İnce: Neden görüşmeyeyim? Esad'la görüşürüm

İnce, ''Dört milyon Suriyeli Türkiye'de olacak. Ama Şam'da Türk büyükelçi olmayacak. Böyle bir kafa olabilir mi? Ne yapacağız? Biz burada bakacağız onlara, muhatap olmayacak. Bu doğru değil ki. Görüşmeyeceğim kimse yok'' sözleri ile cumhurbaşkanı seçildiğinde dış devletlerle kuracağı ilişkilerden bahsetti.

DW Türkçe'den Nevşin Mengü'ye röportaj veren Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce,''Meydanlarda 'Ey Merkel, ey Almanya' diye kavga etmenin hiçbir anlamı yoktur. Uzlaşabiliriz'' 

İnce'nin Mengü'ye verdiği cevaplar şöyle:

''GÜLEN'DEN İCAZET'' İDDİASI
CHP'li politikacı, AKP'nin kuruluş süreciyle ilgili bir iddia da ortaya attı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2001 yılında AKP'yi kurarken birisiyle birlikte "icazet almak için" Fethullah Gülen'i ziyaret ettiğini öne süren İnce, "Partiyi kurarken ziyarete gitti mi? Cevap vermiyor hiç buna. Ben biliyorum kiminle gittiğini. Cumhurbaşkanı olduğumda söyleyeceğim" dedi.

Bahsettiği kişiye ''zarar gelmemesi'' için şu an itibarıyla adını açıklamayacağını belirten İnce, cumhurbaşkanı olduğunda bu ismi kamuoyuyla paylaşacağını söyledi.

Seçildiği takdirde "yüzünü Batı'ya dönen" bir cumhurbaşkanı olacağını ifade eden İnce, ''Avrupa Birliği hedefimiz. Yani ayaküstü dış politika konuşmayacağız. Medyatik, radikal açıklamalarda bulunmayacağız. Ülkemizin ulusal güvenlik çıkarlarıyla ekonomik çıkarlarını örtüştürerek dış politika yapacağız'' diye konuştu.

''ALMANYA İLE UZLAŞABİLİRİZ''
Çalkantılı bir dönemden geçen Ankara-Berlin ilişkilerine dair de değerlendirmede bulunan CHP'li aday, "Meydanlarda 'Ey Merkel, ey Almanya' diye kavga etmenin hiçbir anlamı yoktur. Uzlaşabiliriz" dedi.

Cumhurbaşkanı seçilmesi hâlinde doları düşüreceğine dair vaadini yineleyen İnce, bunu nasıl gerçekleştireceğini ise şu sözlerle anlattı:

''Yabancı para güvenli limanı sever. Liman güvenliyse para gelir, dolar da düşer zaten. Yani bir Merkez Bankası Başkanı’nı CHP Genel Merkezi'ne çağırmayacağım. İşin ehli insanları iş başına getireceğiz, liyakatlı insanlar olacak. İdeolojik saplantılarımız olmayacak, şeffaflık olacak, yolsuzluk olmayacak. İsraf ekonomisinden vazgeçeceğiz, insaf ekonomisine geçeceğiz. Ve yatırımcı gelecek, bize güvenecek zaten.''