ilgili harekete geçmesini isteyen Cihaner, "Sorun, birtakım akçeli işlere dair tartışmalar ve Belediyecilik tarzı da değildir. Partimizi içinden çürütebilecek oldukça sorunlu politik bir hattın daha belirgin hale gelmesidir. Bu politik hat siyasi iktidarla kurduğu sorunlu ilişkiden emekçilerle olan gerilime, imar politikalarından laikliğe kadar her alanda Halkçı, Kamucu, Sol/Sosyal Demokrat çizgiden uzaklaşmaya işaret etmektedir. Bu politik yönelimin partiye egemen olmasına izin verilemez" ifadelerini kullandı.

"GAYRİ RESMİ BİR KOMİSYON"

CHP Parti Meclisi üyesi ve İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner'in açıklaması şu şekilde:

"Beşiktaş Belediyesi ile ilgili olarak bir süredir basında yer alan ve zaman zaman ismimin de geçtiği tartışmalarla ilgili olarak aşağıdaki açıklamayı yapma zorunluluğu doğmuştur.

Bilindiği üzere 2015 yılı Ağustos ayında Beşiktaş Belediyesi hakkında birtakım şikâyetler ve medyada çıkan haberler üzerine, Genel Başkan’a bilgi sunmak üzere benim de içinde bulunduğum üç kişilik komisyon kurulmuştu. Bu komisyon; yakınanları, ilgili kişileri ve bir takım evrakı inceledikten sonra kanaatini içeren raporunu kısa sürede Genel Başkan’a sunmuştur.

Öncelikle, bu komisyon yalnızca Genel Başkan’a bilgi vermek için kurulmuş “gayri resmi'' bir komisyon olup, doğrudan harekete geçme (delil toplamak, disiplin kuruluna sevk etmek, disiplin cezası vermek, kamuoyunu bilgilendirmek gibi)yetkisi yoktur. Parti disiplini ve örgüt anlayışı gereği o komisyonun hiçbir üyesi, yalnızca Genel Başkan’a sunulan bu raporu kamuoyu önünde tartışmayı etik bulmamıştır. Bu inceleme dışında başka görevlendirme de olmamıştır.

"PARTİMİZİN ADININ KARIŞTIRILDIĞI BU TARTIŞMA BİTİRİLMELİDİR"

Parti içi hukukumuza göre, ilçe belediye başkanlarının parti suçu oluşturan eylemleri hakkında “Merkez Yönetim Kurulu’nun istemi üzerine Yüksek Disiplin Kurulu’nca'' karar verilir.

Her şeyden önce partimizin hangi kademesinde olursa olsun, hiç ama hiç bir kimsenin partimizi ve en güçlü olduğu/olması gerektiği (dürüstlük ve şeffaflık gibi) yönlerini tartıştırmaya hakkı yoktur. Ülkemizde, devasa yolsuzluk ve usulsüzlük iddiaları orta yerde dururken partimizin adının karıştırıldığı bu tartışma bitirilmelidir.

Artık söz konusu olan sadece bir Belediye Başkanı hakkındaki iddialar değil görevlendirilen komisyon üyeleri ve birçok parti yöneticisinin saygınlığı ve güvenilirliğidir. Ailesinin nafakasını dolmuş parası yaparak parti için mücadele eden onurlu parti emekçilerimizin moralidir. Ateş çemberinden geçen ülkemizin geleceği için umudunu CHP’ye bağlayan yurttaşlarımızın inancı ve güvenidir.

"SOL/SOSYAL DEMOKRAT ÇİZGİDEN UZAKLAŞILIYOR"

Sorun, birtakım akçeli işlere dair tartışmalar ve Belediyecilik tarzı da değildir. Partimizi içinden çürütebilecek oldukça sorunlu politik bir hattın daha belirgin hale gelmesidir. Bu politik hat siyasi iktidarla kurduğu sorunlu ilişkiden emekçilerle olan gerilime, imar politikalarından laikliğe kadar her alanda Halkçı, Kamucu, Sol/Sosyal Demokrat çizgiden uzaklaşmaya işaret etmektedir. Bu politik yönelimin partiye egemen olmasına izin verilemez.

Kuşkusuz değişik gerekçelerle yıpratılmak istenen partililerimiz olmuştur. Böyle bir durum varsa dahi yapılması gereken, kurumsal kimliğimiz zarar görmeden parti içi hukukun işletilip, etkin ve hızlı bir disiplin soruşturması açılmasıdır. Son Parti Meclisi toplantısında, Parti Meclisimiz de iradesini MYK’nın bu konuyu gündemine alması yönünde ortaya koymuştur. 

Merkez Yönetim Kurulu derhal bu yönde adım atıp bu tartışmaları sonlandırmalıdır."