Komünistler "laiklik" için buluşuyor

Türkiye Komünist Hareketi (TKH) çağrısı ile düzenlenen "Karanlığa Boyun Eğme:Laiklik İçin Buluşuyoruz" etkinliğine ilişkin, TKH Merkez Komite Üyesi Kamil Tekerek, ABC'ye yaptığı açıklamada, Türkiye'nin bu duruma nasıl geldiğini her geçen gün bir kere daha sorgulamak zorunda olduğumuz günlerden geçtiğimizi vurgulayarak şunları kaydetti;

"Bugün Türkiye'ye bakıldığında iç açıcı bir tablo olmadığı açık. Özellikle son bir hafta AKP iktidarının kendine karşıt gördüğü kesimlere dönük önemli hamleler yaptığı bir aralığa denk düştü. Öncelikle Diyarbakır Belediye Başkanı Gültan Kışanak'ın tutuklanması, Cumhuriyet Gazetesi'ne dönük yapılan operasyon ve tutuklamalar ile dün yaşadığımız HDP tutuklamalarını bu çerçevede değerlendirmekte fayda var.
 

Neredeyse tüm değerleriyle ortadan kaldırılmış bir cumhuriyetin çatısı altında bundan daha kötüsü herhalde olamazdı. Bu yüzden Türkiye'nin bu duruma nasıl geldiğini her geçen gün bir kere daha sorgulamak zorunda olduğumuz günlerden geçiyoruz. Ülkenin gerçek sahibi olan emekçilerin her türlü hakkının ortadan kaldırıldığı, sosyal devletin tasfiye edildiği, cumhuriyetin kazanımlarının buharlaştığı, gericiliğin siyasete ve toplumsal yaşama çok güçlü bir şekilde sirayet ettiği bu dönem, AKP'nin on beş yıla yaklaşan iktidarı ile birlikte Türkiye'de kapitalizmi ve sistemin sahipleri açısından bulunmaz bir nimet olarak görülmeli.

Emperyalizme bağımlılık açısından da durum benzerdir. Örneğin, şu an ABD'ye kafa tutup, Rusya'ya yanaşan AKP görüntüsüne inanırsanız büyük bir yanılsama içerisine düşmeniz mümkündür. Irak ve Suriye'nin savaş ortamından nemalanmaya çalışan Türkiye'nin buradan elde edebileceklerinin sınırlı olduğu çok açıktır. Daha doğrusu halkımızı "Musul'u da, Halep'i de alacağız" diyerek uyutmaya çalışan bu iktidar ve arkasındaki sömürücü sınıflar açısından alınmaya çalışılan şey bölgede savaş sonrası müteahhitlik ve ticari faaliyetlerden başka bir şey değildir. Tüm bunlar için ülkemiz bölge halklarının nefretini kazanan rezil bir duruma sokulmuştur.

Ülke içerisine dönersek, bu yangın yerinde yapacak çok iş var. Biz de ülkesinin geleceğinin karanlık olmasını istemeyenler, Türkiye'nin bir din devleti olmasına karşı laikliğin en önemli nokta olduğunu düşünenler, sömürünün en büyük karanlık olduğuna inananlar, AKP iktidarının bu topluma dayattığı hukuksuzlukları ve baskıyı sindiremeyenlere açık ve samimi bir mücadeleye davet çağrısı yapıyoruz. 6 Kasım'da Bostancı Gösteri Merkezi'nde yapacağımız etkinlik tam da bu arayışa karşılık geliyor. Zaman umutsuzluk yayma zamanı değil. O yüzden tüm ilerici, yurtsever, cumhuriyetçi vatandaşlarımızı etkinliğimize davet ediyoruz."