Maç mı? Savaş mı?

Ali Kaya Soysal

İlk dakikadan bitiş düdüğüne kadar bazı futbolcuları tenzih etsem de sahada anormal bir "anti-fair" hakimdi; bunun öncülüğünü de hangi taraf yaptı diye sorarsanız, yanıtım aleyhte hakem kararlarına yedek kulübesinin tümüyle saha kenarına koşan Fenerbahçe kadrosu idi. Bence buna gerek yoktu, çünkü oyun olarak sarı-lacivertliler rakiplerinden üstün oynuyor. 13. dakikada Negredo’nun golüyle geriye düşmelerine rağmen 17'de Soldado ile beraberliği bulmuş ve aynı oyun ritmini sürdürüyorlardı.

Hatta, Alper’in 44'de "amatörce" ikinci sarıdan atılmasıyla 10 kişi kalmalarına rağmen 2 dakika sonra Şener'le buldukları galibiyet golüyle soyunma odasına 2-1 önde gidilmişti. Fakat aynı agresiflik ikinci yarıda da devam etti; 52. dakikada tavan yaptı. 6-7 dakika süren kavgada Quaresma’ya kırmızı, Mehmet Ekici'ye sarı kart çıktı. Bana göre o pozisyonda kartların sayısı daha çok, renklerinin ise farklı olması gerekirdi. Bu dakikaları Fırat Aydınus iyi süzemedi. Benim görüşüme göre Quaresma’nın rakibine hareketi kesinlikle sarıyla sınırlı kalmalıydı; dolayısıyla gördüğü kırmızı sonrasında yaptığı isyan birkaç hafta ceza almasına yol açacak..

Biraz teknik konulara değinelim dilerseniz. Fenerbahçe sahaya elindeki en ideal kadroyla çıkarken, Şenol Güneş  etkili kanatları olan Quaresma ve Babel’i yedek kulübesinde oturtmayı tercih etti. Hocayı bu kararından dolayı eleştiriyorum, çünkü 4 gün sonra oynanacak Trabzon maçını düşünmüş olabilir, ama yarı finalde karşılaşacağın takım 9 tane gol attığın Manisa değil hoca, ezeli rakibin Fenerbahçe. Gerçi Lens’in bu denli kötü oynayacağını ve Caner’in ilk yarı itibariyle sol kanatta etkisiz kalacağını tahmin edemedi herhalde.

Zaten bu nedenle ikinci yarıya 'orijinal' kanatlarıyla oyuna başladı; rakibinin bir eksik olmasını fırsat bilerek baskıyı kurmak istedi, ama 7 dakika sonra Quaresma’nın tahriklerle dolu saniyelerde Fırat Aydınus haksızlığına uğramasıyla oyuncu sayısı tekrar dengelendi. Maçın dengesi buna rağmen Beşiktaş ağırlığıyla sürerken Aykut Kocaman 70'de doğru bir kararla maçı geren oyuncuların başında gelen, her an atılabilecek Soldado yerine Valbuena’yı sahaya sürdü, ama 5 dakika sonra kaptanı Volkan’ın adeta hakemi kendisini atmaya zorlayan jestini o da öngöremedi...

Mecburen Kameni girerken Aatif oyundan çıktı ve karşı hamle olarak tamamen golü düşünen Şenol hoca Pep’yi alıp Oğuzhan’ı içeri sokarken oyunun bitimine uzatmalarla birlikte 20 dakika vardı ve Beşiktaş artık her türlü riski alarak rakip kaleye yüklenmeye başladı... Talisca’nın Hasan Ali ye çarpıp Kameni'yi 'kontripiyede' bırakan beraberlik golü geldiğinde 10 dakikalık uzatmalar başlamıştı.

Siyah-beyaz baskı tek kaleye döndü ve artık iki taraf içinde oyun disiplini kalmadı. Sarı-Lacivertliler kalelerini savunurken Caner ortalarıyla gol arayan Beşiktaş’a karşı önemli direnç hamlelerinin kahramanı Şener idi. 90+8'de, yani maçın bitimine 2 dakika kala Babel’e ceza alanı içinde yapılan net penaltı Fırat hoca tarafından gasp edildi; maçda 2-2 bitti...

Yarı finalin  rövanşı tam 47 gün sonra oynanacak. İşte Beşiktaş’ın erteleme itirazı Bayern München maçlarının olduğu bir dönemde bu saçma takvimeydi, ama reddedildi, yorumu sizlere bırakıyorum...

Yazıma son verirken üç  konuya parmak basmak istiyorum:

1- Maç sonu Aykut Kocaman’ın basın toplantısını izledim. Hoca "bu statda maç kazanılmaz, işte görüyorsunuz, 4 gün önce de bugün de haksızlıklara uğradık, tekme, tokat, hakem kararları hep aleyhimize" gibi cümleler sarf etti. Aykut Kocaman yıllarca önce Trabzon'da Fenerbahçe'nin 2-1 kazanıp şampiyon olduğu maçtan sonra "pek sevinemiyorum, çünkü bizde onların yerinde olabilirdik" sözleriyle centilmenlik adına kalbimde 'kocaman' bir yer etmişti. Ama, son dönemlerde bu kardeş söz ve davranışlarıyla gönlümü terk etti...      

Aykut kardeş 4 gün önceki maçta ofsayttan bir gol atmışsın; rakibinin bir penaltısı verilmemiş ve tüm futboldan anlayanların birleştiği gibi Beşiktaş oyunun genelinde senin takımından üstün oynamış; 3-1 lik net skorla yenilmişsin. Dün akşam ise yukarıda yorumladığım gerçeklerin dışında 98. dakikada maçı kaybetmemeni sağlayan net penaltı verilmemiş; hala bu kelamları nasıl edebiliyorsun, hayretler içindeyim...

2- Yayıncı kuruluşu uyarıyorum, maçları canlı yorumlayan personelinizi seçerken lütfen dikkatli olun. Anlatımlarında adeta Beşiktaş amigoluğu yapan Turgay Demir gibi aktörlere set çekin.

3- Fırat Aydınus, maç önceleri dua etmek yerine maçı idare et, yeter!..