IŞİD işbirlikçileri ve Fransa saldırısı

IŞİD işbirlikçileri ve Fransa saldırısı

IŞİD işbirlikçileri ve Fransa saldırısı Aydın TONGABağnaz karanlık bir kez daha ortalığı simsiyah dumanlar içerisinde bırakarak, cani yüzüyle üzerimize çöktü. Bu kez Fransa’nın Nice şehrinde karşılaştık zift yüzlü dini kılığa bürünmüş bu alçak ruhla....

Aydın TONGA

Bağnaz karanlık bir kez daha ortalığı simsiyah dumanlar içerisinde bırakarak, cani yüzüyle üzerimize çöktü. Bu kez Fransa’nın Nice şehrinde karşılaştık zift yüzlü dini kılığa bürünmüş bu alçak ruhla. Gün be gün saldırılarını arttıran bu örgüt, insanlık dışı eylemlerine bir yenisini daha ekledi. Evet, Irak Şam İslam Devleti’nden (IŞİD) bahsediyoruz.

İlk belirlemelere göre 84 kişinin yaşamını yitirdiği 18’i ağır olmak üzere 100’ün üzerinde insanın yaralandığı saldırıları IŞİD’in gerçekleştirdiği belirtiliyor. Zaten bu soysuzlarda sosyal medya hesaplarında, saldırıyı büyük bir keyifle ve sevinçle karşıladıklarını açıkça belirtiyorlar.

Öncelikle şunu açıkça belirtelim ki bu saldırı haydutça örgütlenen bir ruhun din adına işlediği bir katliam olarak tarihe geçmelidir. Yani bu alçak eylemin ardında dinsel söylemler ve o söylemlerden güç alan bir enerji vardır. Dolayısıyla her ne kadar Fransa’da gerçekleştirilen saldırıda namluyu tutan bir ya da birkaç kişiyse de o namlunun bugünlere gelmesinde emeği geçen binler hatta on binler vardır. Diğer bir ifade ile cihatçı, tekfirci söylemleri geçmişten bugüne her ortamda destekleyen, basını ve medyası ile teokratik devlet propagandasını dilinden düşürmeyen ve hatta baskıcı ve bağnaz İslam anlayışını savunan bütün yaklaşımlar IŞİD ya da benzeri örgütlerin namlularına ses olmuş, söz olmuş; onları sözüm ona ilahi bir ruhla kuşatmışlardır. Şüphesiz olan biten tam da budur..!

Siz “İslam Hukuku'' diye kırbacı, hapsi, sürgünü, hatta taşlayarak öldürmeyi; insanları “kafir'' diye kodlayıp düşmanlaştırmayı, üniversite kürsülerinde zorbalığın teorisini, cemaat ve tarikat evlerinde kanlı cihadın faziletlerini anlatırsanız elbette birileri de bir gün o silahları kuşanacak ve ortalığı kan gölüne çevirecektir. Hal bu iken IŞİD’in eli kanlı da o birilerinin eli temiz mi ve elbet kendinden olmayanı düşman gibi gören o habis ruhun yüzü IŞİD’in karanlığından ne kadar uzakta; artık bu soruları sormanın zamanı gelmedi mi?

Öte yandan Nice şehrinde ölüm olup, kan olup onlarca insanın üzerine yağan o düşük ruhun meskeni, yeri yurdu Suriye ve Irak’tır. Bu cani yapılanmaların güç, kuvvet bulduğu, şehirlerde egemenliğini ilan ettiği hatta kitlesel katliamlarını hayata geçirdiği ülkelerde cihatçı örgütler nasıl büyüdü peki, nasıl bugünlere geldi? Hatırlayalım bugün dünyanın farklı ülkelerinde bombalar patlatan IŞİD dün anılan ülkelerde esir aldıkları insanları önce kafeslere dolduruyor, ardından da cani örgütün militanları eline aldıkları bıçaklarla insanların kafalarını kesiyordu. Halka açık meydanlarda da sözüm ona suç işledikleri için esir aldıkları kimseleri kırbaçlayan ve hatta göğüslerine bıçak saplayanlarda bu canilerden başkası değildi. Fakat dediğimiz gibi bu bağnaz karanlık, yobaz faşizm adım adım yerleşti anılan ülkelere. Dahası onların adımları büyütenlerde egemen güçler ve emperyalizmin ta kendisi idi. Yani ABD, Almanya ve hatta Fransa idi. Evet Fransa Hükümeti de IŞİD barbarlığının büyümesinde söz sahibi oldu.

Bakın yıl 2011. Suriye’de gösteriler yeni başlıyor. Ve o gösterilerde Esad’a karşı çıkan ve ona karşı büyük bir mutabakata varan üç ülke var. İşte o ülkelerden biri Fransa, diğer ikisi de ABD ve Almanya.[1] Yine aynı günler; emperyalist kukla örgütler ve IŞİD gibi tekfirci örgütler günden güne büyürken Esad’a istifa çağrıları yapan ülkelerden biri yine Fransa.  Ve yıl 2012, Fransa Cumhurbaşkanı Hollande şu açıklamayı yapıyor. "Sadece Fransa'nın değil  Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu’nu tanıyan bütün ülkeler için Suriyeli muhaliflere silah dağıtımı konusunun zorunlu olarak tekrar tartışmak gerekebilir"[2]. Hatırlayalım o günlerde IŞİD canisi bu kadar güçlü değildi ve ülkenin devlet başkanı da tıpkı bugün olduğu gibi Esad’tı. Ama hala görevde olan Fransa Cumhurbaşkanı olan Hollande, “muhalif'' diye tanımladığı örgütleri tek temsilci olarak görüyor ve onlara silah yardımı yapabileceğini söylüyordu. İşte o günlerden bugünlere geldik..

Dahası o günlerde Fransa ve İngiltere eğer AB ülkeleri muhalifleri silahlandırmazlarsa, Esad’a karşı savaşan örgütleri kendilerinin silahlandırabileceğini ifade etmeye başladılar. Peki, o silahlar kimlere gidecekti? Esad’a karşı örneğin “Suriye Ulusal Konseyi'' savaşıyordu da IŞİD ya da El Nusra savaşmıyor muydu? Ne oldu peki o silahlar? Dün Nice şehrinde onlarca insanı öldüren IŞİD katilinin elinde olan silahın Fransa silahı olmadığını kim bilebilir? Velev ki o silah Fransa yardımı sonrasında ulaşmasa bile, Fransa Esad’ı devirmek isterken IŞİD güçlenip büyümedi mi, bu durumda IŞİD’in sıktığı her kurşunda Fransa hükümetinin payı yok mudur!?

Devam delim. Yıl 2013. Fransa Başbakanı Jean Marc Ayrault Şam yönetiminin kimyasal silah kullandığını iddia ediyor ve Suriye’ye müştereken bir müdahale gerçekleştirebileceklerini söylüyor. Esad ise bu iddiaları reddettikten sonra “Ortadoğu’nun barut fıçısına döndüğünü ve olası bir müdahale sonrasında herkesin kontrolü kaybedeceğini'' söylüyor.[3] Nitekim gelinen aşamada tam anlamıyla yaşanan da bu. Bir vahhabi bataklığı içinde yaşamaya çalışıyoruz.! Fakat işte bu bataklık ifade ettiğimiz gibi kolay büyümedi; Fransa Cumhurbaşkanı Hollande o günlerde İngiltere katılmasa bile Suriye’ye müdahale edebileceklerini söylüyor, Fransa Savunma Bakanlığı’da Hollande’ın emir vermesi durumunda operasyon için hazırlıklara başlayabileceklerini açıklıyordu. Ve en üzücü olanı da yapılan anketlere göre Fransız seçmenlerin yüzde 45’inin de operasyonlara destek verebileceği açıklanıyordu.[4]

O günlere dair daha çok örnek verilebilir. Gerçi bugün de Fransa’nın söylemi çok değişmiş değil. Sadece yaşanan vahşi süreçten dolayı IŞİD’e karşı tepki göstermeye başladılar. O günlere geri dönersek Rusya devlet başkanı Putin, Hollande’ın “Esad’ı Rusya’ya kabul eder misiniz'' sorusuna şöyle cevap veriyordu: “Bizim Suriye ile ilişkilerimiz iyi ama diğer ülkeler kadar yoğun ekonomik ilişkilerimiz yok. Esad Moskova’dan çok Paris’e geliyordu. Çözüm Suriye halkındadır. Suriye halkı için kabul edilir olan bizim için de olur. Halk yerine, onların sorunlarını çözemeyiz. Eğer öyle olsa, Mısır’a gidip cumhurbaşkanını seçerdik. Ama yapamayız bunları. Irak’a, Libya’ya bakın. Hepimiz biliyorduk ki Kaddafi bir diktatördü. Ama şimdi daha iyi mi oldu? Hayır. Irak’a bakın. Biz sivil savaştan nasıl kaçınılır buna bakıyoruz'' Fakat gelin görün ki Hollande diğer emperyalist ülkelerle birlikte bu uyarıların hiçbirisini dikkate almadı ve “Esad gitmezse Suriye’de çözüm bulunamaz.''[5] diyerek eli kanlı hunhar çetelerin günden güne büyümesine katkı sundu.!

Geldiğimiz nokta ise korkunç artık; hedef gözetmeksiniz bulunduğu her ortamı kana bulamaya çalışan, bunu yaparken de emirleri “Allah’tan aldığını ifade eden'' ve düzenlediği saldırılarla hayatı terörize çalışan hunhar bir kötülük var karşımızda.[6] Ve bir de o kötülüğün değirmenine su taşıyan diğer bir ifade ile katile yardım ve yataklık eden bir anlayış var; ne yazık ki hala var. Maalesef Fransa’da yaşanan katliam da böyle bir işbirliği içerisinde vücut buldu..

Dipnotlar:

[1]

"IŞİD işbirlikçileri ve Fransa saldırısı" haberi, 15 Temmuz 2016 tarihinde yazılmıştır. 15 Temmuz 2016 tarihinde de güncellenmiştir. ABC Kritik kategorisi altında bulunan IŞİD işbirlikçileri ve Fransa saldırısı haberi 2016 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. IŞİD işbirlikçileri ve Fransa saldırısı 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. ABC Kritik konusunda 25 Nisan 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

Hubbard Editör

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 11:30 Akaryakıt Fiyatlarında Büyük İndirim: Motorine 1.17 TL'lik Düşüş!
  2. 11:22 Çorlu tren faciası davasında karar çıktı
  3. 11:18 Hamas'ın üst düzey yetkilisi silah bırakma koşulunu açıkladı
  4. 10:53 Son seçim anketinden AK Parti ve YRP'ye kötü haber: CHP’nin yükselişi sürüyor
  5. 10:49 Filozof Atakan yıllar sonra ortaya çıktı
  6. 10:43 Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alparslan’ın dudak uçuklatan maaşı: 801 bin lira
  7. 10:39 Sosyal medyadan duyurdu: İYİ Parti'de üst düzey istifa
  8. 10:32 Mehmet Yakup Yılmaz: Erdoğan'ın MHP'yi yok sayabileceğini düşünmüyorum
  9. 10:25 Barış Terkoğlu yazdı: Uğur Dündar’ın babalık davası
  10. 10:22 İsmail Kartal: 5'te 5 yapabilirsek, hedefimize ulaşma şansımız olabilir
  11. 10:18 Hatay'da afetzedelerin sorunları büyüyor: Hava tozlu, konteynerler böcekli
  12. 09:51 ‘Yakışıklılığınızın dezavantajını Gupse Özay görüyordur’ sorusuna Barış Arduç'tan jet yanıt
  13. 09:47 11 Hükümet Konağı ihalesi yapıldı: Toplam bedeli 1 milyar 189 milyon
  14. 09:40 Karar yazarı Mustafa Karaalioğlu: Yeni anayasa bir vizyon ister fakat ortada bundan eser yok
  15. 09:34 ATV'nin sevilen dizisi için apar topar final kararı
  16. 09:30 Alman basını: Nico Hulkenberg Audi ile anlaştı, resmi açıklama yakın
  17. 09:24 Yeni anayasa için havuz kurulacak: Süreci Numan Kurtulmuş yönetecek
  18. 09:16 Pazarcık'ın yeni belediye başkanı anlattı: Son mesai saatinde 4.5 milyonluk fatura kesildi
  19. 09:13 Fatih Terim isyan etti: Böyle bir hakem masraf edip Fransa'dan mı getirilir
  20. 09:06 İstanbul boğazındaki ünlü mekanda tecavüz skandalı
ABC Kritik Haberleri