Şampiyonlar Ligi'nde her puan değerlidir

Ali Kaya Soysal
 
Başlığa "ama" ile devam ediyorum, "büyük avantaj kaçtı , yazık oldu "...

Beşiktaş üstün götürdüğü 90 dakikayı 3 puanla bitiremiyorsa bunun altında şanssızlığın dışında diğer bazı teknik/taktik eksiklerde aranması gerekir. 

Öncelikle Şenol Hoca'nın sahaya sürdüğü onbir bana göre dün gecenin şartlarında çok doğruydu, maça da iyi başlandı. Önde baskı, kazanılan topların çabuk paslarla atağa dönüşmesi, kanat bindirmeleriyle gelen kaliteli ortalar, ilk 6 dakikada Talisca ve Aboubakar'ın etkili şutları, sağlı sollu kornerler rakibi adeta bunalttı. Hatta bir ara taç atamaz duruma düştüler. Zaman zaman ikinci bölgeye top taşıdıklarında karşılarına Tolgay çıktı, savunma dengeli, sakin, Kaleci Fabricio güvenli, topları oyuna sokması çok olumlu... Bir Şampiyonlar Ligi maçında yapılabilecek herşeyi başardı Beşiktaş. 29'da Quaresma'nın çok şık bir serbest vuruşuyla öne de geçti. Özetle  ilk devre futbol ve skor yeterli ve ikinci yarı için umut vericiydi..

***
 İkinci 45'te Dinamo Kiev'in önce oyunda dengeyi kurmasının, sonra da kısa aralıklarda üstünlük sağlamasının iki temel nedeni vardı; birincisi skorun getirdiği psikolojik silkinme, ikincisi ise -bana göre çok önemli- o nedenle ayrı bir paragraf açmam gerekiyor: Şenol hoca çok doğru bir tercihle sol kanatta Adriano ve Caner ile başladı, 40 dakika boyunca hem Yarmelenko'yu etkisiz kıldılar, hem de hücumda rakibin sağ tarafını çökerttiler. Bindirmeler, kademeler o kadar beceriliydi ki, hangisi önde veya arkada, belli olmuyordu. Ancak 40. dakikadan sonra ne hikmetse hoca o ana kadar sağ kanatta etkili olan Quaresma ile Adriano'nun yerlerini değiştirdi. 

Bu taktik yanlışlık Adriano'yu oyundan düşürdüğü gibi sol kanatın savunma işleyişini bitirdi ve üstüne üstlük Quaresma'yı etkisiz kıldı. Bu yanlışlık Adriano'nun oyundan alınışına kadar sürdü. Kiev teknik direktörü Rebrov, 40 dakikalık bölümde sağ kanadına çözüm ararken onu bu dertten Şenol Güneş kurtardı dersem abartmış olmam herhalde. Ne gariptir ki, Adriano-Gökhan İnler değişikliğinden sonra Quaresma yine eski kanadına geçti. Bu sefer Caner solda tek başına kaldı. 40'dan sonra Beşiktaş'ın oyun iştahının düşüşünde en büyük faktör bu yanlış hamledir ve buna karar veren hocadır ne yazık ki...

***
 
Oyuncu değişikliklerine gelince; Gökhan İnler tamam, çünkü o dakikalarda orta alanda topa basacak, sakin kalacak, ataklara yön verecek bir oyuncuya gerek vardı. Ama ikinci değişiklik olarak Cenk girerken Aboubakar'ın çıkmasına koskoca bir "hayır". Bu iki oyuncu gole gerek olan dönemlerde birlikte oynarlarsa daha çok verim alınır, bunu bilmemek, görmemek büyük zaaf... Üçüncü Kerim Frei değişikliği ise tam bir fiyasko, hatta gereksizdi. Uzun haftalardır kullanılmayan, maç eksiği olan bu oyuncu son 6-7 dakika oyunda, devamlı oynayan Olcay kenarda. Şenol Hoca'nın bu tutarsızlıklarının son bulması gerek bir an önce, yoksa tarihinin en kaliteli, zengin kadrosuna sahip Beşiktaş'a yazık olacak, benden söylemesi.

***

Herşeye rağmen dün geceki maçın hakkı asla beraberlik değildi. Beşiktaş 4 puana ulaşacak, rakiplerden D.Kiev ise psikolojik olarak "0" (sıfır) puanla yarışın dışında kalacaktı, ama olmadı... Rakibe çok az pozisyon verilen bir maç genelde başarılı olan Fabricio'nun tek hatası golle sonuçlanıp 1-1 bitiyorsa teknik, taktiğin dışında futbol şansından da söz etmemiz gerekir. Napoli 6, Beşiktaş 2, Benfica ve D.Kiev 1 puana sahip. Kalan dört maçta neler olacak, kestirmek zor, ama devler liginde her puan aslanın ağzındadır, çok değerlidir. O bakımdan 2 maç 2 puan kötü değil...

***
 
Yazımı 4  notla bitiriyorum:

1- Stad muhteşem, ama seyirci rakip üstünde beklenen baskıyı kuramıyor, organize olamıyor..G.Saray maçı ve dün gece bunun en canlı örnekleri, yönetimin taraftar gruplarının temsilcileriyle bir araya gelip çözüm bulması gerekir diye düşünüyorum...

2- Maç sonrası Şenol Güneş'in esprili sitemini çok beğendim, "yetişebilirsek Cumartesi Rize ile oynayacağız" anlayana sivri sinek saz....

3- Sabri, Erkan, Fehmi nin "Fehmi"sini de yitirdik geçen günlerde. Yakınlarının ve camianın başı sağolsun. Bu bağlamda G.Saray maçı öncesi futbolcuların kollarına matem bandı takmayı düşünemeyen yönetimi kınıyorum. Dün ise eski futbolculardan Süleyman annesini, Rıza ise babasını kaybetti, her iki kardeşime de başsağlığı diliyorum.

4- Gökhan Gönül'ün çekilen MR'ında kalçasında problem görülmüş, dünkü yazımı okuyanların "kulakları çınlasın"..