Kandırılmanın evrimi

Kandırılmanın evrimi

Kandırılmanın evrimi Sami GünalKimi insanların adlarının önünde bulunan nal büyüklüğündeki unvanları gördükçe ürker de selama durasım gelir. Bu unvanlara karşı kazaen hangi tür bir kusur işleyebileceğimin korkusuyla elim ayağıma dolanır....

Sami Günal

Kimi insanların adlarının önünde bulunan nal büyüklüğündeki unvanları gördükçe ürker de selama durasım gelir. Bu unvanlara karşı kazaen hangi tür bir kusur işleyebileceğimin korkusuyla elim ayağıma dolanır. Maazallah türlü türlü kusur var! Ne olur ne olmaz, bu serseri serin sarhoşluğu içinde bilemeden yanılıp yakılıp bilgiden yoksun boş martaval atarak haddini aşma kusuruna düşmek de var.

Sonradan, az da olsa kavradık ki unvanlara o kadar da aldanmamak lazımmış! Hani, işe yaramaz mı yaramaz! Bazen, sadece kapı üzerinde asılı duran nazar boncuğundan öte gitmezmiş.

Bendenizin “Kamu Bütçesi Dersi'' hocası olan bir profesör vardı. Çok dürüst davranırdı. “İştigal alanımın dışında bir hayat tarzım, onun dışına çıkma dürtüm yok'' anlamında tekdüzeliğini samimice anlatmak için derste iki de bir “Ben geri zekâlıyım!'' derdi. Ne akıllı uslu öğrencilermişiz ki “Sus küçüğün, söz büyüğün.'' şiarıyla yetiştirildiğimizden bir tanemiz de çıkıp “ne münasebet hocam'' demedik. Kendisini kendisine karşı savunmadığımız için ayıp ettik! Keşke her unvanlı benim hocam kadar olsa gelişmişlik sıralamasında basamak atlardık. Nitekim bu hocam daha sonra bir üniversiteye rektör olarak atandı. Dolu dolu olmak bambaşka bir şey! İlla ki bir boşluğu doldurursun/doldurturlar. 
Hocam haklıydı. İnsan dediğin, bildiği kadar yaşar, bildiğinin dışına çıkamaz. Her unvanlı-unvansız insan bari benim hocam kadar had bilip de kendini dünyanın merkezi saymasa! Dünya, onun/herkesin ben merkezi kadardır(!) Dışındaki düşünceye hayat tanımaz. Ne de olsa her şeyi bildiğini sanır. Bu bir genelleme mi? Ne münasebet! Misal, beşeri yönüyle de abide bir insan olan Emre Kongar Hocamız kendisini halen öğrenci sayar. Oysaki o bir bilge!
Eşeğe, özelikleri itibariyle eşek dersin olur biter. Başka bir şey değildir. İnsansa süper ego derken, üst ego derken çok oynaktır. Nerde duracağını da bilemez çoğunlukla kendini âlim tarafına park eder.  

İnsan, istediği kadar oynak olsun. Onu durdurmak ve bir suret çizmek mümkündür. Her daim hayvanlar âlemine dair tespitler ve teşbihler insanı daha belirgin kılacaktır:   

“Akvaryumda yaşayan balığın dünyası akvaryumun sınırları kadardır. Oradan öte bilgi ve görgüsü yoktur. Onu suçlamak haksızlık olur.''

İnsanlaşmak, akvaryumun ötesine atılmayı en azından saygı duymayı gerektirir. Bu ne demek oluyor? Bildiğinin dışı da var. Ya öğren genişle ya saygıyla dinle yine öğrenirsin.Anadolu’nun ulular mı tükenir? En azından birisi sana mürşit olur elbette.
“Aya gidip gelmek marifet olmaz / Daha, Güneşten de öte bak öte''

Beni korkutan o unvanlarla ilgili bir örnekleme yapmak istiyorum. Lisans düzeyinde tarihçi; doktoralı düzeyde siyaset bilimci, uluslararası ilişkiler uzmanı, akademisyen, köşe yazıcı, ne laik ne dinci, ikinci cumhuriyetçi, yetmese bile her şeye evet diyen neoliberal… Hâsılı kelam düşünsel her derde deva şeklinde her şeyin uzmanı... Konuşmalarında ve duruşunda mertlik vermeye çalışan falan filan…

Sen ne diyorsun ya, Evrim Teorisi hakkında bile fikri var. Ama bilgisi yok. Şimdi kadı kızını getirtmeyin ha akla! Bu kadar unvan, kadı kızında bile yok ki! Dolayısıyla kusur aranır. 

Evrim Teorisi hakkında fikri var da teorinin salt sözlük tanımı kadar var. Mübarek her cümle, adres tarifi gibi düz cümle değildir ki içinde geçen sözcükleri sözlük kalıbıyla anlayasın. Önce literatür/jargon bileceksin. Kişi en azından “deyim'' denen kavramdan haberdar olsa her söz karşısında temkinli davranır. Örneğin “bilgiçlik satmak'' deyimini ele alalım. Dilin kullanımına ve inceliklerine hâkim olamayıp da salt sözlükteki sözcük anlamıyla algılamaya kalkışırsan yolun sonunu semt pazarına dayandırırsın. “Bilgi satan'' pazarcı olarak anlar çıkarsın. Oysaki bu söz öbeğinin deyimsel anlamı, örneğin, “Evrim Teorisi'' hakkında hiçbir şey bilmediği hâlde bilir görünmek, bilgin geçinmektir.
Her şeyin muharriri (yazar) Nuray Mert Hanımefendi buyurmuşlardır ki: 
“…ben de evrim teorisinin bilim yerine konmasına karşıyım. Adı üzerinde evrim teorisi, ne kadar bilimsel kesinlik kazandırılmaya çalışılırsa çalışılsın veya ne kadar bilimsel çürütülmeye çalışılırsa çalışılsın nihayetinde insanın oluşumuna ilişkin bir akıl yürütme biçimi...'' 

Şimdi, “adı üzerinde'' gibi dudak bükerek bilgiçlik taslayan hem de küçümseyici bir tespitle başladığına göre ve “nihayetinde bir akıl yürütme biçimi'' diye de yine küçümseyici bir edayla kesin hüküm verdiğine göre muharririmizin bilim ve teori konusunda sıkıntısı var demektir. Var ki teori sözcüğünü, günlük basit dildeki kullanımı karşılığıyla sınırlı sanıyor.

Oysaki teori, “kuram'' karşılığı anlamında Türkçemizde dört ana başlık altında açımlanması olan bir sözcük/kavramdır.  Muharririmizin her zaman ihtiyaç duyulan o akil dağarcığına teori sözcüğünün günlük dildeki “kapsamı-karşılığı'' anlamında kodlanmış ki “Uygulamadan kopuk, soyut kalan bilgi.'' kıratı mevcut. 
Önce bilim literatüründe/jargonundaki karşılığına bakalım teorinin.
Birtakım faraziyeler (varsayımlar) çeşitli deney ve testlerle her zaman ve hep aynı sonucu veriyorsa artık kavramsal hal alan “hipotez'' denen bu önermeler: Bilim literatüründe işte o güya “sıradan soyut kalan bilgi'' anlamında kavradığınız “teori'' adını alır. Asıl itibariyle kurallar, yasalar bütünü demektir. Yani hali hazırdaki bilimsel doğru demektir. Bilginin evrensel bir hal alması demektir. Sana-bana göre olmaz ki otoriter düzene uyarak olsa olsa diye ahkâm kesesin a akilim!  

Bilimsel doğru nedir? Aksi ispatlanıncaya kadar doğru kabul edilen ya da diğer bir anlamıyla henüz yanlışlanamayan daha da ilerletelim yanlışlanmaya açık doğrulardır. Kabala pazar martaval atıp, cehalet fırlatıp pot kırmaktansa, zaten çağırısında yanlışlanmaya açık olan/açıkım diyen bir teorinin karşısına evrensel geçerliliği olan donanımlı antitezlerle gel. Hal (durum/vaziyet) pazarında pozisyon alıp düzenin semireni olmayı en sıradan boş kafalar dahi becerir ama birçok unvanlı akil bir muharrire yakışmaz ki.

Her şeye de yetmez ama evet demek yorar insanı. Nasıl yormasın ki alimallah birileri de kalkar, “Evrim Teorisi’nin, bilim yerine konmasına karşı olduğunu söyleyen Nuray Mert'in, yazar yerine konmasına da ben karşıyım.'' der.
Hadi, çok insani bir durumdur “bilinç kayması'' neyse ney affedilebilir bir sonuçtur da ya politik/ideolojik zamanın ruhuna uyma zorunluluğu, açıkgözlüğü babında diğer birisi de kalkar buna, “Bilinç kayması diyebilir ya da hızla değişen tartışma zemininden, ''zamanın ruhuna uyma zorunluluğundan’ söz edebilirsiniz.'' derse n’olacak?
Hele hele, bilim-teknik yolunda saçlarını ağartmış duayen bir kapı komşu kalkıp da “Mert, Evrim konusunda bir şeyler okudu mu bilmiyorum. Eğer okumadan yazdıysa ayıp. Bu yazdıkları ilk elde ''hiç okumamış, zerre bilgi sahibi değil’ düşüncesini akla getiriyor.'' gibi “cahillik'' ithamına kadar yönelirse?
Bu ağırlıklara insan bendeni pek dayanamaz.

Her işte bir hayır vardır, demezler mi? Bu kadar açığa düşürülmenin sonucunda komplekse kapılıp belki de haberimiz yok ama evrim üzerine iki arada bir derede çalakalem on tane kitap okumuştur akil muharririmiz.
Bir de bakmıştır ki hiçbir şey kendi bildiği kadar değilmiş. Kemale erip, şimdiye kadar bildiğimi sandığım hiçbir şeyin sınırı, bildiğim kadar olmamakla kalmayıp doğru da değilmiş der mi der.
Yüksünmedikten sonra yine “kandırılmışım'' dersin olur biter.

"Kandırılmanın evrimi" haberi, 07 Ağustos 2017 tarihinde yazılmıştır. 07 Ağustos 2017 tarihinde de güncellenmiştir. ABC Kritik kategorisi altında bulunan Kandırılmanın evrimi haberi 2017 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Kandırılmanın evrimi 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. ABC Kritik konusunda 20 Nisan 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

Hubbard Editör

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 00:26 Fed açıkladı: Enflasyon en büyük finansal risk olarak görülüyor
  2. 00:13 Elektrikli otomobiller baş ağrısı mı yapıyor? İşin sır fren sistemiyle açıklandı
  3. 00:11 Türkiye milyarlarca dolarlık dev yatırımı daha kaçırdı!
  4. 00:09 Audi'lerin bagajlarındaki rakamlar ne anlama geliyor? İşte güç tablosunun sırrı!
  5. 00:06 Ucuza lüks otomobil arayanlara iyi haber geldi! Yeni Citroen C3 Aircross size göre olabilir
  6. 00:00 Sadettin Saran açıkladı: Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız
  7. 23:50 Dünyanın en iyi havalimanları açıklandı: Türkiye de listede
  8. 23:46 AKP’li Nihat Zeybekçi İsrail’le ticareti savundu: ''Katliam başka ticaret başka''
  9. 23:43 Türkiye boykota gidiyor! Ünlü adlar da destek verdiğini açıkladı
  10. 23:41 Altın sahiplerini korkutan uyarı geldi: "Bu fırsat kaçmaz, hazırlanın"
  11. 23:32 Trump'ın yargılandığı bina önünde kendini ateşe verdi
  12. 23:29 BM açıkladı: Sudan'da insan eliyle oluşturulan kriz çok büyük boyutta
  13. 23:08 Dünya Bankası, Türkiye'ye milyonlarca dolarlık bir borç verme kararı aldı!
  14. 23:01 Trump'ın yargılandığı mahkeme önünde bir kişi kendini yaktı!
  15. 22:53 Fenerbahçe'nin Avrupa'dan elde ettiği gelir açıklandı!
  16. 22:49 Türkiye pazarı için özel olarak geliştirilen Tesla Model Y'nin satış fiyatı netleşti!
  17. 22:15 Gazze'deki Çatışmalar Çevre ve Sağlık Felaketine Yol Açıyor: BM Uyarısı
  18. 22:14 Kulüpler Birliği, TFF'ye seçim için bir çağrıda bulundu!
  19. 22:14 Beşiktaş, ligdeki beş maçlık galibiyet hasretine son verdi
  20. 22:11 Beşiktaş, MKE Ankaragücü'nü 2-0 Mağlup Ederek Galibiyet Hasretine Son Verdi
ABC Kritik Haberleri