Sine Ergün’ün ''Burası tekin değil’ öyküsü: Söylüyor, göstermiyor

Sine Ergün’ün ''Burası tekin değil’ öyküsü: Söylüyor, göstermiyor

Sine Ergün’ün ''Burası tekin değil’ öyküsü: ... Mehmet Aslan“Edebi zenginliklere sahip genç yazarları keşfetmeyi amaçlayan ve Kitapçılar Federasyonu, Avrupa Yazarlar Konseyi ve Yayıncılar Federasyonu tarafından organize edilen Avrupa Birliği Edebiyat Ödülü; bu yıl seçilen...

Mehmet Aslan

“Edebi zenginliklere sahip genç yazarları keşfetmeyi amaçlayan ve Kitapçılar Federasyonu, Avrupa Yazarlar Konseyi ve Yayıncılar Federasyonu tarafından organize edilen Avrupa Birliği Edebiyat Ödülü; bu yıl seçilen 12 ülkeden genç yazarları ödüllendirdi.'' (1)

PEN Türkiye Merkezi, Zeynep Oral başkanlığında, Metin Celal, Suat Karantay, Çiler İlhan, Tarık Günersel’den oluşan seçici kurul, Türkiye’den ödülü Sine Ergün’ün Burası Tekin Değil adlı kitabına verdi...

Sine Ergün’ün Bazen Hayat adlı ödüllü öykü kitabını okumuş, eleştirmiştim... Eleştirimde yazarın iyi bir yazar, öykülerinin de güzel öyküler olmadığını göstermiştim... Burası Tekin Değil ödüllendirilince, kitabı edinip, okudum... Bazen Hayat eleştirimden farklı olmayan bir sonuç çıktı ortaya... İşte eleştirim...

İŞLEDİĞİ KONULAR
Sine Ergün’ün işlediği konuların hiçbir derinliği yok... Sığ... Kabuk... Kabuğu kaldırdığımızda, orada insana, yaşama ilişkin hiçbir şey bulamıyoruz... Bütün öykülerinde ölü insan ritimsizliği var... Düz... Hiç birinde yaşam belirtisi yok... Ruhsuz... Etki gücü (katharsis’i) zayıf, okurda her hangi bir duygu uyandırmayan öyküler...

Tekilde kalan öyküler yazmış Sine Ergün... Hiçbir öyküsü tekili aşıp genele, her insanı ilgilendirecek bir boyuta yükselememiş...

Yazar, bir şeyi neden anlatır... Okura insana, yaşama ilişkin bir şeyi göstermek için... Sine Ergün’ün böyle bir derdi yok... Anlatıyor bir şeyleri, ama neden anlatıyor, neyi gösteriyor anlattıklarında, belirsiz... “Ayşe'', “Sıcak'', “Buradan Sakin'', “Bodur İskelenin Ucu'', “Alkolik Kız'', “Yanlış Numara'' vd... Ne anlattığı belirsiz öyküler...

Sine Ergün’ün öykülerinde, daha yaşanılır bir dünya, insanın insan olma savaşımı yok...

YAZARIN DİLİ, ANLATIMI
Cengiz Gündoğdu, yazında dil konusu için şöyle der; “(...) dil, yazar için hem araçtır, hem amaçtır. Bu anlamda diyalektik bir işlevi vardır dilin. Dil araçtır. Yazar, dil aracılığıyla nesnel gerçekliği yaratacaktır.(...) bozuk bir dille yansıtılamaz dünya. (...) Dil amaçtır. Yazar, dilin boyutlarını, kullanım alanını genişletecektir.'' (2)

Bu açıdan Sine Ergün’ün diline baktıkta, dilin bu diyalektik işlevini göremiyoruz öykülerinde. Ne gerçekliği yansıtabilmiş, ne de dilin (Türkçenin) boyutlarını, kullanım alanını genişletebilmiştir.

Sine Ergün’ün dili, “dedi'', “dedim'', “dedi'', “dedim''le ilerleyen bir dil... İnsanı bayıyor böylesi bir dil... “Suçlu kim, dedi. Suç yok, suç değil bu, dedim, beceriksizlik. Yüzüme baktı, anlamamıştı. Anlatamazdım, Olmayınca olmuyor, dedim. Suskun yüzüme bakıyordu. Fazla uzamıştı, Gitsen artık, dedim. Gitmemi mi istiyorsun, Evet, dedim.'' (s.25)

Sine Ergün’ün dili gibi anlatımı da kötü. Bozuk plak gibi dönüp duruyor... “Yüzüme baktı, dedi, Canım büyütme her şeyi bu kadar, dedi. İnanabiliyor musun, Büyütme, dedi. (...) Onca şeyden sonra bana, Büyütme, dedi, İnanabiliyor musun, Büyütme, dedi. (...) İnanabiliyor musun, Büyütme, dedi.'' (s.37,38)

Sine Ergün, virgülden sonra büyük harfle devam ederek, kendince yeni bir kural katıyor Türkçenin yazım imlerine...

“Kısa süre sonra, Dondurma (...)''

“(...) para çıkardı, Bana (...)''

“Başımı salladım, Ne olursa (...)''

“(...) eliyle silerken, Artık (...)'' (s.19,20)

Bazen de, iki kişinin karşılıklı konuşmasını bir tümcede yazıyor, kişilerin sözlerini tırnak içine almadan büyük harfle başlatıyor. “Emre nasıl, dedi, İyi, aynı, teziyle uğraşıyor, Selam söyle, Söylerim, dedim.'' (s.22)

Sine Ergün, kaba bir dil kullanmaktan çekinmiyor...“(...) beni sikmek için pazarlık ettiğini düşündüm.'' (s.28)

KARAKTERLER
İnsan, hem doğal hem toplumsal bir varlıktır... Yazar, insanı anlatırken, onu toplumdan soyutlayarak anlatmamalı... “İnsanları verili toplumsal bağlamları içinde, var olan yaşam koşulları içinde''(3) ele almalı... Bu durum, gerçekçi bir yapıt için temel ilkedir...

Sine Ergün’ün öykülerinde bu temel ilke uygulanmamış... Onun öykülerindeki karakterler toplumdışı... Toplumdan soyutlanarak anlatılmış... Oysa toplum, karakterlerin varlığının temelidir...

Bu nedenle, bu toplumun insanını göremiyoruz Sine Ergün’ün öykülerinde...

Sine Ergün öykülerinde, birilerini konuşturmuş ama ortada kişiselleşmiş bir karakter yok... Öykülerde karakter çözümlemesi de yok... Bu eksiklik, kanlı canlı, tipik karakterlerin oluşmasını engellemiş...

NEDENSELLİK, NESNELERİN BİRLİĞİ
Sine Ergün’ün öykülerinde, nedensellik, nesnelerin birliği yok... Nedensellik, nesnelerin birliği kurulamadığından, bir belirsizlik çıkmış ortaya...

Bu duruma birkaç örnek...

“Çikolatalı Dondurma'' öyküsünde, anlatıcı kız; “Kulüpteki öteki kızları kendini beğenmiş bulurdum, göğüslerini kıskanırdım.'' der...

I. Anlatıcı kız, neden öteki kızları kendini beğenmiş bulur? Belirsiz...

II. Anlatıcı kız, neden öteki kızların göğüslerini kıskanır? Belirsiz...

“Burası Tekin Değil'' öyküsünde, anlatıcı kız, bunaldığını söyler ama neden bunaldığını ne kendi bilir, ne de biz öğreniriz... Öykünün sonunda, “Neye ağladığımı bilmiyordum (...)'' der, biz de neye ağladığını öğrenemeyiz...

“A Gı'' öyküsü... Yazar, bu öykünün ilk tümce öbeğinde, anlatıcı kızın sevgilisinin yanında kaldığını, sabaha dek tartıştıklarını, tartışmanın sonunda seviştiklerini söyler... Öykünün bundan sonraki bölümünde ise, anlatıcı kızla, “dilsiz'' “çocukkadın'' arasındaki iletişimsizliği anlatır... Öykünün ilk tümce öbeğiyle, geri kalan bölümü arasında her hangi bir nedensel ilişki yok...

Aynı öyküde, anlatıcı karakter şöyle konuşur; “(...) korkuyordum ve nedenini ayrımsayamıyorum.'' Okur olarak biz de, karakterin neden korktuğunu öğrenemiyoruz...

Nesnelerin birliğinin olmayışına gelince... Örneğin; “Kahve'' öyküsünde; havanın sıcak oluşu, “Bıçak'', “kahve'' nesneleri işlevsiz...

SİNE ERGÜN SÖYLÜYOR, GÖSTERMİYOR
Gerçekçi olmayan yazarlarda sıkça karşılaştığımız bir sorun da, bu yazarların anlattığı bir durumu okura eylem içinde göstereceği, onun gözünde canlandıracağı yerde, salt söylemekle yetinmeleridir... Bu sorun Sine Ergün’de de var...

“Film bitince havadan sudan konuşmaya başladık'' (s.14)

“Uzun uzun konuştuk. İşimizden, sevgililerimizden söz ettik.'' (s.33)

Görüldüğü üzere, yazarımız salt söylemekle yetiniyor, gözde canlanacak biçimde göstermiyor...

Bir örnek de “A Gı'' öyküsünden... “Gece sevgilimde kalmıştım. Neredeyse hiç uyumamış, sabaha kadar tartışmıştık. Belli bir konu yoktu. Ne zamandır böyleydi. Konuştukça kötüleşiyordu. Tartışmanın sonunda seviştik, başka türlü zordu.''

Yazarımız, iki sevgilinin “sabaha kadar'' nasıl tartıştıklarını, sonra nasıl bir duygunun etkisiyle tartışmanın sonunda seviştiklerini eylem içinde göstereceği yerde, söyleyip geçiyor... Oysa yazarlık, Sine Ergün’ün atladıkları yerleri yazmakla, göstermekle başlar...

DEĞER YÖNLENDİRME
Sine Ergün’ün öykülerinde “intihar''dan yana bir değer yönlendirme var...

“Edgar'' öyküsünde yazar, karakterini söyle konuşturur: “Gitmeme az kala, Öleceksin, dedim ona, (...) Niyetliysen haber ver, dedim, sana katılabilirim.''

“İyi'' öyküsünden... “Nasılsın, dedi, İyiyim, sen? İyiyim, dedi, intihardan sonra sağlığım biraz bozuldu, (...)

Ben de bir-iki kez intiharı düşündüm. Bir kez bileğimi kesmek istedim ama kan bile çıkmadı.

Şu kişilik testlerinde, Hiç intiharı düşündünüz mü? sorusuna kim, Hayır, yanıtı verebilir ki. Öyle bir insan var mıdır bilmiyordum, hiç intiharı düşünmemiş biri varsa tanışmak istemezdim, bana kendimi kötü hissettirirdi.''

Dikkatinizi çekmiştir,“(...) intihardan sonra sağlığım biraz bozuldu,(...)'' dedirtiyor karakterine Sine Ergün... “İntihar'' etmiş kişi, ölmüş demektir... Belli ki “intihar girişimi'' demek istedi ödüllü yazarımız...

“Güzel Kız'' öyküsünde, güzel kız, anlatıcıya bakar... Anlatıcı, güzel kızın gözlerinden, ben ölmek istiyorum, anlamı çıkarır... Bu öyküde okuyucuya, terk edilen kızlar intihar eder, denilir...

Sine Ergün’ün öykülerinde, hep terkedilme var...

“Uyarmıştım'' öyküsünden; “(...) bir daha ki sefere seni terk ederim.''

“Edgar'' öyküsünde, Edgar, kızı bırakıp gider.

“Çikolatalı Dondurma'' öyküsünde, boşanma var...

“Suç değil Beceriksizlik'' öyküsünde, ayrılık var...

“Güzel Kız'' öyküsünde, terk etme (ayrılık) var...

“İnanabiliyor musun, Büyütme, Dedi'' öyküsünde, (belli ki) ayrılık var...

Sine Ergün’ün karakterlerinin çoğu alkolik... Boyuna bira içerler...

ÇATIŞMALAR
Gerçekçi yapıtlar çatışmalar üzerine kurulur... Bu çatışmalar, bazen ikili çatışma biçiminde, birey-birey çatışması olarak, bazen birey toplum, birey doğa çatışması, bazen de sınıf çatışmaları olarak çıkar karşımıza... Çatışmalar keyfi değildir, nesnel (somut) nedenlerden, çelişkilerden doğar...

Sine Ergün’ün öykülerinde, bir iki yerde çatışmalara rastlansa da, sorunludur bu çatışmalar... Örneğin; “Uyarmıştım'' öyküsünde, ikili çatışma var ama bu çatışma öyküyü sürükleyeceği yerde birden kesilmiş...

“Çikolatalı Dondurma'' öyküsünde, anne, kızına; “Babandan boşanacağım.'' der... Bir okur olarak, kadını boşanma kararına iten kocasıyla yaşadığı çatışmayı öğrenmek için öykünün devamını okuduğumuzda, düş kırıklığıyla karşılaşırız...

İZLEK
Sine Ergün’ün öyküleri, belli bir izlek çevresinde biçimlenen öyküler değil... İzleksiz öyküler... Bunun nedeni, yazarın insani bir sorununun olmayışıdır...

SON SÖZ
Görüyorsunuz, karşımızda öykü yazmayı bilmeyen, buna karşın ödüllerle öne çıkartılan, okurun gözüne sokulan bir “yazar'' var… Yazınımızın gerçekçi çizgisine karşı olarak öne çıkartılan böylesi yazarlar, ne yazık ki, başkalaştırıyor yazınımızı…

Bu başkalaşmayı gösteren ilginç bir örnekle sonlandırıyorum yazımı…

Bursa, Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü, 2017 Yılın Yazarı Orhan Kemal Öykü Ödülü düzenliyor… Yazınımızın en gerçekçi yazarlarından olan Orhan Kemal adına düzenlenen bu öykü yarışmasının seçici kuruluna, öykü yazmayı bilmeyen karşı gerçekçi bir “yazarı'' seçici kurul üyesi olarak atıyor… Yazınımız için trajik bir durumdur bu…

Kaynakça:

*Sine Ergün, Burası Tekin Değil, Can Sanat Yayınları, 2013, İstanbul

1. Cumhuriyet.com.tr. 21.04.2017

2. Cengiz Gündoğdu’nun, İnci Aydın’ın Yol adlı kitabına yazdığı önsözden. (İnsancıl Yayınları, 2007, İstanbul)

3. Cengiz Gündoğdu, Eleştiri, İnsancıl Yayınları, Ocak 2017, İstanbul

"Sine Ergün’ün ''Burası tekin değil’ öyküsü: Söylüyor, göstermiyor" haberi, 13 Aralık 2017 tarihinde yazılmıştır. 13 Aralık 2017 tarihinde de güncellenmiştir. ABC Kritik kategorisi altında bulunan Sine Ergün’ün ''Burası tekin değil’ öyküsü: Söylüyor, göstermiyor haberi 2017 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Sine Ergün’ün ''Burası tekin değil’ öyküsü: Söylüyor, göstermiyor 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. ABC Kritik konusunda 25 Nisan 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

Hubbard Editör

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 19:41 SNP-Yeşiller Koalisyonu Çöktü: İskoçya'da Sera Gazı Anlaşmazlığı Krizi
  2. 19:37 Clara Chizoba Kronborg, YouTube'da Guinness Rekorlar Kitabı'na Giren En Uzun Röportajı Yaptı!
  3. 19:33 İstanbul'da Atatürk'e Hakaret Eden Sanığa Hapis Cezası: 3 Yıl 9 Ay
  4. 19:28 26 Nisan 2024 Günlük Burç Yorumları
  5. 19:25 İslam Memiş: "Piyasalarda biraz dalgalanma görebiliriz"
  6. 19:24 Altın yüzde 2,4 değer kazandı
  7. 19:24 Heyecan Dorukta: Fenerbahçe-Beşiktaş Derbisi Biletleri Satışta!
  8. 19:17 Muslera, Uruguay Milli Takımı'ndan emekli oldu
  9. 19:07 Güzellik Merkezi Kurşunlama Davasında Ara Karar: Tutukluluk Hali Devam Ediyor
  10. 19:01 Barcelona'da Xavi ve Laporta İttifakı: Takımın Geleceği İçin Birlikte Devam Kararı Aldılar
  11. 18:57 Zehra Güneş'in Fenerbahçe'ye Transfer İddiası Yalanlandı: VakıfBank ile Yoluna Devam!
  12. 18:52 Trabzonspor, Gaziantep FK Maçı Hazırlıklarına Hız Kesmeden Devam Ediyor
  13. 18:47 Carlo Ancelotti: Arda Güler Her An Hazır, Ancak Forma Şansı Bulamadı
  14. 18:44 Gazze'de İsrail Saldırıları: Açlık, Hastalık ve Ölüm Halkın Peşini Bırakmıyor
  15. 18:40 Uzayda Çarpışma Tehlikesi: Kullanım Dışı İki Uydu, 10 Metreden Az Mesafede Buluştu
  16. 18:35 Çorlu Tren Kazası Davasında Mahkeme Kararı Açıklandı
  17. 18:34 Borsa İstanbul günü negatif bir seyirle kapattı
  18. 18:31 Mart ayında ABD'de bekleyen konut satışları arttı
  19. 18:31 Macron Avrupa'ya çağrıda bulundu: 'ABD’nin tebaası olmadığını göstermeli'
  20. 18:24 Galatasaray, Transferde Son Hedefine Kilitlendi: O Yıldızla Anlaşmaya Çok Yakın!
ABC Kritik Haberleri