Medyanın ünlü mağdurları

Ender Uslu

Okan Bayülgen’i 90’ların başında, tatillerde Bodrum’a geldiğinde görürdüm. Konservatuarda okuyordu. Annesinin 2. Eşi İsmet Görgün Bey dostumuz idi. Annesi Hanımefendi ile bu yüzden tanışıklığımız olmuştu. Bundandır ki, Okan Bayülgen ile karşılaştığımızda göz ucuyla selamlaşmalarımız da o yıllara dayanır.

92 Yılının başlarında Bodrum’da “Radyo Bodrum''u henüz kurduğumuz bir gün karşılaştığımızda aklındaki bir projeyi aktarmıştı bize Okan Bayülgen. Gece yarısından sonra mikrofona geçip uçuk kaçık bir radyo programı formatından söz etmişti. Önerdiği program çok ilginçti ama bizim bir sorunumuz vardı. Radyo Bodrum, Bodrum Belediyesi’nin bodrum katından yayın yapıyordu ve yayınlar ancak mesai saatleri içerisinde yapılabiliyordu.  Dolayısı ile o ilginç programı yapamamıştık…

Geçenlerde sandığı karıştırırken yine o yıllara ait bir Ayfer Bayraktar röportajı ile karşılaştım. Okan Bayülgen 95’li yıllarda bir televizyonda “Gece Kuşu'' adıyla bir program yapıyor idi ondan önce ve bizim Radyo Bodrum’da karşılaşmamızdan daha sonra o zamanlar Radio Contact’ da “Contact O’Phone'' adıyla bir program yapıyor ve Ayfer Bayraktar’la Televizyon ile Radyo programcılığının artıları eksileri üzerine bir söyleşi yapıyordu bir “Dalga FM Dergisi'' eski sayısında…

“RADYO DJ’LERİ ARASINDA İKİ PROFESYONEL VAR BİRİ CEM CEMİNAY DİĞERİ DE BEN''

Okan Bayülgen radyo ile ilgili şunları söylemiş Ayfer Bayraktar’a o zamanlar:

“Henüz çok yeni bir sektör. Profesyonellik yok… Radyo çalışanları bile radyo ile yeni yeni tanışıyorlar. Bu arada radyo bir özgürlük bence. Ancak bu özgürlük radyo anarşisi gibi bir şeye dönüşüverdi. Profesyonel eksikliği var radyoların. Türkiye’de 35 bin DJ var. Bence profesyonel olan bir Cem Ceminay bir de ben varız. Yanlış yapılan çok şey var. Mesela DJ’ler seksi olmaya, seslerini buğulu çıkarmaya çalışıp ilgi çektiklerini sanıyorlar. Benim böyle bir derdim yok…''

Yıllar sonra geçtiğimiz günlerde Kanal D Televizyonunda “Altın Kelebek''i sunarken, Cumhurbaşkanı’nın gözdesi bir televizyon dizisine ödül anonsu sırasında kurduğu cümleler ile Cumhurbaşkanı’nın tepki gösterdiği ve dolayısıyla projelendirilme aşamasındaki televizyon programının rafa kaldırıldığı, Okan Bayülgen, yukarıda sözünü ettiğimiz Dalga FM dergisi’nde yayınlanan o röportaj sırasında bir soruya verdiği yanıtta da radyo ile televizyon arasındaki farkı şöyle anlatmış:

“Televizyon, radyo gibi değil. Radyo hayaller televizyonudur. Dinleyenler ile DJ arasında sadece işitsel temas var. Çok zekice bir şey radyo. Görüntüyle aptallaştıramazsın dinleyiciyi. Dinleyici ile DJ arasında acayip güzel bir diyalog vardır. Ama televizyon tam tersidir.''

Cem Ceminay’ı arayıp “Hatırlıyor musun?'' Diye sordum “Okan Bayülgen böyle böyle demiş o zamanlar; 35 bin DJ arasında iki DJ var biri Cem Ceminay diğeri de ben.''

Hatırlamadı tabii ki ve yapıştırdı hemen: “Ben radyo DJ’i değilim''

CEM CEMİNAY 17-25 ARALIK MAĞDURU

Evet bir Radyo Showman’i Cem Ceminay. Uzunca süre Power FM’de, sora çeşitli radyolarda en son da TRT FM’de yayın yaparken bir show’unda 17-25 Aralık ile ilgili espri yapmaya kalkınca TRT FM ile yolları ayrıldı. Şimdilerde kendi internet radyosunda showlarına devam ediyor Cem Ceminay…

TRT FM’deki olaylı show’undaki konu ile ilgili bölüm şöyle:

Bu arada hazır Cem Ceminay ile ilgili söz açılmışken kurulduğu ilk zamanlarda Power FM’de yayın yapan Cem Ceminay o zamanlar radyonun temizlik işlerini yapan Memduh’u da yayına alarak “kavuklu-pişekar'' veya “karagöz-hacivat'' denemesini radyoda ilk yapanlardan biridir.

Cem Ceminay o zamanlar (1995) de Dalga FM dergisinde yaptığı söyleşide Türkiye’deki radyoların henüz amaçlarını ve dolayısı ile konseptlerini tam olarak belirleyemediklerini söylüyor ve bu yüzden her telden yayın yapan bu radyoların artık bir çizgiye oturması gerektiğini savunuyor. Yeni kurulan Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun bu konuda oldukça olumlu bir otokontrol sağlayacağına inandığını söyleyen Cem Ceminay, reklamcılar tarafından radyo mecrasının henüz keşfedilmiş olmamasından da yakınıyor.

NEREDEN NEREYE?

Özel Radyoların yayına başlamasıyla, o sıralar üniversitede öğrenci olan Aslı Nasuhbeyoğlu birkaç radyoda staj yapar ve sonra TGRT de Haber Aktüalite programı sunmaya başlar. Daha sonra Best FM Haber Merkezinde spikerlik ve redaktörlük görevlerinde bulunan Aslı Nasuhbeyoğlu şimdilerde “Niobe'' takma adıyla Hürriyet’de Astroloji yazıları yazıyor…