Ölümseverler yönetiyor dünyayı, bu yüzden yaygınlaşıyor zulüm!

Ölümseverler yönetiyor dünyayı, bu yüzden yaygınlaşıyor zulüm!

Ölümseverler yönetiyor dünyayı, bu yüzden ya... Cemal Çağlıİnsanlar arasında ruhsal ve ahlaksal açıdan ölümden yana olanlarla, yaşamdan yana olanlar  arasındaki ayrımdan daha büyük bir ayrım düşünülebilir mi?  Ölüm sever ile yaşam sever arasındaki uçurumu ve uzlaşmazlığı...

Cemal Çağlı

İnsanlar arasında ruhsal ve ahlaksal açıdan ölümden yana olanlarla, yaşamdan yana olanlar  arasındaki ayrımdan daha büyük bir ayrım düşünülebilir mi?  Ölüm sever ile yaşam sever arasındaki uçurumu ve uzlaşmazlığı iyi kavramak gerekir. Mutlaklaştırmamakla birlikte bugün dünyada sürmekte olan savaşı/savaşları ölüm severlerle yaşam severler arasındaki  savaşa/savaşlara indirgeyebiliriz. 

ÖLÜM SEVERLİK NE DEMEKTİR? 

Ölüm severlik, şiddete olan  tutkunun diğer adıdır.  

Ölüm severler şiddeti sever, çünkü ölüm severler için en büyük başarı, sürmekte olan yaşamı yok etmektir, kesintiye uğratmaktır. Onlar için şiddet, geçici bir eylem olmayıp bir yaşam biçimidir. 

Bilindiği üzere yaşamın temel niteliği, düzenli ve işlevsel bir gelişme seyri izlemesidir. Ölüm severliğin dinamizme tahammülü yoktur. Gelişmeyen  ve statik olan daha çekicidir. Çünkü onu denetlemek çok daha kolaydır. Ölüm severlikte canlı nesneleri, cansız nesnelere dönüştürme dürtüsü çok güçlüdür. Sahip olmadıkları nesnelere ilgi duymazlar, bu yüzden sürekli sahiplenme mücadelesi içindedirler. Sahip olamadıkları her şey onlar için bir tehlikedir. Çünkü onlar denetlenmeyi değil, denetlemeyi; sorgulanmayı değil, sorgulamayı tercih ederler. Öyleki onların sahip olduğu şeylere yönelen tehdit, kendilerine yönelmiş olarak algılanır. Ölüm severler, sahip oldukları müddetçe güçlüdürler. Hayata bağlılıkları sahip olduklarıyla doğru orantılıdır. Bu yüzdendir ki kaybetmek onların yaşamla bağlarını koparır.  

Böyle bir durumda yaşamın sürmesi anlamsızlaşır. Sahip olduklarını yitirmektense yaşamı yitirmeyi tercih ederler.  

ÖLÜM SEVERLİK İLE ADALET İLİŞKİSİ NASILDIR? 

Ölüm severler için adalet, yanlışsız bir bölme işlemi demektir. Savundukları adalet mutlaktır, dolayısıyla savundukları adalet anlayışının yanlışlığı tartışılamaz. Onlar için adaletin ne olduğu önemli değildir, kimin için olduğu önemlidir. Bir yönüyle adalet onlar için,  kanunlarla belirlenmiş yaptırımların toplamıdır. Dolayısıyla kişiden kişiye, olaydan olaya değişim gösterir. Ölüm severler, davaları  için ölebilirler ve öldürebilirler. Belki de öldürürken çığlık çığlığa olmaları bundandır. 

Hem insanların Tanrı tarafından yaratıldığını, dolayısıyla insanın canını almanın günah olduğunu sürekli gündemde tutarlar, hem de inançlar sistemine karşı çıkanları en kalleşçe yöntemlerle öldürürler. Hatta öldürmekle yetinmeyip öldürmeden önce ve sonra işkence ederler; kulak ve burunlarını keserler; hızlarını alamazlar ölü bedenlerin ırzına geçerler.  

İşte ölüm severlerin adalet anlayışı! 

ÖLÜM SEVERLİK BİREYSEL OLMAYIP TOPLUMSALDIR 

Hangi toplumsal koşullar ölüm severliği geliştirir? İnsan enerjisinin çoğu, yaşamı savunmak, açlıktan kurtulmak için harcanırsa ölüm sevgisi güçlenir. Demek ki yoksulluk bu dürtünün gelişmesi için önemli bir etkendir. 

Bir toplumsal sınıfın ötekini sömürdüğü,onursuz ve eşitsiz bir yaşamı insanlara zorla kabul ettirildiği, bir başka deyişle, bir sınıfın öteki sınıflarla, yaşamın eşit koşullarda paylaşılmasına izin verilmediği adaletsiz ortamlar, ölüm severliğin oluşması için gerekli koşuldur. 

Ölüm severliğin doğmasına etken olan bir başka neden ise, özgür ortamların olmamasıdır. Yani bireyin yaratma, değiştirme, onaylama ya da reddetme özgürlüklerinin olmamasıdır. Kısaca ölüm severlik: Güvenlik, adalet ve özgürlüğün olmadığı toplumsal koşulların bir sonucudur. 

ÖLÜM SEVERLİK ULUSLARARASI BİR OLAYDIR 

Ölüm severlik, toplumsal koşulların nedeni olmayıp sonucudur. Dolayısıyla bu günkü çağdaş(!)  sanayi toplumunun ruh haliyle direk ilgilidir. Ölüm severlik, modern savaş sanayinin gelişmesiyle hız kazanmıştır. İnsanlığa  dayatılan nükleer savaş böyle bir mantığın sonucudur. 

İnsanlık böyle bir yok oluş ile karşı karşıya gelmişken, gerekli karşı çıkışı gösterememektedir. Çünkü ölüm sever olan emperyalist sistem, en güçlü iletişim araçlarını kullanarak insanları belleksizleştirmektedir. 

Sürdürülmekte ısrar edilen bölgesel savaşlar, ölüm sever devletler için yeni kâr demektir, yeni sömürü alanlarının yaratılması demektir. Bu devletlerin oluşturdukları ve adına “barış gücü'' dedikleri askeri ittifak gerçekte bir “savaş gücü'' dür. Ölüm severlerin amacı,  gittikleri ülkeye demokrasi adı altında faşizmi ve gericiliği  yönetim biçimi olarak getirmektir. 

SONUÇ VE GÖREV  

Bugün dünyayı ölüm severler yönetiyor ve zulüm yaygınlaşıyor. İnsanlık yerlerde sürükleniyor, yargısız infazlar hız kazanıyor, insanlık büyük bir hızla yok oluşa doğru koşar adım gidiyor. Ölüm korkusu yüreklerimizi sardı. Sokaklarda yürümekten korkar olduk, çünkü ölüm sokaklara taştı. Çünkü ölüm sever basın ve medya, ölüm severlik görevini büyük bir başarı(!) ile yerine getiriyor. Bu yüzdendir ki çeteler ellerini kollarını sallaya sallaya dolaşıyorlar. 

Bu yüzdendir hiçbir yargısız infazın ve katliamın hesabı sorulamıyor ve suni gündemler yaratılarak havuz medyası eliyle kamuoyunun gündeminden çıkarılıyor. 

Toplumu yönetenler, "şehitlik" mertebesini kullanarak kitleleri daha fazla ölmeye davet ediyorlar. Yani yaşatmak dururken ölmek kutsanıyor.  

Eğitimin her kademesinde barış değil, "teröre karşı" savaş adı altında şiddet övülüyor.  

Demokratik ve laik eğitim, yerini Türk -İslam sentezi denilen gerici, ırkçı bir eğitime bırakıyor.  

Yaşamak için çıkmışken yola, zamansız ölümlerle gidiyoruz toprağa. 

Demokratik siyaset yerine tek adam yönetimi dayatılıyor topluma. 

Bu durumda tek bir şey kalıyor geriye: Demokrasi bayrağı altında, temel hak ve özürlükleri savunan birleşik bir gücü oluşturmak.  

En önemlisi ise, umutsuzluğa karşı umudu örgütlemek ve karanlıklardan bir gün çıkılacağının  inancını topluma hissettirmek.  

Her türlü şiddete, teröre, ötekileştirmeye, ayrıştırmaya karşı demokrasi ve insan hakları temelindeki eğitim anlayışını yaygınlaştırmak. 

Siyasetçileri, gazetecileri tutsak, akademisyenleri sürgün bir ülkede yaşamak kader değildir. 

"Ölümseverler yönetiyor dünyayı, bu yüzden yaygınlaşıyor zulüm!" haberi, 18 Mart 2017 tarihinde yazılmıştır. 18 Mart 2017 tarihinde de güncellenmiştir. ABC Kritik kategorisi altında bulunan Ölümseverler yönetiyor dünyayı, bu yüzden yaygınlaşıyor zulüm! haberi 2017 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Ölümseverler yönetiyor dünyayı, bu yüzden yaygınlaşıyor zulüm! 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. ABC Kritik konusunda 25 Nisan 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

Hubbard Editör

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 20:14 Ahmet Davutoğlu: "15 Mayıs soykırıma karşı Gazze ile dayanışma günü ilan edilsin"
  2. 19:54 Emeklilere Müjde! 15 Bin TL'ye Kadar Nakit Promosyon Fırsatı Son Başvuru Tarihi Yaklaşıyor!
  3. 19:54 ÇAYKUR'da İş İmkanı! İşte Başvuru Şartları ve Tarihleri
  4. 19:54 Kuş Gribi Kabusu Geri Geldi: Yumurta Fiyatları Artıyor!
  5. 19:54 Petek Dinçöz'ün Annesi Estetik Yaptırdı! Görüntüsü Sosyal Medyada Olay Yarattı!
  6. 19:41 SNP-Yeşiller Koalisyonu Çöktü: İskoçya'da Sera Gazı Anlaşmazlığı Krizi
  7. 19:37 Clara Chizoba Kronborg, YouTube'da Guinness Rekorlar Kitabı'na Giren En Uzun Röportajı Yaptı!
  8. 19:33 İstanbul'da Atatürk'e Hakaret Eden Sanığa Hapis Cezası: 3 Yıl 9 Ay
  9. 19:28 26 Nisan 2024 Günlük Burç Yorumları
  10. 19:25 İslam Memiş: "Piyasalarda biraz dalgalanma görebiliriz"
  11. 19:24 Altın yüzde 2,4 değer kazandı
  12. 19:24 Heyecan Dorukta: Fenerbahçe-Beşiktaş Derbisi Biletleri Satışta!
  13. 19:17 Muslera, Uruguay Milli Takımı'ndan emekli oldu
  14. 19:07 Güzellik Merkezi Kurşunlama Davasında Ara Karar: Tutukluluk Hali Devam Ediyor
  15. 19:01 Barcelona'da Xavi ve Laporta İttifakı: Takımın Geleceği İçin Birlikte Devam Kararı Aldılar
  16. 18:57 Zehra Güneş'in Fenerbahçe'ye Transfer İddiası Yalanlandı: VakıfBank ile Yoluna Devam!
  17. 18:52 Trabzonspor, Gaziantep FK Maçı Hazırlıklarına Hız Kesmeden Devam Ediyor
  18. 18:47 Carlo Ancelotti: Arda Güler Her An Hazır, Ancak Forma Şansı Bulamadı
  19. 18:44 Gazze'de İsrail Saldırıları: Açlık, Hastalık ve Ölüm Halkın Peşini Bırakmıyor
  20. 18:40 Uzayda Çarpışma Tehlikesi: Kullanım Dışı İki Uydu, 10 Metreden Az Mesafede Buluştu
ABC Kritik Haberleri