Yanardağ, yeni haber kanalının açılışını duyurdu

Haber kanallarının bir birinin kopyası haline geldiği, siyasal ve toplumsal muhalefetin her geçen gün sesinin daha da kısıldığı bir yayıncılık ortamında Türkiye bir sistem değişimine doğru hızla giderken bu dengeyi değiştirmek için yeni bir haber kanalı yayına giriyor.

Kültür Türk adı ile bir süredir test yayını yapan Tele1,  21 Aralık 2016 tarihinden itibaren hafta içi her sabah 08.00’de yayınlarına başlıyor.

NEDEN YENİ BİR HABER KANALI?

Türkiye’de genel izleyiciye ulaşan nitelikli muhalif televizyon kanalı alanında büyük bir boşluk yaşanıyor.

Cumhuriyetçi ve toplumcu bir anlayışla muhalif çizgi izleyen televizyon kanalları ya kapatıldı ya da mali ambargolar altında yayınını sürdüremez duruma düşerek alanı terk etti. Bazıları ise, muhalif ya da solcu olmayı yayıncılık yapmak için yeterli görüp, meslek ilkelerine özen göstermediklerinden başarısızlığa uğradı.

Türkiye’de bugün gerçek ve objektif habercilik alanı, neredeyse boş durumda. Büyük bir izleyici kitlesi kendi televizyonunu bekliyor.

Ve işte bu beklentiye yanıt verecek yeni bir televizyon kanalı yayına başlıyor.

Bir süredir deneme yayınlarını sürdüren Kültür Türk, 21 Aralık 2016 tarihinden itibaren hafta içi her sabah 08.00’de haberin ve gündemin gerçeğiyle televizyon yayıncılığında yeni bir pencere açacak.

Her sabah Musa Özuğurlu’nun sunacağı Gün Başlıyor Programı ile başlayacak canlı yayın kuşaklarımız, öğleyin Duygu Özel’in sunacağı Gün Akıyor, akşamüzeri Ümit Zileli’nin sunacağı Gün Dönüyor ve Defne Sarısoy’un sunacağı Ana Haber Bülteni ile devam edecek. Merdan Yanardağ ve Emre Kongar her gün yorum ve değerlendirmeleriyle ekranda olacak.

Kültür Türk kısa süre sonra yoluna Tele 1 ismiyle devam etmeye başlayacak. Ve asıl sürprizler de Tele 1 isminin ekranda görülmesiyle birlikte başlayacak.

MERDAN YANARDAĞ DUYURDU

Gazeteci, yazar ve televizyoncu Merdan Yanardağ, Genel Yayın Yönetmeni, programcı ve yorumcu olarak görev yapacağı Tele1'in açılışını sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile duyurdu.

"Merkez medyanın sinsi yandaşlığını, korkaklığını, gerici medyanın kuşatmasını kıracağız" diyen Yanardağ, yeni kanalın yayın ilkelerini ve kadrosunu da açıkladı.

İşte Yanardağ'ın o açıklamaları: 

"Türkiye'nin yeni haber kanalı Uydu ve D-Smart üzerinden yayında.. Şimdilik Kültür Türk adıyla yayın yapan televizyonun adı 'TELE 1" olacak."

"Ben de Türkiye'nin yeni haber kanalında olacağım. Genel Yayın Yönetmeni, programcı ve yorumcu olarak görev yapacağım. Yeni ve muhalif haber kanalında merkez medyanın ekran vermediği çok önemli ve sürpriz isimler olacak."

"Yeni haber kanalı Türksat 4-A Uydusu ve D-Smart 273, Digiturk Uydu Paketi'nde bulunuyor.. Uydu Frekansı; 11 824, Sembol Rate; 8000, Vertical. Yakında Digiturk ve kablolu yayında da (Tele-dünya ve Tivibu) olacağız."

"Türkiye'nin demokratik dengelerini kuracağız. Hayırlı olsun!"

"Yeni haber kanalı tamamı profesyonel, alanının yetkin isimlerinden oluşan bir kadro tarafından yapılacak. Bazı simler şöyle; Merdan Yanardağ, Emre Kongar, Enver Aysever, Ümit Zileli, Haluk Şahin, Musa Özuğurlu, Ataol Behramoğlu, Doğan Yurdakul, Duygu Özel, Hakan Aksay, İsmail Kuday, Tuncay Mollaveisoğlu, Sinan Meydan, Ömer Ödemiş, Nahit Duru, Yılmaz Polat, Derya İzbul, Mehmet Güç, Necati Yıldırım, Atakan Sönmez, Tufan Akçen, Çağlar Tekin, Orhan Gökdemir, Zeman Göl, Mehmet Karakaya, Ayşegül Karahan, Alev Doğan, Orhan Şahin, Beril Kaleli, Tayfun Talipoğlu, Cüneyt Ayral ve başka sürpriz isimler, yakında... "

"Merkez medyanın sinsi yandaşlığını, korkaklığını, gerici medyanın kuşatmasını kıracağız. Yeni haber kanalını lütfen bütün çevrenize duyurun."

ÇIKIŞ BİLDİRİSİ / GAZETECİLER DEKLERASYONU

 KÜLTÜR TÜRK (TELE 1) NASIL BİR TELEVİZYON?

Yeni haber kanalının Merdan Yanardağ tarafından kaleme alınan, bütün kadro ve çalışanlarca tartışılarak son şekli verilip kurumsal web sayfasında ilan edilen çıkış bildirisi (yayıncılık ilkeleri ve genel yayın politikası) ise şöyle:

Türkiye’de yaygın izleyiciye ulaşan toplumcu, laik, cumhuriyetçi, aydınlanmacı, demokratik, bağımsız ve bu çerçevede nitelikli bir televizyon kanalı uzun süredir yok. Bu alanda büyük bir boşluk var.

Bir dönemin bazı muhalif kanallarının -yayınları bir dizi eksiklik içerse de- bıraktığı büyük boşluk olduğu gibi duruyor. Çünkü cumhuriyetçi ve toplumcu bir anlayışla yayıncılık yapan kimi televizyon kanalları ya kapatıldı ya da mali ambargolar (fiili reklam ambargosu) altında yayınını sürdüremez duruma düşerek alanı terk etti. Bazıları ise, solcu olmayı yayıncılık yapmak için yeterli görüp, gazetecilik ve televizyon yayıncılığının profesyonel bir iş olduğunu unuttukları gibi, meslek etiğine ve ilkelerine de yeterli özeni göstermedikleri için başarısızlığa uğradı.

Bugün, aynı iddia ve yaklaşımla yayınını sürdüren kimi kanallar ise ne yazık ki ihtiyacı karşılamaktan uzaktır.

Özetle, Türkiye’de bugün gerçek gazetecilik ve objektif habercilik alanı, biraz indirgeyerek ifade edersek eğer, ülkenin temelini oluşturan cumhuriyetçilik, kamuculuk ve laiklik ilkelerine bağlı profesyonel yayıncılık sahası neredeyse boş durumdadır. Büyük bir izleyici kitlesi kendi televizyonunu beklemektedir.

Okuma alışkanlığının (okuma-yazma bilmemek değil, okuma alışkanlığı/sürekliliği) yüksek olmadığı, sözlü kültürün halen etkin ve yaygın olduğu, dolayısıyla insanların gündelik yaşamlarının önemli bir bölümünü televizyon karşısında geçirdiği ülkemizde –ki Türkiye, kişi başına günde 5 saat televizyon izleme oranıyla dünyada birincidir- gerçeğe ve bilgiye bağlı bir televizyon yayıncılığına olan yaşamsal ihtiyaç ortadadır.

* * *

Ülkenin ve halkın geleceği için, bu yüz kızartıcı medya ortamında bir özgürlük ve onur penceresi açmak gazetecilik mesleğinin namus borcudur.

İşte TELE 1 kanalı, ülkemizin, toplumumuzun, insanlığın bu yaşamsal ihtiyacına yanıt vermek iddiasıyla yayın hayatına başlıyor. Gerçeğin karartıldığı, doğrunun eğilip büküldüğü, halkın haber alma ve gerçeği öğrenme özgürlüğünün yok edildiği bir medya ortamında, TELE 1, bütün ülkenin sesi ve vicdanı olmaya adaydır.

Elbette biz bu kalpsiz dünyada bütün acıları dindirebileceğimiz iddiasında değiliz. Ancak, toplumun sorunlarına sahip çıkarak, gerçeğin peşinden koşarak, halk adına kamusal denetim görevimizi yerine getirerek sevinçlerimizi çoğaltacak bir rol oynayabiliriz.

Bu perspektifle, bir haber ve kültür kanalı olarak konumlanan TELE 1, sadece iç ve dış siyasal olaylar ve gelişmelerle ilgilenen, salt tartışma ve haber programları yapan bir kanal olmayacak. Eğlenceli olmayı da yayın çizgisinin tamamlayıcısı olarak gören, kültür ve sanata yer veren, yaşamın bütün renklerini ekranlarına taşıyan bir anlayışı benimseyecektir. Örneğin magazin, spor, sağlık, sinema, belgesel ve vasatı aşan eğlence programları da yapacağız.

Cumhuriyetin başlangıç ilkelerine bağlı, halkçı ve başka bir dünyanın mümkün olduğuna inanan bir yayıncılık çizgisi izleyeceğiz. Türkiye’de 21. Yüzyılın televizyonunu yaratacağız.

TELE 1 yayınları, tamamen profesyonel ve deneyimli bir kadro tarafından, ve fakat amatör bir ruh ve özveriyle gerçekleştirilecektir.

* * *

Çığırtkan, ucuz, kaba ve itici bir muhalefet tarzı ve yayın üslubundan kaçınacağız. Eleştiri ve hakaret arasındaki farka özen gösterecek, aradaki çizgiyi net şekilde çekeceğiz. Bu anlamda hiçbir felsefi tercihi, dini inancı, siyasal tavrı aşağılamayacak ve hakaret edilmesine izin vermeyeceğiz. Saygı sınırlarını, eleştirdiğimiz kesimler ve karşıtlarımız söz konusu olsa bile aşmayacak, aşılmasını da kabul etmeyeceğiz.

Gerçeğe, habere ve bilgiye dayalı profesyonel yayıncılığı esas alan bir çizgi izleyeceğiz. Bilimin yol göstericiliğini esas alacağız. Türkiye’nin birliğini, bütünlüğünü, demokrasiyi, özgürlük ve eşitlik ilkesini, bağımsızlığı ve kamuculuğu savunacağız. Terörün ve darbelerin karşısında olacağız.

* * *

Programlarımız geniş bir izleyici yelpazesini kucaklayacak şekilde oluşturacağız. Türkiye’nin, merkezi dahil çok büyük bölümüne seslenecek ve her kesimle iletişim kuracağız. Kucaklayıcı ve hoşgörülü olacağız.

TELE 1, Türkiye’nin televizyonu olacak. Unutulan, ihanete uğrayan, düşen gazeteciliği ve televizyon yayıncılığını yeniden ayağa kaldıracağız. Başka bir dünyanın ve haberciliğin mümkün olduğunu dosta düşmana göstereceğiz. Yandaş ve kendisine “merkez medya'' adını takan “yanaşma'' medyanın egemenliğine son vereceğiz.

Bu yolculukta ihtiyacımız olan tek şey izleyicilerimizin ve halkın desteğidir. Bu desteği esirgemeyeceklerini umuyoruz.

Türkiye’nin yolunu aydınlatacağız!