Muharrem İnce İzmir'de: Onu perişan edeceğim

Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, İzmir'de vatandaşlara sesleniyor. Yoğun ilgi gören İnce, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yüklendi.  Muharrem İnce, ''Ak Parti'li seçmenlere sesleniyorum. Siz bu üslubu beğeniyor musunuz? Camiler senin babanın tapulu malı mı? Bir daha 'CHP cami yıkıyor' derse onu perişan edeceğim.'' dedi.

İnce'nin konuşmalarından satır başları şöyle:

''BUNLAR ÜRETMEK YERİNE BETONU TERCİH EDİYORLAR''
''Bacaları tüten fabrikalar, benim projem bu. Türkiye'yi yüzlerce AVM ile doldurdular. Avrupa'ya gidenleriniz bilir her 50 kilometrede bir benzinlik vardır. Türkiye'de her 10 kilometrede bir tane var. 100 kilometrelik bir yolu düşünün biz de 10 tane benzinlik var Avrupa'da 2 tane. Bir benzinlik 5 milyon dolar. 10 benzinlik 50 milyon dolar. ikisini çık 10 milyon doları çık 40 milyon dolar kaldı. her 100 kilometrede 40 milyon dolara iki fabrika kurulaiblirdi, her 100 kilometrede 4 bin kişi çalışabilirdi. O benzin istasyonlarında ne yaptıracaktık, onlara da güneş enerjisi ürettirebilirdik. Fakat bunlar üretmek yerine betonu tercih ediyorlar. Çünkü orada rüşvet çok, hırsızlık çok. Ben sizlere üretim, gelecek vaadediyorum. Ben çocuklarınıza iş vaadediyorum. 

''GERİ KALMIŞ, BİLMİYOR, CAHİL''
Neymiş, ben otomobil fabrikası istemiyormuşum. bakın Erdoğan'ın bilmediği yer şurası; Bir, otomobili yapan mı güçlüdür? İki, otomobili yapan robotu yapan mı güçlüdür? Üç, robotun beynini, yazılımını yapan mı güçlüdür? Erdoğan diyor ki; kaportasını ben yapayım. Lastiklerini, koltuğunu yapayım. Ben dediyorum ki beynini ben yapayım.  
Geri kalmış, bilmiyor, cahil, çünkü matematik bilmiyor, fizik bilmiyor.

''BOŞA ÇALIŞIYOR TÜRKİYE''
İtalyanlar gönderiyorlar Türkiye'ye elbise diktiriyorlar. Bizim giyimde markamız olmadığı için İtalyan markasını çakıyorlar üstüne, biz üç beş kuruş para kazanıyoruz, parayı İtalyanlar alıyor. Televizyon yapıyoruz, bir televizyondan 10 euro kazanıyoruz. Niye, çünkü bizim markamız yok. Otomobil yapıyoruz, montaj... Diyor ki; Almanya'daki fabrikayı anlatıyor diyor, sen Türkiye'deki otomobil fabrikasını gezdin mi diyor. Gezdim, sen Almanya'dakini gezdin mi? Kimi kandırıyorsun sen? Boşa çalışıyor Türkiye, çünkü markamız yok. gençlerle birlikte marka üretmemiz lazım. 

REİSİ CUMHUR MUSTAFA KEMAL
Gençler sizi eğiteceğiz. Cumhuriyet yeni kurulmuştur, 150 gence sınav yaparlar. Bu 150 gençten 11'i yurt dışına gidecektir. Birisi Sadi isimli bir delikanlıdır. Sirkeci Garı'na gelir, düşünür bir taraftan, acaba der gitsem mi? Devlet yeni kurulmuş yıl 1924. Acaba der devlet beni Avrupa'da unutur mu? Orada bir postacı yanaşır. Der ki; Mustafa Sadi sana bir telgraf var. Telgrafta şöyle yazar; Mustafa Sadi, seni bir kıvılcım olarak Avrupa'ya gönderiyorum, alevler olarak geri döneceksin. Alta da şöyle yazar, Reisi Cumhur Mustafa Kemal. O çocuk sonra Türkiye'ye döner, ordinaryus profesör olur. Başbakan Sadi Irmak'tır o.

İnce, emeklilerin, Ramazan ve Kurban bayramlarında o anki asgari ücret neyse onu alacağını belirtti. İnce, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'a tepki göstererek ''Bugün, 'ne kandırıldım ne de kandırdım' diyor. Defalarca kandırıldım dedi mi? Rabbim beni affetsin dedi mi? Ben de diyorum ki rabbim onu affetme!'' diye seslendi.

Miting sloganlar eşliğinde sona erdi.