Mr. Referandum takdimimdir

Mr. Referandum takdimimdir

Mr. Referandum takdimimdir Sami GünalBir önceki yazımızda, seçim ve referandum kavramlarını irdelerken özetle, bunların halk nezdindeki olası paralel algılanmalarından hareketle niceliksel ve niteliksel olarak birbirlerinden farklı olduklarını ancak benzerliklerinin...

Sami Günal

Bir önceki yazımızda, seçim ve referandum kavramlarını irdelerken özetle, bunların halk nezdindeki olası paralel algılanmalarından hareketle niceliksel ve niteliksel olarak birbirlerinden farklı olduklarını ancak benzerliklerinin oylama ve propaganda şeklinde yattığını ifade etmiştik. Dolayısıyla sözü, bunların oylanmasını etkileyen bize özgü propaganda taktiklerine getirmek istedik. Amacımız, bir bilimsel makale edasıyla çağdaş propaganda yöntemlerini anlatmak değil de eğitimsiz ve gelişmemiş demokrasimiz içinde geniş halk yığınlarının kimi propaganda yöntemleriyle nasıl kandırılıp yönlendirildiklerini çeşitli magazinsel/mizahi örneklemeler diliyle anlatmaktı.

Bu aşamaya gelmeden yazının sonunu da şöyle bağlamıştık:

“Bu yazımızı, ciddi ve donuk kavramsal irdelemeler çerçevesinde tadında bırakarak magazinel ve manipüle edici yaşanmış propaganda unsurlarına bir sonraki yazımızda devam edelim.

E, “Mr. Referandum'' boşlukta mı kaldı? Sadece yazıyı okutma, yani bir pazarlama taktiği miydi? Hayır efendim! Doğa, boşluğu kaldırmaz. Yeri doldurulacaktır.''

İlgili yazı linkimiz:

abcforum.jpg

...deyip devam edelim:

Meraklı bir çocuktuk. İlkokul beşinci sınıftan itibaren aileden habersiz tek başımıza miting meydanlarına indik. Gerçi, gizliliği ihlal eden yine biz olurduk. Mitingden döndükten sonra babamıza anlatırdık. Şu lider şunu söyledi, bu lider bunu söyledi, diyerek yakayı ele verirdik. Sonuç itibariyle hoşgörü gördük ki ilgimiz körelmedi.

Şimdi hayatta olmayan Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan, Alparslan Türkeş ve uzun ömürler dilediğimiz Deniz Baykal’ın mitinglerine fiili gözlemci(!) olarak katılmışlığımız oldu ta o çocuk yaşlarımızda. Renkli hatıralarımız var.

Türkeş’in mitingini izliyorum… Türkeş’in alana gireceği yolun ağzına mevzilendim, onu göreceğim… Birden bire sarkık bıyıklı abilerim askeri nizam içinde karşılıklı bir tünel oluşturdular. Başbuğ sert adımlarla tünelin içinde üzerime doğru yürüyor… Nizami görüntü beni ürkütmüştü. Nede olsa çocuktum…

Demirel’in mitingindeki çocukça yaptığım renkli sosyal deneyi(!) bir başka seçim zamanı anlatırım. Şimdiye kadar hiç göremediğim coşkulu, görkemli Ecevit mitinglerini de…

Bir meydanda Erbakan’ı dinliyorum. Kalabalık, hiç abartmıyorum, yüz elli kişi kadar. Zaten o zamanlar Milli Selamet Partisi’nin oyu ne kadar ki? Erbakan kükrüyor: “Şu meydanı dolduran binlerce imanlı gençleeer…'' dedikçe kalabalık gerçekten coşuyordu. On iki on üç yaşındayım, çocukluk bu ya gözüm kesti… Meydan kalabalık gözüksün taktiğiyle darmadağın duran kalabalıksızlığı kolayca saymayı başarabildim. Benimle birlikte yüz elli beş kişi! Erbakan, propagandist bir tutumla çoğunluk aşısı niyetine kandırmaca mı yapıyordu yoksa gönlündeki temenni sayısını mı telaffuz ediyordu?

En renkli kişilik Erbakan’dı. Milletin “seyirlik'' yüzünü her daim güldürmüştür. O nedenle onun doğurduğu anekdotlara daha çok yer vermek yazımızı ferahlatacaktır.

Ecevit-Erbakan ortak hükümeti zamanındayız... Erbakan, tabanına karşı her daim pompaladığı “ağır sanayi'' propagandasını canlı tutmak için meydanlara çıkıyor, “Yüz bin taaank, yüz bin uçaaak yapacağııız.'' bir değil beş değil… Bir gün Ecevit, “İyi de Sayın Erbakan, bunları yapacak parayı, teknolojiyi, her şeyden öte park yerini nereden bulacağız?'' Erbakan’ın cevabı: “Aziz Kardeşim, politikada temenniler olur.''

Milliyetçi Cephe hükümetleri döneminde Erbakan, Demirel’e herhangi bir karar nedeniyle kızabiliyor ve taraftarlarına hesap soran lider görüntüsü verecek…   Hükümetin ortağı olarak bir hışımla Başbakanlığın yolunu tutup Demirel’in ofisine dalıyor. Gazeteciler kapıda bekliyor... Eyvah, hükümet krizi çıkacak! Bakalım, Erbakan çıkışta ne diyecek? Erbakan, o nur yüzüyle kapıya çıkıp, şunu dedim, buna itiraz ettim, şeklinde beyanlarda bulunuyor. Taraftarlar huşu içinde liderlerini Tv’de dinlerken…

Demirel anlatıyor, “Sosyal ve siyasi hayat tarihi içinde yakın arkadaş ve dosttuk. Özel anlarımızda senli benli, renklice muhabbetlerimiz olurdu. Tez canlıydı, o öfkeyle gelir kapıları kapatır… ''Off, Süleyman Bey Kardeşim, yoruldum, hele şu divana bir uzanayım.’ der, yarım saat, bir saat kestirdiği olurdu.'' ilahi Hoca’m!

Erbakan ilginç, renkli ve de hoşgörülü bir liderdi. Uğur Mumcu anlattı. Bir gün ona takılmak için demiş ki “Ya Hocam, hep ''Kadayıfın altı kızardı.’ deyip duruyorsunuz; Allah aşkına başka tatlı yok mu?'' Erbakan seslenir, “Şevkeeet, beylere tulumba tatlısı getir.'' Hakikaten, Şevket Bey yan odaya girmiş elinde bir tepsi tulumba tatlısıyla dönmüş.

Hüsamettin Cindoruk, yıllar sonra, Cumhuriyet’e karşı olanların arkasındaki kalabalığın kaygısıyla, eğitimden yoksun halkın ferasetini (Anlayış, seziş, sezgi, zekâ) örneklemek için acı tebessümle anlatıyor: Seçmenlerin oyunu etkilemek için seçim meydanlarında rakipleri olan Garp Cephesi ve Kurtuluş Savaşı komutanlarından General İsmet İnönü’nün asker kaçağı olduğunu iddia ederler. Evet, bu kirli propagandanın yutulacağı konusunda yanılmıyorlar! Halk, ferasetini gösterip(!) bu yalana inanarak İnönü’yü yuhalıyor... Olanlar olmuştur ama Cindoruk, zeki ve nüktedan bir politikacıdır. Kişiliğinin bilge bir yönü de vardır.  

Şimdi de İnönü’den diğerlerinin tersine bir demokrasi feraseti: İnönü, bir seçim gezisinde Konya’dadır. Partililer, “Paşam, bildiğiniz üzere Konya mütedeyyinlerin yoğun olarak bulundukları bir ildir. O nedenle hitabetinizde birazcık ''Allah, din, iman’ vurgulasanız iyi olur.'' derler. İnönü tebessümle karşılar.

O da ne! Paşa, tek kelime etmez. Dönerken yolda kritik yapılır. “Hani Paşam, size ne demiştik, Allah adına neden birazcık vurgu yapmadınız?''

Cevap: “Allahaısmarladık'' dedim ya!

Geldik meşhur Mr. Referandum’a

Hani, bu yazının öncülünde ne demiştik? Demokrasi, eğitimli ve buna bağlı olarak feraseti gelişmiş yurttaşlar rejimidir, demiştik... Sözünü ettiğimiz Mr. Referandum’un icat edildiği o zamanlar, çok partili siyasal yaşam geçmişi ancak on beş yıl kadar olan bir ülkede, eğitim geriliğinin de katkısıyla kalabalıkların yönlendirilmesi çok kolay olacaktı.

Yine bir anayasa referandumu oylaması var. Türk siyasal tarihinin ilk referandumudur. 1961 Anayasasının kabulü/reddi için yapılmaktadır. Görünürde bu Anayasa’ya karşı çıkıp da oylama öncesinde “Evet'' demeyen hiçbir parti yoktur. Fakat kim içten ki? İnanamayacaksınız ama kendisine karşı ihtilal yapılan Demokrat Parti’nin devamı olan Adalet Partisi bile -yeni anayasanın hukuki teminat bakımından ileri bir adım oluşturduğu iddiasıyla- ihtilal anayasasını desteklediğini açıklamıştır. Gel gör ki Adalet Partisi’nin bu hamlesi içtenlikli bir davranış değildir. Nitekim, ilerleyen yıllarda sola açılan bu Anayasa’nın toplum için lüks ve bol elbise misali olduğunu ilan edip duracaklardı.

İçtenlikli davranamayan AP 1961 Anayasasına karşı yaptıkları gizli propagandalarda halka devamlı olarak reddetmeleri gerektiğini yaydılar. Sembolik mesajlar içeren sloganlar ürettiler. “Hayırda hayır vardır-Hayır deyin, hayırlı olsun.'' gibi. Örneğin Türk politik hayatının en etkili ve estetik sloganlarından biri olan “Gözlerimin içine bakın ne demek istediğimi anlarsınız.'' bu kampanya çerçevesinde üretilmiştir.

Mr. Referandum, o zamanki halkın ferasetsizligine güvenen AP’lilerin halkı aldatmak için propaganda aracı olarak uydurdukları sanal bir umacıydı. Mr. Referandum’un Amerikalı “gâvur'' bir adam olduğu, “Evet'' denilmesinin Mr. Referandum’a evet demek olacağını ve ülkeyi bundan kelli bu “gâvur'' adamın yöneteceğini söylediler. Kızlarımızın, karılarımızın o “gâvur''un olacağı korkusu verildi. Bu Mr. Referandum o kadar etkili olup yaygınlaşır ki dilimize yabancı olan ve bir insan ismi sanılan referandum kelimesini etkisizleştirmek için Milli Birlik Komitesi, referandumun adını “Halkoyu''na çevirir. Mr. Referandumcular Anayasayı reddettiremeseler de oldukça etkili olmuşlardır.

Bir parantez açıp bugüne atıfta bulunalım. Üniversite yöneticisi bir profesör, çok yakın bir zaman öncesinde (2016) ne demişti? "Okuma oranı arttıkça beni afakanlar basıyor. Ben, her zaman cahil ve okumamış halkın ferasetine güveniyorum. Yani, ülkeyi ayakta tutacak olanlar, okumamış, hatta ilkokul bile okumamış, üniversite okumamış cahil halktır."

Ferasetinizi kaybetmeden tüm Mr. Referandumlara Hayır deyiniz.

NOT: Yazımızın başlığı, Halit Çapın’ın “Bay Alkol’ü Takdimimdir'' adlı kitabına nazire yapmak gibi bir şey oldu ama değil. Yazının kurgusuna ve akışına tam da denk gelen bir edebi tanımlama olduğu için bir gereklilikti. Yine de o kitabı hatırlayabilecek olan duyarlı insanlar nezdinde ihtiyaten belirtelim ki, kim bilir böyle bir başlık çıkarımının köken kodlaması bilinçaltına o kitap isminden girmiştir. Çünkü o kitabı, başlığı attıktan sonra birden â diyerek anımsadım.

"Mr. Referandum takdimimdir" haberi, 01 Nisan 2017 tarihinde yazılmıştır. 01 Nisan 2017 tarihinde de güncellenmiştir. ABC Kritik kategorisi altında bulunan Mr. Referandum takdimimdir haberi 2017 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Mr. Referandum takdimimdir 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. ABC Kritik konusunda 19 Nisan 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

Hubbard Editör

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 18:33 Galatasaray'da 5 önemli futbolcu ile sözleşmeler yenilendi!
  2. 18:24 Google Haritalar uygulamasına yepyeni bir özellik geldi
  3. 18:22 Tayvanlı Bisikletçi Jacky Chen, İsrail-İran Gerilimi Altında Dünya Turuna Devam Ediyor
  4. 18:19 Facebook, bu kez Tiktok'un o özelliğini kopyalıyor
  5. 18:17 Limonun Kabuğuyla Tüketmenin Sağlık Faydaları
  6. 18:11 Türk Havalimanı Dünya Sahnesinde: Skytrax'ın En İyi Havalimanları Listesinde Yer Aldı
  7. 18:06 Ankara'nın Ayaş İlçesinde Keşfedilen Şifalı Su Dünya Çapında Dikkat Çekiyor
  8. 18:02 Apple, Çin'de Meta Uygulamalarını Kaldırdı: Gerilim Artıyor
  9. 17:57 Sergey Lavrov'un Gündemi: Orta Doğu'daki Gerginlik, Ukrayna Krizi ve Ermenistan İlişkileri
  10. 17:51 Hava Durumu Uyarısı: Marmara ve Ege'de Şiddetli Yağış, Batı Akdeniz'de Fırtına Bekleniyor!
  11. 17:49 Erdal Beşikçioğlu depremzede kedinin yavrusunu sahiplendi! Duygusal paylaşım!
  12. 17:46 Düzce Valiliği'nden Şiddetli Fırtına Uyarısı: Batı Karadeniz Hazır Olsun!
  13. 17:43 Mars helikopteri son mesajını gönderdi
  14. 17:42 Dünya üzerindeki en tehlikeli ülkeler belirlendi: Türkiye hangi sırada yer alıyor?
  15. 17:39 Elon Musk sordu: Vine geri mi geliyor?
  16. 17:38 İsrail Askerlerinin Ev Baskınında Köpek Saldırısına Uğrayan Filistinli Genç: Useyd Taha
  17. 17:34 Kırmızı et fiyatlarındaki artışların ardından balık fiyatları da yükseldi
  18. 17:34 Fenerbahçe, Sivasspor Maçı Hazırlıklarına Hızlı Başladı
  19. 17:33 SimSimi nedir? SimSimi hakkında uyarılar
  20. 17:30 ATO Başkanı: Fiyat Artışlarıyla Mücadelede Birlik ve Sabır Önemli
ABC Kritik Haberleri