İsmail Saymaz: “Sinan Ateş’in tetikçisini eski Ülkü Ocakları yöneticisi kaçırdı”

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin iddianame suikasttan 17 ay sonra nihayet yazılabildi.

Davanın açılması için bir genel ve yerel seçimin geçmesi beklendi. Çünkü seçim öncesi MHP’yi kızdırmamak ve Cumhur İttifakı’nı korumak gerekliydi.

22 şüpheli hakkında tasarlayarak öldürme, öldürmeye teşebbüs, suça azmettirme ve yardımdan iddianame hazırlanarak, Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.

Şüpheliler arasında üç polis var.

En kıdemlisi, eski Ankara Emniyet Müdürlüğü Cinayet Bürosu Amiri M.E.A. 

M.E.A.’nın cinayetten önce ve sonra eski Ülkü Ocakları Genel Merkez yöneticisi Tolgahan Demirbaş’la yazıştığı ve görüştüğü ortaya çıkmıştı. Demirbaş’ın sildiği ve özel bir programla kurtarılan yazışmalarından ötürü M.E.A. tutuklandı.

SORUŞTURMANIN AMİRİ

Demirbaş, suikast sonrası tetikçi Eray Özyağcı’yı Ankara dışına çıkardığı öne sürülüyor.

İki kez gözaltına alınıp serbest bırakılan Demirbaş, 25 Ocak 2023’te Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel’le birlikte tutuklandı.

M.E.A. ise Ateş soruşturmasını 30 Ağustos 2023’e dek yürüten komiserdi.

Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş: Katili herkes biliyor

EMNİYETLE İLİŞKİSİ VAR

M.E.A., 19 Ekim 2023’te Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nda alınan ifadesinde, Demirbaş’ı iki yıl önce arkadaş ortamında beden eğitimi öğretmeni olarak tanıdığını söylüyor.

"Ortam" dediği, aslında polis çevresi... 

Çünkü Demirbaş’ın Emniyet’te çok sayıda müdür ve komiserle ilişkisi var.

M.E.A., "Olay tarihinde Demirbaş’ı tanıdığımı Şube Müdürümüz O.Ö.’ye bildirdim. Ancak görevi yürütmek istemediğime dair talebim olmadı" diyor.

‘REİS’ DİYOR

M.E.A. ile Demirbaş’ın yakın ilişkisi olduğu anlaşılıyor.

İkisi birbirine "Reis" diye hitap ediyor.

M.E.A., bu yakınlığı şöyle açıklıyor:

"Demirbaş, bana ‘Reis’ diye ara sıra hitapta bulunur. ‘Kanka, abi, komiserim’
şeklinde de hitapları
olmuştur."

Demirbaş, erişmesi mümkün olmayan bilgileri M.E.A. sayesinde ediniyor. 

"ATEŞ’İN NUMARASINI SORGULADI"

Tolgahan Demirbaş’ın yazışmalarını içeren bilirkişi raporuna göre...     

Demirbaş, 10 Mart 2022’te M.E.A.’ya Ateş’in telefon numarasını göndererek, şöyle yazıyor:

"Amirim bizim GB (Genel Başkan) istedi de. Adres lazım bize. Sana zahmet olmazsa."

M.E.A., "Estağfurullah, bakalım reis" diyor.

Sorguladığında, numaranın Ateş’e ait olduğunu görüyor. 

"Reis, önceki gb’ye (Genel Başkan) çıkıyor bu numara" diyor.

Demirbaş, "Aynen reis, onun ipini çekmişler" diye yanıt veriyor. 

M.E.A., "Birazdan arıyorum reis" diye yazıyor.

Raporda, yazışmadan bir buçuk saat sonra Demirbaş’ın telefonunun ‘notlar’ bölümüne Ateş’in adresini kaydettiğine dikkat çekilerek, "M.E.A’nın Ateş’in adresini sorguladıktan sonra Demirbaş’a verdiği değerlendirilmektedir" deniyor.

M.E.A.’ya ifadede bu iddia soruldu.

M.E.A., önce şu yanıt verdi:

"Olaydan sekiz ay önce Demirbaş’ın isteği üzerine Ateş’in cep telefon numarasını sorgulayıp ev adresini ilettiğim yönündeki tespit doğru değildir. Ben böyle bir bilgiyi iletmedim."

Yanıt üzerine yazışma içerikleri okundu. 

M.E.A., bu kez de "Ateş’in numarasını sorgulayıp sorgulamadığımı, Demirbaş’a ‘Bu numara eski genel başkana çıkıyor’ diye mesaj yazıp yazmadığımı hatırlamıyorum" şeklinde konuştu.

Demirbaş’ın "Aynen reis, onun ipini çekmişler" şeklindeki mesajını hatırlamadığını ileri sürdü. "Böyle bir mesaj gelmiş olsaydı mutlaka hatırlardım" diyor.

'PAYLAŞMAK SUÇ, BİLİYORUM’    

Yüksel, 14 Nisan 2022’de Ateş’in avukatı Ali Yücel’in plakasını Demirbaş’a yollayarak, "Başkanım buna hemen bir baktıralım" diyor.

Demirbaş, "İletiyorum hemen" diye karşılık veriyor.

Ardından M.E.A.’ya mesaj gönderiyor. 

M.E.A., ifadesinde şunları söylüyor: 

"Yücel’in plakasını sorgulayarak, ev adresini iletip iletmediğimi hatırlamıyorum. Bilgileri göndermiş isem Demirbaş’ın ne maksatla almak istediğini bilmiyorum."

M.E.A., bilgilerin gizli kalması için Demirbaş’ı uyardığını belirterek, şöyle devam ediyor:

"Bilgilerin paylaşılmaması konusunda gizlilik içerisinde kendisinde kalması yönünde mesaj göndermiş olabilirim. Bu bilgilerin sorgulanıp paylaşılmasının suç olduğunu biliyorum."

‘TETİKÇİYİ KAÇIRDI’

M.E.A., Demirbaş’ın tetikçi Eray Özyağcı’yı kaçırdığını ifade ederek, şunları söylüyor:

"Soruşturmanın başlangıcında Demirbaş’ın olaya dahil olduğuna ve Özyağcı’yı kaçırdığına dair tespitte bulunduğumuzda Yüksel’in olayın içinde olduğunu ve diğer şahısların ne derece olaya karıştıklarını bilmiyordum. Yüksel ve diğer şahıslarla ilgili bilgiler sonra ortaya çıktı."

AĞZINI YOKLAMIŞ!

M.E.A. ve Demirbaş, suikasttan bir gün önce, 29 Aralık 2023’te telefonla beş kez görüştü.

M.E.A., bu görüşmeyi şöyle açıklıyor:

"Bir gün önce görüşme yaptığım doğrudur. Kaç kez görüştüğümüzü hatırlamıyorum. Görüşmelerimizi FaceTime’dan yaptık. Demirbaş aradı. Bir araca plaka alınması konusunda Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’nde birine yönlendirip yönlendirmeyeceğimi sormuştu. Tanıdığım olmadığını, yardımcı olamayacağımı, yine de araştıracağımı söyledim. Aynı gün Demirbaş, tekrar arayarak, konuyu hallettiğini, yardıma gerek kalmadığını söyledi."

M.E.A., suikasttan yarım saat sonra, saat 14’te Demirbaş’la bir dakika yedi saniye görüştü.

Arayan, M.E.A. idi.

M.E.A., ağzını yoklamak için aradığını iddia ederek, kendisini şöyle savunuyor:  

"İsim vermeksizin Çukurambar’da silahlı bir konu olduğunu, buna dair bilgisi olup olmadığını sordum. Maktulü tanıdığı düşüncesiyle sordum. Bana ‘Kim abi, hayırdır, ne oldu’ diye sordu. Böyle konuşunca olaya dair bilgisi olmadığını değerlendirerek, görüşmeyi sonlandırdım."

M.E.A., Demirbaş’ı 15.34’te ikinci kez fakat yanlışlıkla aramış olabileceğini söyledi. 

DEMİRBAŞ’I ŞAHİT GÖSTERDİ

M.E.A., saldırıya ilişkin bilgisi ve tahmininin olmadığını savunarak, şunları söylüyor:

"Cinayet öncesi veya sonrasında şüphelilerle irtibatım, cinayetin işlenmesinde yardımım olmamıştır. Soruşturmanın hiçbir aşamasında Demirbaş’a ya da başka şahsa bilgi vermedim. Demirbaş’a verdiğim bilgilerin cinayetle ilgisi yok. Ancak bu bilgileri toplayıp Demirbaş’a göndermemem gerektiğini biliyorum."

M.E.A., suikastın aydınlanması için görev yaptığını ileri sürerek, şöyle diyor:

"Ateş’in öldürülmesinde dahlim yok. Olayın aydınlanması için ekibimle birlikte insanüstü bir çalışma yaptık. Olayın aydınlanmasına büyük katkıda bulunduğumu düşünüyorum. Demirbaş da bu hususu doğrulayacaktır."

17 ŞÜPHELİ DAHA VAR

Avukatı Aziz Bingöl, M.E.A.’nın Ateş cinayetinin aydınlanması için çalıştığını iddia ederek, şöyle diyor:

"M.E.A. aleyhine olan iddiaların tek kaynağı durumundaki Demirbaş’ı yakalayan ve telefonuna el koyan kişidir. Bu, M.E.A’nın her delili ortaya çıkarma gayretini göstermektedir." Bu arada 17 şüpheli hakkında soruşturma sürüyor.